Kayyum atanan Akdeniz Belediyesi’nden aralıklarla iş akidleri fesih edilen işçilerle bir araya gelen DİSK Genel Başkanı Kani Beko, bazı işçilerin haklarında hiçbir soruşturma ve ceza olmamasına rağmen terör örgütü ile bağlantılı olmak suçundan işten çıkartıldığını vurguladı.
Mehmet Nabi Batuk
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Kani Beko, Akdeniz Belediyesi’ne kayyum atanmasının ardından işten atılan belediye işçileri ile toplantı yaptı. DİSK Genel İş Sendikası Mersin Şubesinde gerçekleşen toplantıya DİSK Genel – İş Mersin Şube Başkanı Kemal Göksoy, Kültür Sanat – Sen Mersin Şube Başkanı İmam Özdemir, birçok STK temsilcisi ve işten çıkartılan belediye işçileri katıldı.
“İNSANI ÇOCUKLARI İLE BERABER AÇLIĞA MAHKUM ETMEK HANGİ VİCDANA SIĞAR”
Toplantıda yaptığı konuşmada belediye işçilerinin yayımlanan KHK’lar ile işlerinden çıkarılmasının bir sosyal cinayet olarak tanımlayan DİSK Genel Başkanı Kani Beko, yapılan uygulamaların hukuksuz bir şekilde yürütüldüğünü söyledi. Türkiye’nin birçok kentinde aynı durumun yaşandığını ifade eden Beko, “KHK ile kayyum atanan çeşitli belediyelerde ve belediye alt işverenlerinde Genel – İş sendikamızın üyesi toplam 1263 işçinin iş akdi fesih edildi, 185 işçinin iş kaydı askıya alındı. Haklarında herhangi bir yargı kararı bulunmayan, süren bir soruşturmaları dahi olmayan işçileri işten atmak, binlerce insanı çocukları ile beraber açlığa mahkum etmek hangi vicdana sığar. OHAL Hukuksuzluğunun kararnamelerle ülke yönetme keyfiyetinin bedelini işçiler ödemektedir. Sadece işçiler değil, kamu çalışanları da keyfi biçimde, herhangi bir yargı kararına dayanmadan işlerinden edilmektedir. Hukukun en önemli ilkesi masumiyet karinesidir. Hukukun bu en temel ilkesini ayaklar altına alan, yargının tespit ettiği herhangi bir suçları bulunmayan insanları işten çıkarmak keyfiliktir, hukuksuzluktur” dedi.
“SADECE HUKUK İHLALİ DEĞİL, AYNI ZAMANDA İNSANLIK SUÇUDUR”
Akdeniz Belediyesi’nde işten çıkarılan işçilerin ‘Terör Örgütlerine Aidiyeti, İltisakı veya İrtibatı tespit edilmesi suçlamasıyla 672 sayılı KHK doğrultusunda işçiler hakkında işlem yapıldığı belirten Beko, “Bu iltisak, bu irtibat nerede tespit edilmiştir? Mahkeme kararı nerededir? Kim tespit etmiştir? Bunların yanıtını vermeden işçileri aileleriyle beraber açlığa mahkûm etmek sadece hukuk ihlali değildir, aynı zamanda insanlık suçudur. Emekli olan işçilerin ve hatta vefat edenlerin iş akitlerinin feshedilmesi, işçilere yönelik suçlamaların ne kadar keyfi ve ciddiyetten uzak olduğunu göstermektedir. işçilerin yargı yoluyla suçlarını kanıtlamadan iş akitlerinin feshi hukukun temel ilkelerinin yok sayılmasıdır. Daha da ötesi bu işçilerin haksızlık karşısında başvurabilecekleri bir yargı kurumu da yoktur” şeklinde konuştu.
“FAŞİST 12 EYLÜL ASKERİ CUNTASI DAHİ SENDİKALARI KAPATMADI”
Belediye işçilerinin işten çıkarılmasının gerekçesi olarak 15 Temmuz darbe girişiminin gösterildiğini ifade eden Beko, “Darbe girişimi başarısız olmuş, Türkiye büyük bir beladan kurtulmuştur ancak sonrasında, 12 Eylül askeri darbesinde bile görülmeyen hukuksuzlukları ve hak ihlallerini yaşamayı bu ülke hak etmemektedir. Faşist 12 Eylül askeri cuntası dahi sendikaları kapatmamış, faaliyetlerini durdurarak "yargı kararı” beklemiştir. Oysa bugün sendikalı işçilere yönelik bir kıyım yaşanmakta, bunun için yargı kararı dahi beklenmemekte, üstüne üstlük her türlü yargı yolu da kapatılmaktadır. 12 Eylül darbecilerinin bir aklına hayaline gelmeyen hukuksuzlukların bugün yaşanması manidardır” dedi.
“REFERANDUMDA HAYIR DİYORUZ”
Demokrasiyi, kardeşliği, barışı ve hukuku savunan bir konfederasyon olmaya devam edeceklerini ifade eden DİSK Genel Başkanı Kani Beko, referandum çalışmalarına da değinerek sözlerini şu cümlelerle sonlandırdı: “OHAL'da yaşanan hukuksuzluklara, ülkenin kararnamelerle yönetilmesine karşı mücadelemizi sürdüreceğiz. Önümüzdeki referandumda bu tip hukuksuzluklara hayır diyeceğiz. Bedeli ne olursa olsun hukuki haklarımızı, demokratik haklarımızı ve siyasi haklarımızı kullanarak işçilerin haklarını savunacağız. Bütün DİSK'liler işlerine geri dönene kadar mücadele edecek, susmayacağız. Hükümeti derhal bu hukuksuzluklardan vazgeçmeye, demokrasiye ve hukuka daha fazla zarar vermemeye çağırıyoruz. İçinde işçilerin hakları olmayan Anayasa'ya hayır diyoruz. 15 yılda 17 bin işçinin iş cinayetine kurban edilmesine hayır diyoruz. Kıdem tazminatımızın kaldırılması planlarına hayır diyoruz. Taşeron işçilerinin her seçimde kandırılmasına hayır diyoruz. Kiralık işçilik adı verilen köle ticaretine hayır diyoruz. Grev yasaklarına, sendikalı olmanın önündeki engellere hayır diyoruz. İşsizlik Fonu'nun talan edilmemesi için hayır diyoruz. Kamunun birikimlerinin Varlık Fonu yoluyla, yok edilmemesi için hayır diyoruz. İşçilerin kardeşliği ve halkların kardeşliği için referandumda hayır diyoruz”.