Yarın siyasiler, iş insanları veya sanatçılar; ‘insan haklarına’ vurgu yapacak açıklamalar ile gündeme gelecekler… Çeşitli etkinlikler yapılacak… Ancak bunlar göstermelik olacak! Zira veriler dünyada olduğu gibi Türkiye’de de insan hakkı ihlallerinin tavan yaptığını gösteriyor… Türkiye’nin imzaladığı uluslararası sözleşmeler birer birer çiğnenirken, olağanüstü hal süreci ile hak arama mücadelesi de güçleşiyor.

Mersin’de yaklaşık 20 yıldır çocuklara yönelik sosyal ve kültürel çalışmalar yürüterek sorunlarına çözüm üretme mücadelesi veren, kentin önde gelen aktivistlerinden olan Mersin Çocuk Hakları Derneği Başkanı Sabahat Aslan, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’nde uyardı: “Yarın çok geç olabilir. Haklarımızı bilelim ve sahip çıkalım”.   

SOKAK ÇOCUKLARI DERNEĞİ; ÇOCUK HAKLARI DERNEĞİ OLDU

Mersin’de 2000 yılında Sokak Çocukları Derneği adıyla kurulan derneğin 2013 yılında Mersin Çocuk Hakları Derneği adını aldığını anımsatan Aslan, amaçlarının ise; sokakta yaşayan veya çalıştırılan çocukların sorunlarına çözüm bulmak, onların toplumla entegrasyonunu ve okula gidebilmesini sağlamak olarak açıkladı.

“Bu kapsamda hem çocuklara hem de aileleri öncelikle eğitimler veriyor ve çeşitli etkinlikler ile toplumla buluşmalarını sağlıyoruz” diyen aslan, “Çocukların okula gitmelerini sağlamanın yanı sıra okula devamlılıklarını da takip ediyoruz. Tiyatroya, sinemaya götürüyor sosyalleşmelerini sağlıyoruz.

“KAPIMIZ HERKESE AÇIK”

Kentimizde özellikle 2013 yılından itibaren sokakta çalışan çocuk sayısını azaltmak adına önemli katkılarımız oldu. Saha çalışmalarımız halen devam etmekte. Örneğin bu sene çocuk işçiliğine karşı mücadele başlattık. Bu kapsamda komisyonlar oluşturduk ve çalışmalara başladık. Bu kapsamda özellikle tarım ve sanayi alanında çalışan çocukların aileleriyle birebir görüşüp, çocukların çalışmamaları gerektiğini anlatıyoruz” dedi.

Çalışmalarını tamamıyla kendi öz kaynakları ile yaptıklarını, her hangi bir devlet desteği almadıklarını da dile getiren Sabahat Aslan, buna rağmen kıt kaynaklarla büyük işler başardıklarını söyledi. “Ancak kapımız herkese açık” diyen Aslan, özellikle bu alanda çalışmak isteyen gönüllülere derneğin kapılarının açık olduğunu söyledi.

HAK İHLALİ KARNEMİZ KÖTÜ!

Başkan Aslan açıklamasını devamında; Türkiye’deki insan hakları ve beraberinde çocuk haklarındaki ihlallere dair ise üzücü tabloyu gözler önüne serdi. “20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü’nü geride bıraktık, yarın ise 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü” diyen Sabahat Aslan, “Ancak bu günlerin önemi ne yazık ki yeteri kadar anlaşılamıyor. Basın açıklamaları ile günler geçiştiriliyor. Oysa bizim ülke olarak artık ‘hak’ konusunda teoriden, pratiğe geçmemiz gerekiyor. Zira karnemiz hiç iyi değil” dedi.

“HAK VE ÖZGÜRLÜKLER ASKIYA ALINDI”

10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’nün; İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilişinin yıldönümü olarak kutlandığını anımsatan Sabahat Aslan, “Türkiye, Evrensel Bildirge’yi kabul edilişinden bir yıl sonra imzalamasına rağmen, bildirgede yer alan haklar, sadece metin üzerinde kalmış durumda. Bugün ise en karanlık günler yaşanıyor. OHAL, içeride ve dışarıda yürütülen savaş ve şiddet politikaları sonucunda ülkemizde maalesef baskı, şiddet, korku ve kaos ortamında en temel hak ve özgürlükler askıya alınmıştır. Türkiye, yaşam hakkı ihlalleri başta olmak üzere, işkence ve kötü muamele, düşünce, ifade ve basın özgürlüğü, toplantı ve gösteri yürüyüşleri, örgütlenme özgürlüğü gibi geniş bir alanda yaşanan hak ihlalleri nedeniyle karanlık bir tabloyla karşı karşıya.

“HAKLARIMIZI BİLELİM VE SAHİP ÇIKALIM”

Maalesef ki insan hakları, çocuk hakları, kadın hakları, hayvan hakları konusunda toplumdaki bilgisizlik ve bilinçsizlik tablonun kararmasına katkı sunmakta. İşte bu tabloyu iyiye dönüştürmek için öncelikle insanların bilgilenmesi ve bilinçlenmesi gerekiyor. Bilinçlenirsek yasalardaki, mevzuatlardaki eksikliklerin giderilmesini talep eder, kağıt üzerindeki düzenlemelerin yaşamda yer bulmasını sağlayabiliriz.

Ancak o zaman bu kan ve gözyaşı durur! Ancak o zaman sokakta yaşayan çocuk olmaz! Ancak o zaman pedofili ‘çocuk gelin) olmaz! Ancak o zaman çocuklar cemaatlere teslim edilmez! Ancak o zaman çocuklar eğitim uğruna yurtlarda yanarak can vermez. Yarın çok geç olabilir. Haklarımızı bilelim ve sahip çıkalım” diye konuştu.