Ancak tanıtım toplantısında dile getirilen alt ve üst yapı sorunları göreve geldiğinde alt yapı sorununu çözme sözü veren Başkan Kocamaz’ın 3 yıllık döneminde sele karşı ne gibi önlemler aldığı sorusunu akıllara getirdi!
SONER AYDIN
Mersin 6 kişinin yaşamına mal olan, biri çocuk iki kişinin hala arandığı ve binlerce dönüm tarım arazisinin sular altında kaldığı sel felaketinin nedenlerini ve çözüm yollarını arıyor. Mersin Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü (MESKİ) de bir master planı hazırlatarak eksik noktaları tespit etti. Ancak master planı ile birlikte ortaya çıkan esikler, 29 Aralık’ta yaşanan sel felaketinde sıkça eleştirilen Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz’ın geçen 3 yılda su baskınlarına karşı ne yaptığı sorusunu akıllara getirdi. Özellikle bir çok derenin üzerinin kapalı olması, ıslahlarının gerçekleştirilmemesi, drenaj kanallarının tıkalı olması, deniz e 3. Çevre yolu arasındaki Kuzey-Güney akıntılarının sağlanamaması, çarpık kentleşme ve dere yataklarındaki yapımlaşma, imar planlarındaki ciddi hatalar felaketi getiren unsurlar oldu.
KISA VADEDE 256 MİLYON TL’LİK YATIRIMA İHTİYAÇ VAR
Toplantının açılış konuşmasını yapan Başkan Kocamaz, planı 7 Kasım 2016 tarihinde tamamladıklarını belirterek, jent genelini kapsayan plana göre; yağmursuyu toplama havzası miktarının ilçe merkezleri için 29.276 hektar, kırsal mahalleler için 50.197 hektar, dereler için 1 milyon 918.800 hektar olduğunu açıkladı.
Yine plana göre; 2017-2022 dönemini kapsayan kısa vadeli yatırımların bedelinin 265 milyon TL olduğunu belirten Kocamaz, “2023-2030 dönemini kapsayan orta vadeli yatırımların bedeli 980 milyon TL, 2031-2050 dönemini kapsayan uzun vadeli yatırımların bedeli ise 919 milyon TL’dir. Buna göre yatırım planlaması yapılarak inşa edilmesi gereken toplam yağmursuyu hat uzunluğu 2 bin 488 kilometredir. Dere ıslahları hariç olmak üzere toplam yatırım maliyeti ise 2 milyar TL’dir” dedi.
Ancak devletin bu işe sahip çıkması gerektiğini dile getiren Kocamaz, “Sadece şehir içerisinde yapılacak uygulamalar için, belediyenin bu işi tek başına yapma şansı yok. Bu işi bir devlet projesi olarak ele alıp, burası afet bölgesi ilan edilerek devletin kaynaklarının burada kullanılması gerekir. Arkadaşlarımız da acil bir şekilde dere içerisindeki binaların tespitini yaptılar. Şu anda burada konuştuğumuz sadece şehir içerisindeki yağmur sularının derelere ulaştırılması ve burada dere ıslahları yok. Bunun içerisinde bina istimlakleri yok. Bunları üst üste vurursak 5 milyar gibi bir rakama tekabül eder ve belediye bütçesi ile bunu çözmek mümkün değil. Devletin bu işi çözmesi gerekiyor. Bizler üzerimize düşeni başka projelerimizi öteleyerek çözmeye çalışacağız” diye konuştu.
48 YIL GEÇTİ SORUNLAR ÇÖZÜLMEDİ!
Mersin İli Yağmursuyu Master Planı tanıtımında ortaya çıkan bir diğer vahim nokta ise 26 Aralık 1968’de yaşanan ve 5 kişinin yaşamına mal olan sel felaketinin ardından, 29 Aralık 2016 günü yaşanan sel felaketi ile birlikte aradan geçen 48 yıla rağmen Mersin’de su baskınına karşı alt ve üst yapı çalışmalarının yapılmadığı ortaya çıktı. Öte yandan 29 Aralık’ta Mersin’e 1968 ve 2001’de metrekareye düşen yağış miktarından daha az bir yağış düşmesine rağmen ortaya çıkan görüntüler çarpık şehirleşmeyi bir kez daha gün yüzüne çıkardı. Tanıtım toplantısında özellikle dere yataklarının yapılaşmaya açılması, bir çoğunun üzeri kapatılarak denizle buluşmasının engellenmesi ve yağmur suyu drenaj sistemlerinin yetersizliğine vurgu yapıldı.
HEDEF 2050!
Planın projesinin hazırlayan firma adına kısa bir sunum gerçekleştiren Kentsel Altyapı ve Çevre Bölümü Başkanı Serap Nasuhbeyoğlu, master plan çalışmasına göre yatırım planlaması yapılarak inşa edilmesi gereken toplam yağmursuyu hat uzunluğunun 2 bin 488 km olduğunu ve söz konusu yatırımın yapılabilmesi için ise toplam maliyetin 2 milyar 165 milyon 349 bin TL olduğu bilgisini verdi. Planın kısa, orta ve uzun vadede olmak üzere 3 ana bölümden oluştuğunu aktaran Nasuhbeyoğlu, kısa vadeli yatırımın 2017-2022, orta vadeli yatırımın 2023-2030, uzun vadeli yatırımın ise 2031-2050 yılları arasında hayata geçirileceğini ifade etti.
DERE ISLAHLARI KİMİN SORUMLULUĞUNDA?
Mersin’de tartışılan bir konu ise dere ıslahlarının kimin sorumluluk alanında olduğu. 27499 sayılı resmi gazetede yayınlanan “Akarsu ve Dere Yatakları Islahı Genelgesi” gereğince bazı akarsu ve dere ıslahlarının DSİ görev, yetki ve sorumluluk alanında olduğu ifade edilirken, bazılarının ise yine 5216 ayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu gereği Büyükşehir Belediyesi’nin görev, yetki ve sorumluluğunda olduğu ifade edilmekte. Her iki kurumda dere ıslahı konusunda topu bir birine atarken, Nasuhbeyoğlu plan sunumunda yeni bir felaketin yaşanmaması için derelerin ıslahının bir an önce yapılması gerektiğine vurgu yaptı.
“MERSİN’DE CİDDİ BİR KURAKLIK TEHLİKESİ VAR”
Mersin İli Yağmursuyu Master Planı tanıtımının ardından kürsüye çıkan Mersin Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Halil Kumbur ise su yönetimi ve sel felaketine ilişkin bilgi verdi. Mersin’de sel felaketinin yanında ciddi bir kuraklık tehlikesinin varlığına da dikkat çeken Prof. Dr. Kumbur, sanılan aksine Mersin’in su zengini olmadığını, suyun iyi bir şekilde yönetilmesi gerektiğine vurgu yaptı. Öte yandan Prof. Dr. Kumbur, kuraklığa çözüm bulunması halinde sele de çözüm bulunacağını söyleyerek, “Kuraklığın olması sadece susuzlukla ilgili bir tehlike yaratmıyor. Ayrıca kuraklık bir de mevsimsel ve çevresel sorunlara, yağışların düzensiz olmasına neden oluyor. Bu tip sorunlar bize selin de habercisi de oluyor” diye konuştu.
SEL GELİYORUM DEMİŞ!
Mersin’in aylara göre bir yıllık yağış dağılımından bahseden Prof. Dr. Kumbur, Mersin’e en fazla yağışın Ocak, Şubat, Kasım ve Aralık aylarında düştüğüne dikkat çekti. Prof. Dr. Kumbur, buna karşı gerekli önlemlerin alınması, gerekli bakım çalışmalarının yapılması dikkat çekti.
KADER DEĞİL!
Selin bir kader olmadığına vurgu yapan Prof. Dr. Kumbur, dünyanın birçok ülkesinde afet yaşandığını ancak önemli olanın hazırlıklı olup olunmadığı olduğunu söyledi. Prof. Dr. Kumbur, koordineli bir çalışma sonucunda selin zararlarının en aza indirilebileceğini dile getirdi.