SONER AYDIN
Mersin’in Gülnar ilçesi Büyükeceli Mahallesi’nde yapılmak istenen Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin yer lisansının iptali için çevre ve sağlık örgütleri tarafından açılan davalar kapsamında bilirkişi heyeti dün santral sahasında incelemelerde bulundu.
Yüklenici Rus firmadan bilgi alan bilirkişi heyeti, Mersin Tabip Odası, Elektrik Mühendisleri Odası ve çevre derneklerinden temsilciler ile avukatlar tarafından da bilgilendirildi.
“MERSİN NÜKLEER ÇÖPLÜĞE DÖNÜŞECEK”
Akkuyu Nükleer Santrali’ndeki incelemeler hakkında gazetemize bilgi veren Tarsus Çevre Koruma Kültür ve Sanat Merkezi Derneği (Tarsus ÇEKSAM) Başkanı avukat Semra Kabasakal, incelemede şok bir gerçeğin daha ortaya çıktığını aktardı.
Bilirkişi heyetinin nükleer santral atıklarının ne olacağına ilişkin bir soruya: “40 yıl boyunca Mersin’de depolanacak” yanıtı verdiği söyledi.
Nükleer atıkların Mersin’de kalıp depolanacağının kesinleştiğini aktaran Semra Kabasakal, “ÇED dosyasında bu atık konusu zaten önceden dillendirilmişti. Bu incelemede de bilirkişi heyetinin atıkların ne yapılacağı sorusuna yüklenici firma yetkilileri; atıkların burada 40 yıl kalacağı şeklinde yanıt verdi. Bilirkişi heyeti aynı soruyu 4 kez tekrarladı. Aynı cevap ile karşılaştı. Firma atıkların 40 yıl depolanabileceği bir tesis inşa edeceklerini açıkladı. Atıkların Mersin’den götürüleceği ile ilgili tek bir kelime bile konuşulmadı. Yani nükleer santralin en kötü atıkları Mersin’de kalacak” dedi.
“KOY, YOL SEVİYESİNE YÜKSELTİLMİŞ”
Çevre derneklerinin ve meslek örgütlerinin itirazlarına ve inşaat ruhsatının olmamasına rağmen Akkuyu NGS Şirketi’nin santral inşaatını devam ettirdiğini de belirten Kabasakal, “Akkuyu Koyu’na yönelik dolgu işlemi devam ediyor. Son geldiğimizden bu yana koyun üzerini iyice kapatmışlar. Koy bir yol yapılacak kadar denizden yükselmiş. Bu inşaat çalışmalarını yeniden mahkeme heyetine gösterdik. Onlarda gerekli notlarını ve bilgilerini aldılar” diye konuştu.
Öte yandan Akkuyu inşaat sahasında ortaya çıkan görüntüler, nükleer santral faaliyete girmeden yaşanan doğa faciasının hangi boyutlara ulaşacağını gözler önüne serdi. Temeli Nisan 2014’te atılan nükleer santral inşaatında ortaya çıkan manzara karşısında şok olan doğa savunucuları, adeta bir doğa katliamı yaşandığını dile getirdi.