Yunus Emre Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen program; Çanakkale Savaşında yokluklar içinde savaşan atalarımızın menüsü olan yağlı buğday çorbası ve şekersiz üzüm hoşafı menüsünün ikramı ve Kuran-ı Kerim tilaveti ile başladı.

Daha sonra yine Yunus Emre Kültür Merkezi’nde, Toroslar Belediyesi Şehir Tiyatrosu’nun sahneye koyduğu ‘Çanakkale Destanından Kahramanlık Öyküleri’ konulu tiyatro gösterisi büyük beğeni topladı.

Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından başlayan programa; Toroslar Belediye Başkanı Hamit Tuna, siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, belediye meclis üyeleri, mahalle muhtarları ve çok sayıda davetli katıldı.

Toroslar Belediyesi Şehir Tiyatrosu’nun; Çanakkale Zaferi’nin 102’ncı yıldönümü için özel hazırladığı tiyatro gösterisi duygusal sahnelerin yanı sıra dekor ve oyuncuların kostümüyle de izleyicileri geçmişe götürdü.

Çanakkale Savaşında, Seyit Onbaşı’nın 276 kilogramlık mermiyi kaldırdığı anın canlandırıldığı sahnede ise vatandaşlar gözyaşlarını tutamadı.

Tiyatro gösteriminin ardından sahneye çıkarak bir konuşma yapan Toroslar Belediye Başkanı Hamit Tuna, amatör olmalarına rağmen profesyonel bir şekilde performans sergileyen Toroslar Belediyesi Şehir Tiyatrosu Genel Sanat Yönetmeni Hasan Topuz ve tiyatro topluluğunu tebrik ederek, çiçek  takdim etti.

“ÇANAKKALE DÜNYANIN EN BÜYÜK ŞEHİTLİĞİDİR”

Özel gün ve haftalarda gerçekleştirdikleri etkinliklerle amaçlarının yeni nesle milli birlik ve beraberlik bilincinin yanı sıra tarih şuurunu aşılamak olduğunu belirten Başkan Tuna:  “1071’de Sultan Alparslan’ın Anadolu’yu Türk yurdu yaptığı günden bugüne kadar birileri hep bu topraklardan Türkleri atmak istiyordu. Osmanlı’nın üç kıtaya hükmettiği dönemlerde ve sonrasında Özellikle itilaf devletleri İngiltere, Fransa ve onun sömürgesindeki ülkelerden getirmiş oldukları askerlerle Rusya’ya yardım etmek için Çanakkale boğazını geçip İstanbul boğazını kontrol etmek gibi bir sevdaları vardı. Ama Emperyalist güçlerin de hesap etmediği bir şeyler vardı. O da umutların tükendiği yerde Türk’ün kudreti başlar. Teknolojik ve sayısal anlamda ne kadar güçlü olursan ol, dönmemek üzere giden Atalarımızın göğüslerini siper etmek suretiyle Çanakkale’de destan yazdıkları günün 102’ncı yılını kutlamanın gururunu yaşıyoruz. Bir gül bahçesine girercesine o kara toprağın bağrına giren Atalarımızın Allah mekanlarını cennet eylesin. Kendi yarasına ot basıp, düşman olarak savaştığı yaralının yarasına fanilasını yırtıp ona basan asil bir milletin evlatlarıyız biz. İşte o asalettir ki bu savaşta büyük komutan büyük asker deha olarak öne çıkan Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün orada ölen yabancı askerlerin analarına ithafen söylediği sözleri unutmamız lazım. ‘Nereden gelirse gelsinler burada öldüler ve Mehmetçikle koyun koyuna yatıyorlar. Anaları ağlamasın onlar artık bizim evlatlarımızdır” diyerek bu topraklarda yatan düşman asker için söylediği o veciz söz Türk’ün büyüklüğüdür, asaletidir. O asil insanları rahmet ve minnetle anıyoruz. Bu etkinliklerle; bu toprakların kolay vatan yapılmadığını, bu toprakların anaların gözyaşlarıyla sulandığı, şairlerin destanlaştırdığı, şehitlerimizin de Çanakkale’nin her noktasında can verdiği bir vatan toprağı olduğunu genç beyinlerin belleklerine kazımaya gayret gösteriyoruz. Çanakkale dünyanın en büyük şehitliğidir.253 bin vatan evladı bu topraklarda şehit olmuştur. O evlatların sayesindedir bizim bugün hür ve bağımsız bir şekilde yaşamamız. Dün olduğu gibi bugün de içten ve dıştan emperyalist güçlerin hayalleri olacaktır. Çok hainler gördü bu millet ama  bu hainleri de toprağa gömdü. Uyanık olmak ve dik olmak zorundayız. Birleşirsek tok oluruz, ayrışırsak yok oluruz. Onun için birlikte rahmet, ayrılıkta azap vardır. Atamızın işaret ettiği muasır medeniyet seviyesinde bir ülke olmak için gece demeden gündüz demeden kendi yazdığımız senaryonun peşinde koşacağız inşallah. Bu vesile ile başta Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere aziz vatanımız uğruna canlarını feda eden tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum” dedi. (bülten)