AKKUYU’DA KEŞİF YAPILDI


 

Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin ÇED keşfi, bilirkişi heyetinden bir akademisyenin KHK’yla görevden uzaklaştırıldığının anlaşılması sonrasında keşif dün yeniden yapıldı. Keşifte ‘nükleer istemiyoruz’ denilerek, Akkuyu için deprem uyarısı yapıldı!

 

Mersin’in Gülnar ilçesi Akkuyu mevkiinde kurulmak istenen nükleer santral için verilen Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) raporunun olumlu kararının iptali istemiyle açılan dava kapsamında 11 Temmuz’da yapılan keşif, bilirkişi heyetinden bir akademisyenin KHK’yla görevden uzaklaştırıldığının anlaşılması sonrasında dün yeniden yapıldı. 
Yeşil Gazete'den Pınar Demircan'ın haberine göre; Davacı ve avukatların katıldığı keşifte, yeni atanan Jeofizik Bilirkişisi tarafından gerçekleştirilen keşif süresince Akkuyu bölgesinin depremselliği, arazi yapısı, nükleer santral kurulması için inşaata uygun altyapısının olup olmadığı gibi jeofizik bilirkişinin uzmanlığı kapsamındaki dava maddeleri görüşüldü.

“SİZE GÜVENMİYORUZ”
Jeofizik Bilirkişisi Prof. Dr. Emin Demirbağ’a, dava dosyalarında belirtilen itiraz başlıklarının sunumundan önce, 11 Temmuz’da gerçekleştirilen bilirkişi inceleme ve keşfine istinaden davacıların duyduğu güvensizlik ve rahatsızlıklar ifade edildi. 
Ayrıca bilirkişilerin konakladığı otelin Akkuyu NGS’ye ait olduğu ve bunun da bilirkişileri etkilemek amacıyla yapıldığı davacıların ortak görüşü oldu. Bilirkişi, davacıların bu rahatsızlıklarının sebebini anlayamadığını ifade ederken avukatlar önceki keşfin usule aykırı, dolayısıyla da şaibeli olduğu yönünde görüş beyan etti. 
Hakim, aynı zamanda 11 Temmuz’daki bilirkişi inceleme ve keşfine istinaden yapılan tüm itirazları alarak ilgili bilirkişilere ilettiğini, zaten herşeyin bilirkişilerin tekrar izlemesi için kayda alındığını, bu kayıtların çekinilmesi gereken başka bir amaç taşımadığını dolayısıyla süreç için değerlendirileceğini söyleyerek, kriz çıkartılmamasını istedi.

“HALKIN NEDEN NÜKLEER SANTRAL İSTEMEDİĞİNİ SİZE ANLATMAK ZORUNDAYIZ!”
Bilirkişinin açıklamalarının ardından sözü alan Mersin CHP Milletvekili Aytuğ Atıcı, “Biz kriz çıkarmak için burada değiliz” söyledi. Akkuyu NGS’nin kuruluş planlarının hükümet programından ibaret olduğunu belirten Atıcı, kendilerinin bilirkişilere halkın neden nükleer santral istemediğini anlatma amacını taşıdıklarını, gerginliği de Akkuyu NGS avukatlarının çıkardığının kayıtlara geçmesini istedi. 

FAY HATTINA DİKKAT ÇEKİLDİ
11 Temmuz’daki Bilirkişi keşif sürecine istinaden tek tek itirazların beyanının ardından Bilirkişinin davacı ve davalıların huzurunda yemin etmesiyle dava konuları masaya yatırıldı.
Avukat Arif Ali Cangı, EGECEP, Yeşil ve Sol Parti ve Türkiye Barolar Birliği adına deprem riski başlığı altındaki itirazlarını açıklayarak, ağırlıklı olarak Akkuyu NGS sahasındaki fay hatlarının oluşturacağı risklere değindi.
Avukat Cangı bu kapsamda; Akkuyu NGS sahasının fay hareketlerinin riskinin araştırılıp araştırılmadığını sorarak, ÇED raporundaki kaza senaryolarının Fukuşima felaketi örneğiyle uyumlu olup olmadığı, ÇED raporundaki kaza, olasılık hesapları, Ecemiş fay hattı dışında sonradan tespit edilmiş olan Kozan Fay hattı üzerine araştırmaların yapılıp yapılmadığını, Akdeniz’deki sismik çalışmalarla saptanan çökeller ve deniz tabanını etkileyen faylara ilişkin bilgi ve öngörülerin olup olmadığını da sordu. Ayrıca ÇED raporunda da bahsi geçen Kıbrıs’ın güneyindeki faylarda görülen dalma-batma halinin Kıbrıs kuzeyindeki deniz tabanında heyelanları tetikleme olasılığının incelenip incelenmediğini de soran avukat Cangı, Fukuşima’daki gibi bir deprem meydana gelmesi halinde benzer bir elektrik kesintisinin nasıl önüne geçilebileceğinin yanıtlanmasını talep etti.
Akkuyu projesinin Rusya ve Türkiye arasındaki stratejik kararlara dayandığını, bugünkü ve gelecekteki yaşamın bu stratejik kararlar uğruna tehlikeye atıldığını savunan Cangı, bu amaçla  yargıya bile müdahale edildiğini vurguladı. Akkuyu NGS yapılırsa burasının nükleer çöplük yapılacağını savunan Cangı, yaşamın sürmesi için nükleersiz gelecek kurma çağrısı yaptı. 

“İNSAN HATASI ÖNLENEMEZ”
Ardından söz alan Doğu Akdeniz Çevre Avukatları Derneğinden avukat İsmail Atal ise ÇED raporunun hazırlanma sürecinin kanuna aykırı olduğunu, yeni bir ÇED raporu hazırlanması gerektiğini beyan etti. Küresel ısınma ile deniz seviyesinin önümüzdeki 30 yıl içerisinde 60-80 metre yükselmesinin nükleer santraller açısından ciddi bir risk teşkil ifade eden Atal, bunun ÇED raporunda dikkate alınıp alınmadığını sordu .
Jeoloji Mühendisleri Mersin Şubesi Başkanı Erkan Demir de, mevzuatların yetersiz olduğunu arkeolojik kayıtlar incelendiğinde Mersin’in Antik kenti Soli Pompeipolis’in 6,5 ve üstü şiddetindeki depremlerle 3 defa yıkıldığını ifade etti.
Mersin Tabip Odası Başkanı Dr Ful Uğurhan da, depremsellik mevzuuna ek olarak ÇED raporunda acil durum planının olmadığını belirtti. 
Davacı Yeşil ve Sol Parti’nin temsilcisi Mimar Özkal Yüreğir ise dünyadaki üç büyük nükleer santral kazasının ikisinin insan hatası birinin doğal afet neticesinde olduğuna dikkat çekerek, insan oluştan kaynaklanan hataların önlenmesinin mümkün olmadığının altını çizdi.


   

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!


  HABERCİ GAZETESİ
 

  HABER ARAMA
 
  

  HABERCİ SPOR
 


  BİK İLANLAR
 




  SOSYAL MEDYA
 

  NÖBETÇİ ECZANELER
 
 

 




sanalbasin.com üyesidir

 
         
ANASAYFA HABER ARŞİVİ KÜNYE İLETİŞİM GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinhaberci.com © Copyright 2016-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA