İŞLER DURDU!


 

Her geçen gün ticari ve toplumsal hayatın çıkmaza girdiğini vurgulayan Aksoy, “Önümüzü açacak tedbirler alınmalı” çağrısı yaptı.

Dünyada yaşanan siyasi değişimlerle birlikte gelen ekonomik daralmanın iş hayatını da olumsuz etkilediğini anlatan Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 29 No’lu Kırtasiye, Matbaa, Reklam Ajansları ve Basın Yayın Hizmetleri Meslek Komitesi Başkanı Görkem Aksoy, ekonomik daralma nedeniyle alacak ve borçlar dengesinin bozulduğunu söyledi. Her firmanın birbirine borcu bulunduğunu ve zincirin halkalarından birinin fire vermesi halinde tümünün olumsuz etkilendiğini anlatan Aksoy, “Bölgemizde kiralık ve satılık dükkanlar oldukça arttı. Yılbaşı itibariyle bahara kadar, bir süre daha büyük şirketlerden bazılarının sıkıntı yaşama ihtimali yüksek. Bu olumsuz tablodan hizmetler sektörü doğrudan etkileniyor. Firmaların şu anda önceliği ayakta kalabilmek, bu nedenle de tasarrufa gidiliyor ve ilk olarak alınan hizmetlere ara veriliyor. Bu, doğal bir reaksiyon ama komite üyelerimiz yakından etkileniyor. İşlerimiz büyük ölçüde durdu” dedi.

“ÇIKMAZA GİRDİK”
Her geçen gün ticari ve toplumsal hayatın çıkmaza girdiğini vurgulayan Aksoy, çözümün ise umudu kaybetmemekte yattığını anlattı. Yaşanan gelişmeler sonrasında dünyada olduğu gibi Türkiye’de de güven ortamının zayıfladığını dile getiren Aksoy şöyle konuştu: “Sistemlere güven kaybı giderek artıyor. Adalete güven zayıflıyor. Bu krizden kurtulmak için ekonomik, sosyal, kültürel haklar, çalışma hakkı güvence altına alınmalı ve korunmalı. Uzun vadeli planlarla yapıcı revizyonlara, yeni sistemlere ihtiyacımız var. Tüm haklarımızın güvence altına alınacağı bir insanlık sistemine ihtiyacımız var.”

YÜKSELENDOLAR ONLARI DA VURDU
Son dönemlerde doların yükselmesi nedeniyle de ciddi sıkıntılar yaşadıklarını anlatan Görkem Aksoy, reklamcılık malzemelerinin ve matbaacılık ürünlerinin büyük bölümünün ithal edildiğini hatırlattı.  Doların inerken ve çıkarken yıllardır kendi reklamını yaptığını dile getiren Aksoy, “Son dönemlerde yapılan çıkışlarla ilk kez TL’nin reklamını yapıyoruz. Bir reklamcı ve tasarımcı olarak bunu çok büyük bir güç olarak görüyorum. Önümüzdeki dönemde TL’nin yanı sıra Çin’in de Rusya’nın da para değerinin çok daha reklama değer olacağına inanıyorum” dedi. “Dünyada yaratacağımız marka değerimizle kabuğumuzu kırabileceğimizi bilmeliyiz” diyen Aksoy, “Ulusal ve uluslararası arenada çok sağlam ve yapıcı sistemler kurup gerek ülkemizin, gerek bölgelerimizin gerekse şirketlerimizin markasal değerlerini yükselterek, yenilikçi, rekabet gücü yüksek, saygın, tutarlı ve boyut atlayan bir ülke olabiliriz” ifadelerini kullandı.
Sosyal alanda da ticari alanda da umutsuzluğa kapılmadan, kaygı seviyesini dengede tutarak hasarları onarıp, bugüne kadar alınan derslerle yola devam etmek zorunda olduklarını vurgulayan Aksoy, ticari hayatın durması ile bir yere varılamayacağını söyledi. 
“ÖNÜMÜZÜ AÇACAK TEDBİRLER ALINMALI”
Hizmetler sektörünün durma noktasına geldiğini ve çözümü için Hükümetten çözüm beklediklerini de anlatan Görkem Aksoy, çözüm için sağlanan düşük faizli kredileri ise ‘uzun vadede tıkanma yaratacak çözümler’ olarak değerlendirdi. “Gelmeyen bir döngüde aldığınız borçla daha çok sıkıntıya gireceksiniz ve düğümlenme olacak. Bizleri borçlandırmak çözüm değil, borcumuzu geri ödeyeceğimiz, kazandıran ticari, ekonomik sistemler oluşturulmalı” diyen Aksoy, KDV, SGK; girişimcilik, yatırım destekleri beklediklerini, şirketlerin önünü açacak, ileri gitmelerini sağlayacak uzun vadeli mevzuatlar geliştirilmesini istediklerini söyledi.

“EKONOMİK KRİZLER SOSYAL KRİZLERİ DE GETİRİR”
Yaşanan ekonomik krizlerin, işsizliğin sosyal krizleri de beraberine getireceğine değinen Görkem Aksoy, sözlerini şöyle tamamladı: “İnsanların gen kodunda hayatta kalabilmek var. Hayatta kalabilmek için yapılmayacak şey yok. Son dönemlerde ülkemizde artan cinayetler, şiddet, soygun, yaralamalardaki artış da bunun göstergesi. Bugün geldiğimiz noktada çözüm yolunu tıkayan, acıları ve çatışmaları derinleştiren, dar görüşlü kararlara ve yollara düşmemeliyiz. O zaman arayı ısıtarak çözmeyi reddettiğimiz buzlar, olayların şiddetiyle kırılır. Yaşadığımız zeminleri ve sistemleri vahşileştirirsek, dönüşümün sosyal ve ekonomik maliyeti daha yüksek olur. Buzları kırmadan, siyasi, ekonomik, sosyal ve toplumsal özgürlükler, dengeler, haklar hususlarında düzenlemeler yapılmalı. Umut ve Güven ortamı inşa edilerek korunmalı.” (Bülten)


   

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!


  HABERCİ GAZETESİ
 

  HABER ARAMA
 
  

  HABERCİ SPOR
 


  BİK İLANLAR
 




  SOSYAL MEDYA
 

  NÖBETÇİ ECZANELER
 
 

 




sanalbasin.com üyesidir

 
         
ANASAYFA HABER ARŞİVİ KÜNYE İLETİŞİM GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinhaberci.com © Copyright 2016-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA