İbrahim Aydemir

Mersin Arslanköy’de kurduğu ‘Kadınlar Tiyatro Topluluğu’ ile başladığı sanat yolculuğunda, dünyanın dört bir yanından ödüller alan Ümmiye Koçak ile hayatı ve gelecekteki planları hakkında keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik. Koçak, son olarak, dünya futbolunun yıldızı Ronaldo ile reklam filminde hem oynayarak hem de reklamın yönetmenliğini yaparak bir ulaşılmazı başarmıştı.

SORU: Bu işi zor şartlar altında yapıyorsunuz. Kırsal alanda yaşamanıza rağmen, sadece Mersin değil, ülke çapında ses getiren başarılara imza attınız. Bu işi yapmaya ilk ne zaman karar verdiniz?

Ü. KOÇAK: Şimdi ilk olarak okumak isteyip de okuyamamam etkili oldu. Ben okumayı çok seviyorum. Yani 8-9 yaşlarında Maksim Gorki’nin kitaplarını okumaya başladım. 13 yaşımda da öykü yazmaya başladım. Ama ilk ne etkili oldu derseniz, benim Arslanköy’e gelin gelmem oldu. Adana’dan bu köye gelin geldim ve burada çalışmalarıma başladım. İlk geldiğim andan itibaren geldiğim köyle karşılaştırdım. Bu köyde çok değişiklikler yaptım. Tiyatro kurmam en son olaydı. O zamana kadar birçok şey yaptım. 2000-2001 yıllarında başladım ama tabi ki öncesi de var. Mesela kimse temizliğe gitmiyordu, çocuk bakmaya gitmiyordu, onu başlattım. Kimse memur çocuğuna bakmıyordu onları yaptırdım çok şükür. En sonunda da 2000-2001 yıllarında Arslanköy Kadınlar Tiyatro Topluluğu’nu kurdum.

SORU: Arslanköy Kadınlar Tiyatro Topluluğu’nu ilk kurmaya başladığınızda çekindiğiniz bir durum var mıydı?

Ü. KOÇAK: Aslında zor olacağını biliyordum. Hiçbir şeyin kolay olmayacağının farkındaydım. Kendimi iyi tanıyordum, ne istediğimi iyi biliyordum. Onun için korkmadım, kendime inanıyordum. Çünkü insanın kendine inanması ve kendini tanıması gerekiyor. Neden korkacağım ki? Yani çekincelerim vardı ama korkmadım. Korku ayrı bir şey, çekinmek, acaba olur mu olmaz mı demek ayrı şey. Tabi zordu, farkındaydım ama kendime güvendiğim için bunu başaracağıma inanıyordum.

“BANA, ‘BU İŞ SANA MI KALDI?’ DİYENLER OLDU”

SORU: Peki, bu işi ilk yapmaya başladığınızda Arslanköy sakinleri, komşularınız size nasıl bir tepki gösterdi?

Ü. KOÇAK: Tabii ki hoş karşılayan da oldu hoş karşılamayan da. Takdir etmeyip, ‘Bu iş sana mı kaldı?’ diyenler de oldu. Yani herkesin aynı fikirde olması mümkün değil. İlk başlarda böyleydi ama şimdi herkes takdir ediyor.

SORU: Bu süreçte ailenizin size desteği nasıl oldu?

Ü. KOÇAK: Tabii ki ilk olarak ailem beni çok destekledi. Kesinlikle aile çok çok önemli. Önce eşim, sonra kayınvalidem ve kayınpederim ve de çocuklarım beni destekledi. Eşin desteklemezse kimse desteklemez. Ailesinin güvenmediğine, mahalle güvenmez köy güvenmez çünkü.

SORU: Tiyatro topluluğunuzda hep kadın oyuncular var, hiç erkek oyuncu yok. İlerleyen zamanlarda erkek oyuncu almayı düşünüyor musunuz tiyatro grubunuza?

Ü. KOÇAK: Hiç düşünmedim, düşünmüyorum da. Benim amacım, çizgim farklı. Ben kadınların sesini duyurmak için mücadele ediyorum. Kadınlar içeriden, evlerinden çıksınlar artık. Kendilerini tanıyıp neler yapabileceklerinin farkına varsınlar ki kendilerini geliştirsinler. Erkekler de artık kendilerine çeki düzen versinler. Artık yeter, artık yeter ya! Kadınlarımız kendilerini geliştirsin, eğitsin. Erkeklerimiz de maalesef kendini düzeltsin. Tabi ki tek başına hiçbir şey olmuyor ama öncelikli olarak büyük çoğunluk kadınlarımızın.

“KADINLARIN SORUNLARINA DAHA ÇOK DİKKAT ÇEKTİK”

SORU: Yün Bebek filmi hayatınızda ne gibi şeyler değiştirdi?

Ü. KOÇAK: Benim hayatımda çok şey değiştirmesini beklemiyordum zaten. Ben yine aynıyım. Sadece bana daha fazla tanınırlık sağladı. Çevremdeki konuları gündeme getiriyorum. Tabii ki kadınlara daha çok dikkat çekmek istiyordum. Daha çok kitleye ulaşmak istiyordum, bunu başardım. Bu benim için mutluluk verici bir olay. İnsanın hedefine ulaşması çok güzel bir şey. Kısacası film bana daha çok tanınırlık ve kadınların sorunlarına daha çok dikkat çekmeyi sağladı. Zaten amacımız da buydu ve başardık. 

SORU: Önümüzdeki süreçlerde yeni, farklı projeleriniz var mı?

Ü. KOÇAK: Evet önümüzdeki zamanlarda yeni projelerimiz var. Takip ederseniz görürsünüz. Sürpriz olsun...

SORU: Örnek aldığınız bir yönetmen var mı?

Ü. KOÇAK:  Hiç kimse yok. Ben sadece kendime inanıyorum, kendime güveniyorum. Gelen tekliflere bakıyorum. Bana uygun ve sosyal içerikli olanları tercih ediyorum. Ben hiç kimse gibi olmak istemedim. Her zaman sadece kendim gibi olmak istedim. Kendim gibi olduğum zaman mutlu oluyorum. Mutluluk benim için çok önemli. 

“RÜYAMDA GÖRSEM HAYRA YORMAZDIM”

SORU: C.Ronaldo ile reklam filminde rol almak çok güzel bir şey. Bize bu reklamın ortaya çıkış sürecini anlatabilir misiniz?

Ü. KOÇAK: Telekom’un reklamında oynamam için beni arayıp teklif ettiler. Çok şaşırdım ama çok güzel bir duyguydu. Birçok teklif vardı ama tanınmış bir iletişim şirketinin reklamı olunca beni daha çok heyecanlandırdı. Sonra Ronaldo ile olduğunu öğrenince çok çok daha fazla heyecanlandım. Çok mutlu oldum. Tabii ki rüya gibiydi. Rüyamda görsem hayra yormazdım. Hayal kurdun mu dersen hayır. Ben, ‘Ronaldo’nun filmini çekeceğim, reklamını çekeceğim’ diye hiç aklıma gelmedi ama bu projenin çok daha fazla kitleye ulaşacağı ve sesimizin çok daha fazla yükseklere duyuracağımız içimden geliyordu. Dedim ya rüyamda görsem hayra yormazdım. Çok güzeldi her şey, rüya gibiydi. Ben ona sıcacık davrandım o bana sıcacık davrandı. Çok mutluluk verici bir duyguydu. 

SORU: Peki Ümmiye Koçak arkasında ne gibi izler bırakmak ister?

Ü. KOÇAK: Sadece torunlarıma, benimle gurur duyacakları bir isim bırakmak istiyorum.

SORU: Buradan bir şeyler yapmak isteyen gençlere ne gibi önerileriniz olur?

Ü. KOÇAK: Sadece kendilerini tanısınlar. Ne yapabileceklerinin farkına varsınlar. Ağır adımlarla çalışsınlar, mücadele etsinler. Kesinlikle yılmadan, bıkmadan çalışsınlar. Çünkü kimsenin önüne gül döşenmiyor bu yolda. Gül de var dikenleri de var. Gençlerimizin, ne istediklerinden emin bir şekilde yılmadan, bıkmadan, ağır ve emin adımlarla gelecekleri ve hayalleri için ilerlemeleri lazım.