BU RAPORU AŞUT’A DA GÖSTERİN!


 

Kapanan firma sayısı, karşılıksız çekler ve protesto edilen senetlerin arttığı, ihracatın kan kaybetmeye devam ettiği Mersin’de, Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Aşut’un, “40 yıl öncesinden iyiyiz” değerlendirmesi şaşkınlık yarattı!

İktidarın; “Güçlenen Türkiye rahatsız etti” söylemine sahip çıkan Şerafettin Aşut, “İstenen şey, Türkiye’nin bütün gücünü, tüm sermayesini, tüm birikimini FETÖ, PKK, DEAŞ veya iç anlaşmazlıklara, siyasi bunalım ve gerilimlere harcaması” dedi. 

Hediye Eroğlu

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’nın (MTSO) periyodik olarak yayınladığı Aylık Göstergeler Raporu’nun Kasım ayı sayısı yayınlandı.
Rapora göre 2016 yılı Ocak-Kasım döneminde Türkiye geneli ile Mersin’de bankalara işlemi yapılan çeklerdeki gelişmeler incelendiğinde; Türkiye genelinde bankalara ibraz edilen toplam çeklerde adet bazında geçen yıla göre yüzde 5’lik azalış olmasına karşın, tutar bazında yüzde 7’lik artış kaydedildi. Mersin’de ise Türkiye geneli ile paralel olarak adet bazında geçen yıla göre yüzde 2 azalış; tutar bazında ise yüzde 7’lik artış olduğu gözlendi.
Karşılıksız işlemi yapılan çeklerde ise geçen yıla göre Türkiye genelinde adet bazında yüzde 4’lük, Mersin’de de yüzde 3’lük artış gözlenirken, tutar bazında Türkiye genelinde yüzde 2’lik artış, Mersin’de ise Türkiye genelinin tam tersi yüzde 25’lik azalış görüldü.
Türkiye genelindeki karşılıksız işlem yapılan çek tutarındaki gelişmelerde Ocak-Mayıs dönemindeki dalgalı seyrin ardından Haziran ayından bu yana devam eden azalış eğilimi Ağustosta yerini hızlı yükselişe bırakmış, Eylül ayındaki daralma Ekim ayında yön değiştirmiş; Kasım ayında azalışa geçti.
Mersin’de aylık bazda karşılıksız işlem yapılan çek tutarlarında Ocak-Nisan döneminde gözlenen dalgalı seyir, Mayıs-Temmuz döneminde yerini azalış eğilimine bıraktı. Ağustos ayındaki yükseliş ülke genelindeki gibi sert olmadı. Eylül ayında Türkiye genelinde olduğu gibi azalış kaydet. Son 2 ayda ise Türkiye genelinin aksi yönde gelişmeler gözlendi. Ekim ayında hızını kesmiş olsa da azalış devam etti. Ancak Kasım ayında ise artış kaydetti.
Yılın on bir aylık döneminde bankalara ibraz edilen çekler içerisinde karşılıksız çeklerin payı Türkiye genelinde önceki yıla göre 0,4 puanlık artışla yüzde 3,7, tutar bazında ise 0,2 puan azalışla yüzde 3,9 olarak gerçekleşti.
Mersin’de ise söz konusu oranlar adet bazında geçen yıla göre 0,2 puan artışla yüzde 3,4 olarak; tutar bazında ise 1,8 puanlık azalışla yüzde 4,3’e geriledi.

PROTESTO EDİLEN SENETLERİN ARTIŞ HIZI YÜKELDİ
Yine rapora göre 2 bin TL ve üzeri tutarında Türkiye geneli ile Mersin’de protestolu senetlerdeki gelişmeler incelendiğinde; 2015-2016 Ocak-Kasım döneminde Türkiye genelinde protesto edilen senetlerin adet ve tutar bazında 2014-2015 Ocak-Kasım dönemine göre artış hızı yükseldi. Mersin’de ise 2014-2015 Ocak-Kasım döneminde protestolu senet sayısındaki artışın; 2015-2016 Ocak-Kasım döneminde hızını yükselttiği; senet tutarında ise önemli miktardaki artışın yerini azalışa bıraktığı gözlendi. 
2016 yılında Mersin’de protesto edilen senet tutarındaki gelişmeler aylık bazda incelendiğinde ise; Ocak-Nisan döneminde Mart ayı haricinde azalış eğiliminin, Mayıs-Ekim döneminde Haziran ve Eylül ayları haricinde yerini artışa bıraktığı, Kasım ayında ise azalış kaydettiği gözlendi. 2016 yılı Ocak-Kasım döneminde Türkiye’de protesto edilen senet tutarının yüzde 1,5’i Mersin kaynaklı oldu. Söz konusu dönemde Mersin, protesto edilen senet adedi bazında iller arasında 13’üncü; tutarı bazında ise 12’inci sırada yer aldı.

MTSO TIR KARNESİ VE GEÇİŞ BELGESİ SAYISINDA BÜYÜK KAYIP
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’ndan 2016 yılı Ocak-Kasım döneminde verilen tır karnesi sayısı geçen yıla göre yüzde 16, geçiş belgesi yüzde14, sayısal takograf sayısı ise yüzde 17 azaldı. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası tarafından verilen geçiş belgesi, tır karnesi ve sayısal takograf sayısındaki gelişmeler aylık bazda incelendiğinde; tır karnesi ile sayısal takograf sayısında yılın ilk ayındaki azalışın, Şubat ve Mart aylarında yerini artışa bıraktığı, Nisan ayında ise yön değiştirdiği; Mayıs-Eylül döneminde sayısal takograf sayısının inişli çıkışlı seyrin; Ekim ve Kasım aylarında yerini artışa bıraktığı, tır karnesinde ise Mayıs ve Ağustos ayları haricinde azalış eğiliminin, Ekim ve Kasım aylarında yön değiştirdiği gözlendi. Geçiş belgesi sayısında ise Ocak-Ağustos döneminde; Ocak, Mart ve Haziran ayları haricinde azalış eğiliminin, Eylül ve Ekim aylarında yerini artışa bıraktığı, Kasım ayında tekrar azalış kaydettiği gözlendi.

KAPANAN ŞİRKET SAYISI ARTIYOR!
TOBB tarafından açıklanan açılan kapanan şirket istatistikleri incelendiğinde de; 2016 yılı Ocak-Kasım döneminde Türkiye genelinde kurulan şirket ve kooperatif sayısının geçen yıla göre yüzde 3, Mersin’de ise yüzde 7 azaldığı gözlendi. Söz konusu dönemde açılan ticaret unvanlı işyeri sayısı Türkiye genelinde yüzde 12 azaldı, Mersin’de ise yüzde 20 arttı. Aynı dönem içinde kapanan şirket ve kooperatif sayısı Türkiye genelinde geçen yıla göre yüzde 11, Mersin’de ise yüzde 12 azaldı. Ticaret unvanlı işyeri sayısı da Türkiye genelinde yüzde 2, Mersin’de ise yüzde 35 arttı. Söz konusu dönemde Mersin ile Türkiye genelindeki gerçekleşmeler kıyaslandığında; kentin açılan şirket ve kooperatif sayısındaki azalış oranının Türkiye genelinin üzerinde; kapanan sayısındaki azalış ise yaklaşık aynı seviyede kaldığı, açılan ticaret unvanlı işyeri sayısında ise Türkiye genelindeki azalışa karşın; kentte artış gözlendiği, kapanan ticaret unvanlı işyeri sayısındaki artış oranının ise Türkiye genelinin üzerinde gerçekleştiği görüldü. 
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’na kayıtlı firma sayısındaki gelişmeler incelendiğinde; 2016 yılı Ocak-Kasım döneminde açılan şirket ve kooperatif sayısı yüzde 8, kapanan şirket ve kooperatif sayısının yüzde 22 azaldığı, açılan ticaret unvanlı işyeri sayısının yüzde 6 azaldığı, kapananların ise yüzde 40 artış gösterdiği gözlendi. 2016 yılı Kasım ayı sonu itibariyle 15 bin 598’i faal olmak üzere MTSO’ya kayıtlı üye sayısı 18 bin 961 oldu. 

YABANCILAR ARTIK MERSİN’İ TERCİH ETMİYOR!
Öte yandan yılın 11 aylık döneminde Türkiye genelinde kurulan yabancı sermayeli şirket sayısı geçen yıla göre yüzde 4 azalarak 4.155’e geriledi. Şirketlerin sermaye toplamı da yüzde 11 azalarak 945 milyon  TL’ye geriledi. Aynı dönemde Mersin’de ise kurulan yabancı sermayeli şirket sayısı geçen yıla göre yüzde 7 azalarak 252’ye geriledi; sermaye toplamı ise önemli bir değişim göstermeyerek 44 milyon TL olarak gerçekleşti. Söz konusu gelişmelere paralel olarak; 2015 yılı on bir aylık döneminde Türkiye genelinde kurulan yabancı sermayeli şirket sayısına göre iller arasında Mersin yüzde 6,3’lük payla 2. sırada yer alırken; 2016 yılında yüzde 6,1’lik payla aynı sırada yer aldı.

DIŞ TİCARET İNİŞLİ ÇIKIŞLI!
Dış ticaretteki olumsuz tablo Kasım ayında da sürdü. Mersin firmaları bazında dış ticaretteki gelişmeler aylık bazda incelendiğinde; ihracat hacminde Ocak-Eylül dönemindeki inişli çıkışlı seyir izlediği, Ekim ve Kasım aylarında hızlı artış kaydettiği; ithalatta ise Ocak, Haziran ve Eylül ayları haricinde artış eğiliminde olduğu gözlendi. Kasım 2016’da ihracatta önceki aya göre yüzde 30’luk artışta tarım ve hayvancılık ile başka yerde sınıflandırılmamış makine ve teçhizat; ithalatta yüzde 5’lik artışta ise gıda ürünleri ve içecek sektörlerinin payı oldu.
2016 yılı Kasım ayında geçen yıla göre aylık bazda dış ticaretteki gelişmelere bakıldığında; ihracatta yılın ilk çeyreğindeki azalış eğiliminin ikinci çeyrekte yön değiştirdiği; Temmuz-Kasım döneminde ise Temmuz ayı haricinde artış eğiliminde olduğu gözlendi. İthalatta ise Ocak-Temmuz döneminde Mart ve Mayıs ayları haricindeki azalış eğilimi, Ağustos-Kasım döneminde Ekim ayı haricinde yerini artışa bıraktı. Kasım 2016’da ihracat hacminde geçen yılın aynı ayına göre yüzde 33’lük artışta gıda ürünleri ve içecek, tarım ve hayvancılık ile başka yerde sınıflandırılmamış makine ve teçhizat sektörleri etkili olurken; Kasım 2016’da ithalat hacmindeki önceki yıla göre yüzde 4’lük artışta gıda ürünleri ve içecek ile kimyasal madde ve ürünler sektörlerinin payı oldu.

MERSİN’DE KÜRESELLEŞMEYE İLGİ ARTTI
Odanın yayınladığı tüm bu verilere karşın MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut’tan, “Küreselleşen dünya ve Mersin; bugün ve gelecek” başlıklı bir değerlendirme geldi. 
İş dünyasında yaklaşık son 10 senedir küresel gelişmelere ilginin arttığına dikkat çeken Aşut, “80’li yıllarda, hatta 90’ların başına kadar Türk iş dünyası, özelinde Mersin iş dünyası için küresel gelişmeler, uluslararası kurumların açıklamaları pek bir şey ifade etmiyordu. Bunları takip eden bir Mersin iş dünyası yoktu. Kendi içine kapanmış, bölgesel veya ulusal ölçekli üretim yapan, küresel gelişmelerin izlenmediği yıllardı o dönemler. Ancak bugün Mersin iş dünyası olarak Davos’ta Çin Başbakanı’nın korumacılıkla ilgili ne dediği, ABD Başkanı’nın ekonomi ile ilgili yaptığı açıklamalar veya uluslararası kurumların ifadeleri bizim için çok önemli. İşte küreselleşmenin geldiği boyut budur. Mersin olarak Çin Başbakanı’nın açıklamasını bekliyoruz. Çünkü ona göre tedbir alacağız, ona göre politikalar oluşturacağız, ona göre stratejiler geliştireceğiz. Mersin’in bu büyük küresel oyunun bir parçası olması önemlidir” dedi.

SEZAR’IN HAKKINI SEZAR’A TESLİM ETTİ
Değerlendirmesine; “Eksikleri konuşmadan olmaz, bu yarışa aynı anda başladığımız ülkelerle kıyas yapmadan elbette olmaz ama 40 yılda geldiğimiz seviyeyi de görmezden gelmek ülkemize, iş dünyamıza haksızlık olur” diyerek devam eden Başkan Aşut, “Bugün Mersin-Tarsus OSB’de ihracat odaklı çalışan bir çok firma bir zamanlar Küçük Sanayi Sitesi’nden oralara sıçrayan mütevazi ustaların küçük işletmeleridir. Bu başarı hikayeleri iyi incelenmelidir, çünkü bunlar gerçek girişimcilik hikayeleridir. Bunlar gerçek başarı hikayeleridir. Çünkü arakalarında devlet desteği olmayan, liberal ekonominin kurallarının sonuna kadar işlediği, aslında zor bir eko-sistemden doğan başarışlardır. Olmayan korumacılıklarla, olmayan sübvansiyonlara rağmen Türk iş dünyasının başarısıdır. Yine Sezar’ın hakkını Sezar’a teslim ederek, 80 sonrası elektrifikasyon, ulaşım ve dışa açılma politikalarının katkısı olmasa bunlar olmazdı elbette” dedi.

“GÜÇLENEN TÜRKİYE RAHATSIZ ETTİ”
Cumhuriyetin ilanı ile başlayan, Osmanlı bakiyesi olan yeni Türkiye Cumhuriyeti’nin büyük bir atılım gösterdiğini, 80 sonrası da ikinci sıçramayı yaptığını belirten Aşut, AKP’nin iktidara geldiği 2002’de ise yeni bir sıçrama dönemi başladığını vurguladı.
“Güçlenen bir Türkiye, enerji koridorlarının merkezinde olan bir Türkiye, komşuları ile sorunlarını çözerek, gerçek sorunlarına odaklanan, demokratikleşme, insan hakları, hukuk, ekonomi, teknoloji sorunlarını çözmeye başlayan bir Türkiye yine birlerini rahatsız etti” diyen Başkan Aşut, “İstenen şey, Türkiye’nin bütün gücünü, tüm sermayesini, tüm birikimini FETÖ, PKK, DEAŞ veya iç anlaşmazlıklara, siyasi bunalım ve gerilimlere harcaması ve gerçek sorunlarına, bizi dünyanın ilk 10 ekonomisi içine girmemizi sağlayacak olan gerçek konulara odaklanmamıza engel olmaktır, oyalamaktır.
Elbette bu terör örgütleri ile mücadele edilmelidir, etkin bir şekilde ediliyor da. Milletimizin huzuru, can güvenliği, ülkemizin bağımsızlığı adına bu örgütlerle sonuna kadar sert bir şekilde mücadele edilmelidir ve Mersin iş dünyası bu konuda taviz verilmesi taraftarı asla değildir. Ancak, bu sorunlarla mücadele ederken, siyasi sorunlarımızı çözerken, ihtiyacımız olan yeni Anayasamızı oluştururken diğer yandan ülkemizi ve milletimizi geleceğe taşıyacak olan gerçek konularımızı ihmal etmemeliyiz. Bu sorunlara palyatif, geçici çözümler bularak baştan savmamalıyız. İşte eğitim, işte teknoloji, işte temel sektörlerimiz, ekonomi ve işte bilimsel çalışmalarımız. Siyasi sorunlar iki liderin on dakikalık bir konuşması ile çözülebilir ama eğitim, bilim, ekonomik stratejiler, istihdam, ihracat, genç işsizlik, yenilikçilik, teknoloji vs bunlar uzun vadeli, köklü, uzlaşma ve bilimsellik isteyen konular. Daha önemlisi bunlar ülkemizi ve milletimizi geleceğe taşıyacak ana konulardır. Son 40 yıldır eğer ülkemiz bir noktaya geldiyse işte bu konulara verilen kısmi önem sayesindedir. Ama bu sefer, gündeme daha çok gelen sorunlar ve bu sorunlara harcanan büyük çaba, diğer konuların es geçilmesine neden olmamalıdır. Eş zamanlı hem terörle mücadele edilmeli, hem de bu konulara olağanüstü önem verilmelidir” dedi.
 
GERÇEK GÜNDEM NE OLMALI?
Ülkenin gerçek gündeminin ne olması gerektiğine de değinen Aşut, şunları söyledi: “En basiti, Amerika sıvılaştırılmış LNG gazının peşinde. İsrail tamamen buna geçmiş durumda. Her iki ülke kaya gazı ve sıvı gaza yöneldiler. İsrail’de araçlarda LNG ve elektrik kullanılıyor. Petrolden bağımsızlaşıyorlar. Hem kalori değeri de yüksek. Dünyaya gemilerle gaz vermeye başlayacaklar. İleride bizim yaptığımız boru hatlarının da bir önemi kalmayacak. Rusya’yı buradan da sıkıştırmaya çalışıyorlar. İşte demek istediğimiz budur. Bir yandan Anayasa yapılırken, bir yandan başkanlık sistemi tartışılırken, bir yandan terörle mücadele edilirken, acaba bu konuda geleceğe ait bir stratejimiz var mı, bunu birinci gündem yapan var mı? Yoksa tüm güncel sorunlarımız bize bu konuyu unutturuyor mu? 
Öte yandan, Çin’de üretim fazlalıkları ortaya çıkacak. Bunlar bizim gibi ekonomilere daha uygun fiyatlarla gelmeye başlayacak. Dünyada hammadde fiyatlarının ve tarımsal ürün fiyatlarının hızlı şekilde eskiden olduğu gibi yukarı tırmanacağını düşünmüyoruz. Tarım-Gıda sektörlerimiz buna hazır mı? Bu sektörlerde üretim aynı kalacaksa, fiyatlar aynı kalacaksa, üretici nasıl para kazanacak? Elbette katma değer yaratarak. Bu da teknoloji ile mümkün. Bu günlerde ana konumuz bu mu? Yoksa yine unutuyor muyuz, yine tek bir şeye mi odaklandık yoksa? Yenilenebilir enerji maliyetlerinde ciddi düşüş var. Güneş enerjisinde yüzde 80, rüzgar enerjisinde yüzde 25-30 düşüşler var. Doğalgaz maliyetlerine artık rahatlıkla ulaşabiliyor. Japonlar denizin ortasına güneş panelleri kuruyor. Herkes bu işlerle uğraşıyor. Ya biz? Sizce enerji fakiri, cari açığının neredeyse tek ana nedeni enerji maliyetleri olan bir ülke olarak bu konu en temel konularımızdan biri mi bu günlerde? Ülkemiz tüm sorunlarıyla eş zamanlı uğraşacak kadar büyük bir ülkedir. Siyaset elbette önemli ama bu konular birinci gündem olmadan büyük Türkiye olamaz. Ülke siyasetinde ve yönetiminde son sözü millet zaten söyleyecektir. Bizler, STK’lar, üniversiteler, iş dünyası, tüm kurum ve kuruluşlar güncel siyasetten arınıp gerçek sorunlarımıza odaklanmak zorundadır. Konu sadece bugün değildir, konu geleceğimizdir”. 


   

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!


  HABERCİ GAZETESİ
 

  HABER ARAMA
 
  

  HABERCİ SPOR
 


  BİK İLANLAR
 




  SOSYAL MEDYA
 

  NÖBETÇİ ECZANELER
 
 

 




sanalbasin.com üyesidir

 
         
ANASAYFA HABER ARŞİVİ KÜNYE İLETİŞİM GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinhaberci.com © Copyright 2016-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA