SONER AYDIN

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Selin Sayek Böke bir dizi temaslarda bulunmak üzere geldiği Mersin’de AKP’ye yüklendi. Hükümetin dış politikasını eleştiren ve Adana’da meydana gelen faciayı değinen Böke, “Türkiye’nin güven inşa edebilecek yepyeni yeni bir anlayışa ihtiyacı var” diye konuştu. 

“ÇOCUKLAR CEMAAT YURTLARINA MAHKUM EDİLİYOR”
Adana’da yaşanan faciaya değinen Böke, çocukların cemaatin elindeki yurtlara mahkum bırakıldığını dile getirdi. “Adana Aladağ’da bundan iki yıl önce var olan devlet yurdunu yıkma kararını veren siyasiler bugün ortaya çıkan tablonun sorumlularıdır diyen Böke, “Bir daha çocuklarımızın bu kadere mahkum olmamasının tek yolu başka bir siyasi tercih yapmaktan geçmektedir. O yurdu yıktıktan sonra hızla TOKİ binaları yapmak yerine yurt yapmamayı tercih eden yaklaşım çocuklarımızı o bölgede cemaatlerin elindeki, denetimsiz, yönetmeliğe uygun olmayan, doğrudan çocuklarımızın can güvenliğini tehdit eden yurtlara teslim etmiştir. Dolayısıyla değişmesi gereken, ailelerinin büyük fedakarlıklarla eğitim alsın diye kız çocuklarını gönderdiği yurtlarda can güvenliğinin olduğunu sağlayacak yeni bir siyasetin hızla inşa edilmesi gerekiyor. Eğitime erişimin eşit olmasını işte bu yüzden söylüyoruz. Bir sosyal devlete düşen en temel sorumluluk o çocukların aydınlık yarınları yaşayabilecekleri bir eğitim almalarını sağlamak ve o eğitimi alırlarken de fırsat eşitliğinden yararlanırken onları korumaktır” dedi.  

“TOPLU BİR SESLENİŞE İHTİYACIMIZ VAR”
Çocukların hayatına değer veren bir anlayışla ülkeyi yöneten zihniyete ihtiyaç olduğunu kaydeden Böke, “Türkiye’de bir daha böyle acıların yaşanmaması için hemen bugün çok büyük değişikliklere ihtiyacımız var. Her şeyden önce çocukların hayatına değer veren bir anlayışla bu ülkeyi yöneten bir zihniyete, başka bir siyasete ve buna dur diyecek bir toplu seslenişe ihtiyacımız var. Bu acı kayıp sonrasında çocuklarımızın arkasından ağlarken, bu acının bir kez daha yaşanmaması için bu siyaset değişmeli derken bize burada siyaset yapmayın diyenlere açık bir çağrı yapmaya ihtiyacımız var. Biz bu çocuklarımızı sizlerin siyasi tercihleri sebebiyle yanarak kaybettik. Biz bir daha Türkiye’de hiçbir çocuğun istismara uğramadığı, hiçbir çocuğun zihninin yarına ve aydınlıklara kapatılmadığı, hiçbir çocuğun ruh sağlığının tehdit edilmediği en önemlisi hiçbir çocuğun eğitim adına teslim edildiği yurtlarda can güvenliğinden yoksun bir biçimde yanarak hayatını kaybetmediği bir Türkiye istediğimiz için bunu söylüyoruz. Biz bunu devletin yurtlarını siyasi tercihlerle yıkan, o siyasi tercihler sonucu çocukları cemaat yurtlarına mahkum bırakan anlayışa hayır demeye ihtiyaç olduğu için söylüyoruz” diye konuştu.

“TÜRK LİRASI’NIN DEĞER KAYBI HEPİMİZİ FAKİRLEŞTİRİYOR”
Hükümetin dış politikasını eleştiren ve doların Türk Lirası karşısında değer kazanmasını buna bağlayan Böke, “Ekonomiyi dar boğaza sokan da aynı anlayış maalesef. Dün Türkiye’de hepimizin gelir elde ettiği Türk Lirası 6 kuruş değer kaybetti. Cebinde dolar olmayanlar bu beni ilgilendirmez diye düşünüyor olabilirler ama maalesef Türk Lirası’nın her değer kaybı hepimizi derinden etkiliyor. Türkiye’yi bir ekonomik krizin eşiğine taşıyorsunuz. Daha önce devleti cemaatlere teslim uyarısını yaptık dinlemediniz sonucu ortada. Daha önce şeffaf olmayan, adına çözüm süreci denen bir süreçle toplu yok sayan bir yaklaşımla Türkiye’de barış inşa etmeye çalıştınız olmayacak dedik dinlenmediniz. Bugün bir kez daha uyarmaya ihtiyaç duyuyoruz. 80 milyonun emek emek kazandığı, alın teriyle elde ettiği cebindeki üç kuruşa göz diken bir yaklaşımla Türkiye’yi bir ekonomik krizin eşliğine taşıyorsunuz. Acilen OHAL uygulamalarına, KHK’larla hukuku ortadan kaldıran yaklaşıma son verin. Türkiye de AKP iktidarının OHAL’le, KHK’larla, başkanlık iddiası ile bütün dünyayla kavga eden yaklaşımla ortaya çıkarttığı siyasi risk bugün hepimizi fakirleştirmektedir. Bundan birkaç gün sonra asgari ücret tespit komisyonu masaya oturacak. 4 kişilik bir aile bin 460 liraya ihtiyaç duyuyor aç kalmamak için. Net asgari ücretin bin 300 lira olduğu ülkede Türk Lirasın erdiği günde o asgari ücret belirleme komisyonunun ortaya çıkaracağı asgari ücret herkes için yaşamsal önem taşıyor. Memurlara, emeklilere verilecek zamlar döviz kurunda ortaya çıkan bu zamlarla mutlaka göz önüne alınarak belirlenmeli. Bugün Türk Lirasının her kuruş değer kaybında Türkiye’de şirketler 2.1 milyar Türk Lirası zarar yazmaktadır. Şirketlerin yazdığı zarar iflas, işsizlik, zam ihtiyacı anlamına gelecek. Bunun için bir kez daha uyarıyoruz. OHAL’le, KHK’larla parlamentoyu yok sayan yaklaşımlarla hukuku yok sayan düzenlemelerle vatandaşın cebine elinizi attığınızı görüyoruz, elinizi oradan çekin. Bu çağrıyı bir kez daha narenciyenin fiyatını hala bilmediği için satamayan, Rusya ile yaşadığın gerginlik nedeniyle sebzesi toprakta kalan çiftçinin memleketinden yapıyorum. Hızla kendinize gelin” ifadelerini kullandı.