Mersinli ünlü yazar İpek Ongun, Özgecanlar Derneği'ni ziyaret ederek, yeni yönetime hayırlı olsun dileklerini iletti. Özgecan Aslan'ın babası Mehmet Aslan ile Özgecanlar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Hediye Dalgıç ve yönetim kurulu üyelerinin olduğu ziyarette konuşan yazar Ongun, Özgecanlar Derneği’nin kendisini davet etmesinden dolayı mutlu olduğunu ve onurlandığını söyledi.

"ERKEKLERİMİZİN ŞİDDETLE EĞİTİME İHTİYACI VAR"
Bu derneğin herkesin içinden çıkmış bir olaydan sonra kurulduğunu kaydeden Ongun, “Özgecan’ın olayı hepimizi çok derinden yaktı. Burada benim fikrim, genç kızlarımızı yetiştirelim ama asıl erkeklerimizi eğitelim. Erkeklerimizin eğitime şiddetle ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Bunun için de benim bir hayalim var. Her gittiğim yerde de söylüyorum. Keşke üniversitelerimizde not kaygısı olmadan, her hafta veya 15 günde bir psikologlar, eğitimciler tarafından önce nasıl düzgün insan olunur dersi verilsin istiyorum. Belki drama aracılığıyla da verilebilir. Düzgün bir erkek, düzgün bir kadın nasıl olunur. Ondan sonra düzgün bir ilişki nasıl yaşanır. Evlenilir, yürümeyebilir, boşanılabilir. Boşanmak demek hemen kadını öldürmek değil. Medeni şekilde güle güle demesini, daha en başından sadece kızlarımıza değil asıl erkeklerimize öğretilmesini hayal ediyorum. Ondan sonra da nasıl düzgün anne ve baba olunur, onun dersi verilmeli” diye konuştu.

"ERKEK VE KIZ EŞİT YETİŞMİYOR"
Erkeklerin eğitiminin evden başladığını vurgulayan Ongun, şöyle devam etti: 
"Anneden, babadan başlıyor. 'Aman benim paşa oğlum', 'aman benim aslan oğlum' demekle iyilik etmiyoruz. Kızıyla eşit olmalıdır. 'Sen kız çocuksun ağabeyinin de yatağını topla o erkek', 'sen yap yemeği o erkek...' Bu yapabileceğimiz en kötü şey. Eşit yetiştirmiyoruz. Kadına saygı olmuyor. O küçücük yaştan başlamalı. Yani başka gelişmiş ülkelerde bunu görüyorum. Kız ve erkek çocuk eşit muamele görüyor. Biri bu akşam bulaşık yıkıyor, ertesi gün diğeri yıkıyor. Herkes kendi odasını topluyor. Burada en ufak fark tanınmıyor. Dolayısıyla o toplumlarda kadına saygı oluyor, hayatta da ona göre oluyor. Benim düşüncem. Kızlarımıza destek verelim, ayakları üstünde durabilsinler diyorum ama asıl erkeklerimizi eğitelim. Giderek artan suçların sebebi bu.”

"ÖYLE BİR CEZA VERİLMELİ Kİ BU SUÇU İŞLEYENİN YANINA KAR KALMAMASI LAZIM"
Kadına yönelik işlenen suçlarda verilen cezalara da değinen Ongun, "Benim vatandaş olarak anlamadığım, o hafifletici sebepten bilmem kaç seneden bilmen kaç seneye düşülüyor. Nedir hafifletici sebep diye okuyorum. Adam kravat takmış, boynunu bükmüş, bu oluyor hafifletici sebep. Yani böyle olmaz ki. Bu suçların öyle bir cezası olması lazım ki o insanın bir kere daha böyle bir işe kalkışacağı zaman düşünebilmesi lazım. Yanına kar kalmaması lazım. Bu hukuki açıdan insanı çok yaralıyor. Ben her okuduğumda isyan ediyorum. Bu nasıl adalet, bu nasıl hukuktur diyorum" şeklinde konuştu.
Ziyaretin sonunda Ongun'a, 2 kız çocuğu tarafından çiçek verildi. (İha)