İlaç fiyatlarına zam geleceğinin duyulması üzerine ilaç firmaları stok yapıp yok çekmeye başladı.
Duruma tepki gösteren Mersin Eczacı Odası Genel Sekreteri Özgün Sağır, ilaç dağıtım depoları ve kooperatiflerinin ellerinde 15 günlük ilaç kaldığını vurgulayarak, ilaç temin etmeyen kurumların Türk İlaç ve Tıbbı Cihaz Kurumu’na bildirilmesini istedi.
Mehmet Nabi Batuk
İlaç piyasasındaki Euro kurunun 2,11’den 2,34 çıkarılması sonucu ürünlere gelen %10’luk zam nedeniyle, yerli ve yabancı ilaç firmalarının ellerindeki stokları piyasaya açmaması nedeniyle birçok ilaca erişilemiyor.
Yaşanan ilaç krizini gazetemize değerlendiren TEB 25. Bölge Mersin Eczacı Odası Genel Sekreteri Uzman Eczacı Özgün Sağır, firmaların ellerindeki stokları piyasaya açmamaya devam etmesi halinde eczaneler ve ilaç depolarındaki ilaçların tükeneceğini ifade ederek, hastaların ölümle bir başına bırakılacağını kaydetti. Türk İlaç ve Tıbbı Cihaz Kurumu’nun (TİTCK) yayınladığı duyurudan bahseden Sağır, bulunamayan ilaçların bu kuruma bildirilmesi gerektiğini söyleyerek Sağlık bakanlığın bir an önce ilaç firmalarına karşı gerekli yaptırımları yapması gerektiğini belirtti.
“İLAÇLARI ZAMLI SATABİLMEK İÇİN STOKLAYIP ELLERİNDE BEKLETİYORLAR”
Yerli ve yabancı ilaçların temin edilememesinin en büyük nedeninin, Sağlık Bakanlığı’nın fiyat politikasından kaynaklandığını söyleyen Sağır, “Özellikle geçen ayın sonuna doğru bir kıvılcım hissedildi. Bunun nedeni de 26 Aralık’ta bazı ilaçlara gelen zamdı. İlaç fiyatları Euro kuru üzerinden düzenleniyor. 3 Ocak’ta da 2017’nin kurunu açıkladılar. 2016’da bu kur 2.1166 iken 2017 için bu kur 2.3421 olarak sabitlendi. Bu kur tüm ilaçlar için geçerlidir. İlaç kuru Euro üzerinden endeksleniyor ve piyasa ona göre şekillendiriliyor. Bu da % 10’luk bir atış demektir. Bu %10’luk artıştan dolayı yabancı ve yerli firmalara ellerinde bulunan ilaçları zamlı olarak satabilmek için stoklayıp ellerinde bekletiyorlar. Bu stokları ilaç depolarına ve kooperatiflere ulaştırmadıkları için ilaçlar vatandaşlara gitmiyor. Bu durumu eskiden ithal ilaçlarda yaşıyorduk ama bu fiyat politikası nedeniyle bu sorunu artık yerli ilaçlarımızda da yaşıyoruz” dedi.
“BU İLAÇ FİRMALARININ ELİNDE ÜRÜNLERİN OLDUĞUNU BİLİYORUZ”
Her fiyat artışında ilaç temini sıkıntısının yaşandığına dikkat çeken genel Sekreter Sağır, Türkiye Eczacılar Birliği’nin ülke genelinde kendilerinin de Mersin yerelinde ilaç temini sıkıntısını açmak için çalışmalar yaptıklarını ancak sorunun ancak Sağlık Bakanlığı tarafından çözülebileceğini vurguladı. Türk İlaç ve Tıbbı Cihaz Kurumu konuya ilişkin olarak yayınladığı duyuruya değinen Sağır, “Eğer eczacılar ilaçları bulamadıklarına dönük bize geri bildirimlerde bulunurlarsa bizde bunların kontrolünü yapacağız. Çünkü İTS dediğimiz İlaç Takip Sistemi var. Bu sistemde ne olduğu önemli değil her kutu ilacın bir kimlik numarası var. Ve bu kimlik numaraları üretildiği andan itibaren bakanlığın havuzuna düşüyor. Şimdi Sağlık Bakanlığı herhangi bir ilacın tuşuna bastığı zaman hangi depoda kaç tane var hangi eczanede kaç tane var görebiliyor. Şimdi örnek veriyorum biz depoyu arıyoruz a ilacı yok diyorlar bize. Ama belki de deponun içinde var ve bu zamdan dolayı ilacı karlı satmak için elinde tutuyor. Çok ciddi sıkıntılar yaşanacak. O yüzden Türk İlaç ve Tıbbı Cihaz Kurumu’nun duyurusunu önemsiyoruz ve sadece duyuru ile sınırlı kalmamasını istiyoruz. Artık gerekli yaptırımların da Sağlık Bakanlığının yapması gerektiğini de düşünüyoruz. Çünkü bu ilaç firmalarının elinde ürünlerin olduğunu biliyoruz. Ancak piyasaya arz edilmiyor” şeklinde konuştu.
“10 ŞUBAT TARİHİNDEN SONRA HİÇ İLAÇ BULAMAYACAĞIZ”
Önümüzdeki 48 – 50 günlük sürenin çok önemli olduğunu ifade eden sağır İlaç depolarında ve kooperatiflerin elinde bulunan ilaç stoklarının azalmaya başladığını ifade ederek birçok ilacın da tükendiğini söyledi. Çok sıkıntılı bir süreç yaşadıklarını belirten Sağır “%10’luk artış o zaman belli oldu. Ama yürürlüğe 20 Şubat’ta yani yaklaşık olarak 48 – 50 gün sonra yürürlüğe girecek. Yani 48 – 50 gün biz bu sorunla uğraşacağız. 10 Şubat tarihinden sonra hiç ilaç bulamayacağız İlaç firmaları ellerindeki bu ilaçlar üzerinden kar etmek istiyorlar. Hani büyüklerimiz hep anlatırdı, bizde okuduklarımızdan bilirdik. Zamanında gaz yağına veya margarine zam gelecekmiş bakkallarda bulunmazmış ve zam gelince satılırmış. Maalesef ilaç gibi hayati öneme sahip bir konuda bu statüye giriyor. Bunun nedeni de 2005 yılından beridir ilaç fiyatları ile ilgili yapılan yanlış politikadır. Yeni rakam 2,34’e alındı. Bugün Euro 4,05 oldu. Yani sonuç olarak 4,05’lik reel Euro kuru nerde ilaç için biçilen 2,34 kur nerede. Bu böyle olunca ilca firmaların ve depoların hepsi de bu işe ticari olarak bakıyor. Maalesef insan sağlığı hiçe sayılıyor” diye konuştu.
“DOKTORLAR ALTERNATİFE YÖNELİYOR AMA ONLARDA AZALIYOR”
Sağlık ve ilaç alanının ticari bir konu olmadığını vurgulayan Sağır, dağıtım depoları ve kooperatiflerin ellerindeki ilaçlar azaldığında kaçak ilaçların artış gösterebileceği uyarısında bulunarak “Hasta bir insan ilaç kullanmadığı halde çok ciddi sorunlar ile karşı karşıya bırakılacak. Bir ilaç bir ticari meta değildir. Farklı bir kavramı vardır. Eczaneler bir ticarethane değildir. Sağlık merkezleri de bir ticarethane değildir. Şimdi hastalar temin edemedikleri ilaçları sağdan soldan temin etmeye çalışıyor. Belli bir süre sonra bu sorun merdiven altı dediğimiz kaçak ilaca kadar gidecektir. Halk sağlığı için çok ciddi bir sorun daha yaratacaktır. Eczacıların yapabileceği tek şey şudur: bu ürün maalesef bulunamıyor. Doktorunuz ile görüşün bunun yerine size şu ilaçlar piyasada var belki olan ilaçlardan birini önerebilir diyebilir. Ama öyle ilaçlar var ki yerine kullanabileceğiniz bir alternatifi de yok. Bu neden hasta sağlığı ile baş başa hata çok ciddi hastaları ölüme terk edecekler diyebiliriz” dedi.
“MERSİN’DE BÜYÜK BİR KAYIP YAŞAMA İHTİMALİMİZ ÇOK YÜKSEK”
Sağlık Bakanlığının İlaç Takip Sistemi ile ilaç temin sorununa müdahale ettiğini ancak bu müdahalenin yetersiz olduğunu ifade eden Sağır, “2,5 liralık Coraspin isimli kan sulandırıcı ilaç vardır bu çok hayati öneme sahiptir ama yoktur. Çok basit bir ağrı kesiciler bulunmuyor. Bakkallarda bile satılan Novalgin isimli ilaç bile bulunmuyor. Bu durum ithal ilaçlarda daha yüksek yaşanıyor. Şuan için Mersin’de ilaç temini noktasında bir sorun olmadı. Daha 15 günlük bir sürecimiz daha var. Ancak Mersin’de büyük bir kayıp yaşama ihtimalimiz çok yüksek. Çünkü biz bunu 2009 yılında yaşamıştık. 2009 yılında insülinler hiçbir yerde bulunmuyordu. Bunu neden söylüyorum çünkü önümüzdeki 15 günlük süre eczanelerin ve depoların elindeki stoklar için bu işi telafi etmek için uygun bir süredir. Ama buna bakanlık gerekli müdahaleyi yapmaz ise hele Şubat’ın 10’undan sonra bu bahsettiğimiz eksiklileri çok fazla yaşayacağız. Şuanda elimizde iyi kötüde olsa bir stokumuz var. Ya da bulunmayan bir ilacın yerine kullanılabilecek başka ilaçlar var. Ama yarın öbür gün bunlarda bitecek stoklar tamamıyla tükenecek.” diye konuştu.