Aytuğ Atıcı, tutuklu ve hükümlülere sunulan sağlık hizmetinde yaşanan aksaklıkların giderek artan toplumsal bir sorun haline dikkat çekerek; “Son zamanlarda bazı siyasetçilerin yakınlarının basit sağlık sorunları nedeniyle tutuksuz yargılanmalarına karar verilirken, ağır hastaların tutuklu bir şekilde yargılanmalarına devam edilmesi kamuoyunda ciddi rahatsızlıklar yaratmış, halkımızın adil yargılanmaya olan inancı temelden sarsılmıştır” dedi.
Cezaevlerindeki ‘sağlık hakkı’nın, nitelikli, süreklilik içinde ve bağımsız çalışma koşulları ortamında uygulanması gerektiğini belirten Atıcı, “Ülkemizde birçok büyük cezaevinde halen, mesai saatlerinde bir pratisyen hekim görev yapmaktadır. Bu cezaevlerinde ciddi veya acil olaylarda müdahalede kullanılabilecek yeterli tıbbi cihazlar yoktur. Mesai saatleri dışında ise acil durumlarda ambulans çağrılarak müdahale yapılmaya çalışılmaktadır” dedi.
Cezaevinde pratisyen hekimin çözemeyeceği bir sağlık sorunu ortaya çıktığında sağlık sisteminin hiçbir yerinde uygulanmayan ‘sevk zinciri’ devreye girdiğini ifade eden Atıcı, “hastalar önce Devlet Hastanesine gitmek için ertesi günü beklemek zorundadır. Burada da çözülemezse en yakın ihtisas hastanesine veya üniversite hastanesine sevk gündeme gelmektedir. Bazen haftalarca süren bu uygulamalar nedeniyle sağlık hakkına ulaşım engellemektedir” dedi.
Tutuklu ve hükümlülerle ilgili “cezanın infazı mahkûmun hayatı için kesin bir tehlike teşkil ediyorsa cezanın infazı iyileşinceye kadar geri bırakılır” hükmünün siyasi dava tutuklularına adil olmayan bir şekilde ve nadiren uygulandığına dikkat çeken Atıcı, zorunlu sevk zinciri uygulaması ve infaz ertelemesindeki seçici (torpilli) uygulamanın Anayasamızın “eşitlik ilkesine” aykırı olduğunu belirtti.
Ceza ve tutuk evlerinde sunulan sağlık hizmetindeki gecikme, eşitsizlik ve yaşam koşullarındaki yetersizlik ileride telafisi mümkün olmayan acılara ve insan hayatına mal olduğunu belirterek, TBMM’de bunların sebeplerinin araştırılması, çözüm yöntemlerinin ortaya koyulması insanlık onuru ve ülkemizin saygınlığı açısından zorunludur” dedi. (bülten)