HAL’imiz umutsuz!


 

MERSEMKOM başkanı Münir Şen, komisyoncuların ve üreticilerin gelişmeleri kaygı içinde izlediğini söyledi. Şen, “Rusya ve Ortadoğu pazarının hala açılmaması, doların yükselişi umutsuzluğa yol açtı. Gelişmelerden kaygılıyız” dedi.

SONER AYDIN

Türkiye’nin Rusya ile yaşadığı uçak krizi, geniş bir pazara sahip olan Irak ve Suriye’de yaşanan savaş, doların ani yükselişi üreticilerin ardından en fazla komisyoncuları vurdu. Mersin Yaş Meyve Sebze Komisyoncuları Derneği (MERSEMKOM) Başkanı Münir Şen, yaşanan süreci kaygı içinde izlediklerini dile getirdi. Komisyoncuların bankalara olan borcunun arttığını kaydeden Şen, bankaların el altından faizleri yükselttiğini savundu.

“RUSYA PAZARI AÇILMADI, İHRACAT YOK”

Rusya ile başlayan temasları olumlu bulduklarını ancak henüz piyasalara yansımadığını vurgulayan Şen, Rusya’nın henüz yeterince mal talep etmediğini söyledi. Domates, biber, patlıcan gibi bazı ürünlere kota uygulandığını aktaran Şen, “Beklediğimiz pazar oranlarına ulaşamadık. Üreticimiz maalesef sıkıntılı. Yine Ortadoğu’daki sıkıntılar öncelikle üreticileri ve biz komisyoncuları zor durumda bırakıyor. Üreticinin asıl sorunu şu; girdi fiyatları çok yüksek. Mazot, gübre, ilaç fiyatları yüksek. Biz ülkenin kalkınması üretimden geçiyor. Bu yüzden üreticinin ve ihracatçının desteklenmesi lazım. Türkiye’de 50-60 milyon ton civarında ciddi bir üretim var ama maalesef ürünün para etmemesi bizi bankalara itiyor.  Bankalara ciddi anlamda borçluyuz. Tarımın ve üreticinin ciddi anlamda desteklenmesini istiyoruz” diye konuştu.

“İHRACATÇININ KUR AÇIĞI VAR”

Son günlerde doların artması ile birlikte ciddi anlamda sıkıntı yaşadıklarını sözlerine ekleyen Şen, “Ben de bir ithalatçıyım ve aynı zamanda üreticinin de temsilcisiyim. Bizim gibi binlerce ithalatçının ciddi anlamda kur açığı var. Dolardaki ani yükselişler bizi zor durumda bırakıyor. Yarın mazota, benzine, gübreye, naylona zam gelecek. Bu da girdi maliyetlerini artıracak. Bununla orantılı olarak pazarda sıkıtı yaşadığımız için pazarda ürünlerimizi istediğimiz fiyatlara satamayacağız. Maliyetin altında satış yaptığımız zaman üretici bize borçlu kalacak, biz de bankalara borçlu kalacağız. Bunun önlenebilmesi için bakanlık düzeyinde yeni pazarlar bulmak, festivallere, fuarlara gitmek üreticiyi komisyoncuyu oraya taşımak lazım. Sadece Rusya yetmez. Ortadoğu’da bizi sırtlayan Irak vardı oradaki durum da ortada. Bizim önceliğimizin ülkemizin kalkınması ama tabi ki üreticinin emeğinin karşılığını alması en büyük arzumuz. Yeni sezon başlıyor ama maalesef insanlarda bir umutsuzluk hakim, çok kaygılıyız. Ekonomik bir darboğazdan geçiyoruz, bankalar ciddi anlamda faizleri el altından yükseltiyor. Bizim de maliyetlerimize ciddi anlamda yansıyor” ifadelerini kullandı.

“BİZ ÜRETİCİNİN YANINDAYIZ”

Antalya’da domates ihracının önündeki engellerin kaldırılmasını isteyen üreticilerin eylemini desteklediklerini kaydeden Şen şunları söyledi: “Antalya’daki eylemi destekliyoruz ancak şöyle bir yanlış var. Hedef aldıkları kitle biz komisyoncularız. Biz üreticinin yanındayız, onların temsilcileriyiz. Biz onların sesini bütün platformlarda duyurmaya çalışıyoruz. Bakanlık düzeyinde gerçekleştirdiğimiz görüşmelerin ardından yılbaşından sonra marketlerde karekodlu etiketli ürünler göreceksiniz. Bu bizim verdiğimiz bir teklifti ve Bakanlığımız bunu hayata geçirdi. Tüketici ürünün nerden geldiğini, fiyatının ne kadar olduğunu bilmek hakkına sahip.”

“MALLARIMIZ ÇÖPE GİDİYOR”

Yeteri kadar pazar bulamadıklarından yakınan ve mallarının elinde kaldığını dile getiren Mecit İçin isimli hal esnafı ise, “Bizim günlük cirolarımız 15-20 bin lira iken şuan ki cirolarımız bin lira. Siftah yapmadan evine giden esnaf var. Her iş yerinde en az 4-5 kişi istihdam ediliyor. Kazandığı işçilere yetmiyor. Bu insanlar buraları kredilerle ayakta tutmaya çalışıyor. Ben 20 yıldır haldeyim hiç bu kadar satılık dükkan görmedim. Evinin, iş yerinin tapusuna alan bankalara koşuyor kredi için. Üretim yönünden hiçbir sıkıntımız yok. Bizim tek sıkıntımız mallarımızı pazarlayacak kişiler bulmak. Bir dönüm soğan 7-8 ton veriyor, 1 dönüm sarımsak 2-3 ton, bir portakal ağacı 100-150 kilo veriyor ve bu bizim ülkemizin yaklaşık 3-4 katını karşılıyor. Bunları pazarlayacağımız herhangi bir komşu ülke bulamadığımız, dünyaya açılamadığımız zaman mallarımız elimizde kalıyor. Bunlar ömrü kısa olan ürünler. Bizim bunları birkaç günde içinde tüketmemiz gerekiyor. Rusya için bizim için büyük bir pazardı. Yaş sebze, meyvenin yüzde 40’ını ülkemizden alıyordu. Bu ülkelerle yaşanan sıkıntılar bizi olumsuz etkilemeye başladı. Şirketler kapanmaya başladı. İhracatta en fazla yük navluna biner. Örneğin; bugün bir ürünün Trabzon’dan Rusya’ya geçişi 20 kuruşa mal oluyorsa Afrika’ya 60 kuruşa mal oluyor. Aradaki fark çok ciddi maliyete yol açıyor. Elimde kalan ürünü çöpe atıyorum. Devlet ürünlere kota koyarak bunun önüne geçebilir. Hangi ürünün ne kadar üretileceğini, hangi ilaçların kullanılacağını kontrolü yok. Rusya yüzlerce TIR’ı geri gönderdi. Geri gelen ürünleri biz yiyoruz” şeklinde konuştu.


   

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!


  HABERCİ GAZETESİ
 

  HABER ARAMA
 
  

  HABERCİ SPOR
 


  BİK İLANLAR
 




  SOSYAL MEDYA
 

  NÖBETÇİ ECZANELER
 
 

 




sanalbasin.com üyesidir

 
         
ANASAYFA HABER ARŞİVİ KÜNYE İLETİŞİM GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinhaberci.com © Copyright 2016-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA