Haber Merkezi
Özgecan Arslan’ın katledilişinin yıldönümünde Mersinli kadınlar Özgecan’ı anmak için Tulumba Köprüsü’nden pankart sallandırdı. “Erkek şiddetini meşrulaştıran eşitsiz yaşama HAYIR diyoruz” yazılı pankartı asan kadınlar polis tarafından gözaltına alındı.
Gözaltı için gerekçe göstermeyen polis, 3 kadını ifadesi alınmak ve tutanak tutulması için karakola götürüldü. Köprü çevresinde bulunan 2 üniversiteli ise şüpheli sıfatı ile gözaltına alındı. Yapılan işlemler sonrası kadınlar ve şüpheli sıfatı ile gözaltına alınan 2 üniversiteli serbest bırakıldı. Serbest bırakılan 3 kadına Kabahatler Kanunu gereği 227 lira para cezası kesildi. Kadınlar cezaya itiraz edeceklerini söyledi.
ERKEK ŞİDDETİNİ MEŞRULAŞTIRAN, EŞİTSİZ YAŞAMA HAYIR DİYORUZ!
Olay sonrası Mersin’de Halkevci Kadınlar bir açıklama yayımladı. “Erkek şiddetini meşrulaştıran, eşitsiz yaşama hayır diyoruz!” başlığıyla yapılan açıklamada, “Biz kadınlar bugün burada, Özgecan Aslan’ın iki yıl önce katledilmesine ve her geçen gün hayatımıza, canımıza kasteden erkek şiddetinin azalmaksızın sürmesine karşı biraraya geldik.
Özgecan Aslan katledileli iki yıl oldu. Bu tarih bizim için aynı zamanda kadın katliamına, eşitsizliğe, tacize-tecavüze karşı biriken öfkemizin de Özgecan ile isyana dönüşmesinin de yıldönümü. Özgecan’dan bugüne kadınlara ve çocuklara yönelik şiddet, ayrımcılık, eşitsizlik hız kesmeden devam ediyor.Sokakta yürürken her an erkek şiddetine uğrayacağız tedirginliğini yaşarken, en yakınımız olan erkekler tarafından öldürülüyoruz.
PEKİ ERKEKLER BU CESARETİ NEREDEN ALIYOR?
Her gün ekranlarda bas bas bağıran fetva veren ve çıkarmak istedikleri yasalarla katilleri meşrulaştıran, okullarda erkek ve kadınların yan yana oturmasından etek boyuna, saçın açık olmasından kahkaha atmamıza, makyaj yapmamızdan, gece eve kaçta gittiğimize karışan erkek aklının ürünüdür bu yaşananlar. Erkek egemen iktidarın, kadına ve çocuğa yönelik şiddeti önleme politikaları olmadığı gibi; ‘Medya olayları abartıyor’, ‘Kadına yönelik şiddet algıda seçicilik’ gibi söylemleri ile erkek şiddeti yok sayılırken, haksız tahrik indirimleriyle de katiller ödüllendirilmeye, potansiyel katiller cesaretlendirilmeye devam ediliyor. Bu söylemlere Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın ‘Çocukları korumaya yönelik yasalar yeterli, çocuklara kendini korumayı öğreteceğiz’ şeklinde söylemleri ekleniyor. Kadınlar ve çocuklar her geçen gün erkek şiddetine ve cinsel saldırılara karşı korunmasız bırakılıyor.
Her yanımızda gittikçe büyüyen, sokaktan meclise her yeri kaplayan bu erkeklik hali sürgüt devam ederken, biz kadınlar bedenimize, cinsiyetimize, kimliğimize yönelen her türlü saldırıya karşı çıkıyoruz.
Şidetle, zorla, baskıyla, dayatmalarla bir dahası olmayan hayatlarımızın işgal edildiği, eşit haklarımızın tanınmadığı bir hayata itirazımız var. Erkek şiddetine karşı hayatlarımıza sahip çıkıyor, canımızı savunuyoruz! Ne karakol, ne yargı, ne mahalleli, ne komşu, ne akraba! Bu şiddeti cezasızlaştıranlara, meşrulaştıranlara hayır diyoruz. Bizler birbirimizden cesaret buluyoruz. Erkek şiddetine karşı mücadelemizi, dayanışmamızı büyütüyor, birbirimize güç oluyor, çare oluyoruz! Kadın düşmanlarının karşısında korkmuyoruz! Susmuyoruz! İtaat etmiyoruz!
Özgecan’dan bugüne, bugünden yarına eşit ve özgür bir yaşamı inşa edene kadar isyanı büyütüyoruz! Erkek şiddetini meşrulaştıran, eşitsiz yaşama hayır diyoruz!” denildi.