Türkiye kıyılarının bilimsel yöntemlerle değerlendirilip stratejik olarak programlanması için başlatılan Bütünleşik Kıyı Alanları Yönetim Planı çalışmalarında Hatay, Adana, ve Antalya’nın planlarının tamamlanmasına rağmen Mersin kıyılarının 10 yıldır es geçilmesi akıllarda soru işareti bırakıyor.
Mehmet Nabi Batuk
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mekânsal Planlama Şube Müdürlüğü Kıyı Alanları Dairesi Başkanlığı tarafından Türkiye’deki kıyıların bilimsel yöntemler ve veriler ile değerlendirilmesi ve stratejik olarak planlanması amacıyla 2007 yılında Bütünleşik Kıyı Alanları Yönetim Planı başlığıyla başlatılan çalışmalar sürüyor. Planlama çalışmalarının Akdeniz Bölgesi ayağında aradan 10 yıl geçmesine rağmen Suriye sınırından Kazanlı sahiline kadar olan İskenderun Kıyı Alanları Yönetim Planı, ve Antalya Kıyı Alanları Yönetim Planı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlanıp yürürlüğe girerken iki bölgenin arasında kalan Mersin’de ise herhangi bir gelişme kaydedilemedi. Söz konusu Kıyı Yönetim planının olmaması nedeniyle Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyeler kıyılarda sık sık yapılaşma tehdidi ile karşı karşıya kalırken kent yöneticileri de söz konusu planın 10 yıldır tamamlanmaması nedeniyle sık sık sorunlar yaşıyor. Söz konusu kıyı yönetim planının olmaması nedeniyle, Mersin’deki neredeyse tüm kurumların ve Mersin halkının karşı çıktığı Akkuyu Nükleer Santrali’nin inşa edilmesinin önü açılırken, yine önceki dönemlerde turistik bölgelerde Mersin sahillerinde doğa katliamı yapılarak inşa edilen lüks otellerin önü açılmıştı. Şehir plancıları ise bu uygunsuz yapıların önüne geçebilmek için bir an önce Mersin’de bir kıyı yönetimi planın hazırlanması gerektiğini savunuyor.
“BAKANLIĞIN GÜNDEMİNDE AMA YILLARDIR YAPILMIYOR”
Son olarak Mezitli’nin Tece Mahallesinde belediye nazım imar planlarında yeşil alan ve spor alanı olarak belirlenip işaretlenen 70 dönümlük arazi’ye TOKİ tarafından toplu konut inşa edilme girişimlerine karşı açıklama yapan Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan, bakanlık yetkililerine tepki göstermişti. Yerel yöneticilere Çevre ve Şehircilik Bakanlığındaki yetkililere karşı harekete geçme çağrısı yapan Neşet Tarhan, “Mersin’in kıyı koruma planları ve çevre planları sürekli olarak erteleniyor. Kıyılarımızın öngörülen bir kıyı kenar çizgisi mevcuttur. Ancak bu kıyı kenar çizgisi planı yetersizdir. Bu plan konusu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın gündeminde olmasına karşı uzun yıllardır yapılmıyor. Kıyı kenar çizgisinden itibaren zaten ilk 50 ve 100 metrede herhangi bir yapılaşmanın olmaması gerekir. Fakat kentimizde bu konuda yaşanan ihlallerin birçok örneklerini görüyoruz. Eğer birileri Aktivistim diyorlarsa oralarda aktivistliğini göstermesi gerekir. Eğer birileri çevreciyim diyorsa oralarda çevreciliğini göstermesi gerekir. Yoksa çevreciyim demekle Aktivistim demekle ne çevreci ne de aktivist olunmuyor” diyerek tepkisini dile getirmişti.
HATAY, ADANA VE ANTALYA’NIN PLANLARI YÜRÜRLÜKTE
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yürütülen Bütünleşik Kıyı Yönetimi Planları ile ilgili Gazetemize bilgi veren Şehir Plancıları Odası Mersin İl Temsilcisi Yaser Gündüz, söz konusu planların kıyıların ve sahillerin korunması için hayati öneme sahip olduğunu aktardı. Gündüz, “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın uzun yıllar önce bu planların mevzuat alt yapısını oluşturdu. Türkiye’nin kıyı bölgeleri kapsamında, bütünleşik kıyı alanlarının yönetimini sağlayan planlama çalışmalarının Mersin ayağı bir kesintiye uğruyor. Biliyoruz ki Suriye Sınırından başlamak üzere Mersin’in Kazanlı Bölgesine kadar uzanan İskenderun ile Antalya Bölgesi’nin Kıyı yönetimi Planı hazırlanıp onaylandı. Yürürlüğe giren bu planlarda ilgili bölgelerle ilgili hükümler ve stratejiler geliştirildi. Planlarda ayrıca kıyının kullanımına bağlı olarak koruma dengelerinin, bazı deniz yapılarının yani limanlar, tersaneler ve enerji üretim bölgelerinin nerede olacağını belirlendi” dedi.
PLAN ÇALIŞMALARININ MERSİN AYAĞI KESİNTİYE UĞRUYOR
Mersin’in kıyı yönetimi planının olmaması nedeniyle kıyıların uygunsuz ve çağdışı yöntemlerle yapılaşma tehdidi ile karşı karşıya olduğunu kaydeden Gündüz, Çevre Şehircilik Bakanlığı’nın yıllardır mersini umursamadığını vurguladı. Şehir Plancıları Odası Mersin Temsilcisi Yaser Gündüz, “Söz konusu Kıyı Alanları Yönetim Planları yine Çevre ve Şehircililik Bakanlığı tarafından ihale edilip tamamlanması gerekir. Tüm Türkiye’de tüm kıyı şehirlerinde bu plan çalışmalarının yürütüldüğünü biliyoruz ancak Mersin özelinde bunun bir kesintiye uğradığının farkındayız. Sadece nükleer santral konusu da değil, Mersin kıyılarının bu zamana kadar çok mevzuata uygun olmayan yöntemlerle kullanıldığının farkındayız. Birçok yerde kısmi yapılaşma oluştuğunun da farkındayız. Bu kıyı planı sorunu Belde Belediyeleri zamanından günümüze kalan sorunların başında yer alıyor. Kıyının planlanması ve kamunun kesintisiz kullanımına açık olması hükmünün birçok yerde sekteye uğradığını görüyoruz. Bu planın Mersin ayağının neden yapılmadığının aslında bakanlık yetkililerinin sorumluluğunda olduğunu hatırlatmak istiyoruz” dedi.
Mersin kıyılarında yaşanan çevre kirliliğinin ve çarpık kentleşmenin en büyük nedenlerinden bir tanesinin kentin kıyı yönetim planının olmamasından kaynaklandığını da hatırlatan Yaser Gündüz, “Kentteki çevresel sorunların en büyük nedenlerinden bir tanesi kıyılara ilişkin olarak stratejik bir planın hazırlanmamasından kaynaklanıyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bu konuda yeterli tecrübeye ve yeterli bilgi birikimine sahiptir. Bizde Şehir Plancıları olarak, Çevre ve Şehircilik Bakanlığını Mersin kıyılarına sahip çıkmaya çağırıyoruz. Bakanlığa eksikliğini çok fazla hissettiğimiz, Bütünleşik Kıyı Alanları Yönetim Planı’nın hazırlanıp onaylanmasını bekliyoruz. Yerel yönetimlerden kıyı alanlarını korumaya almalarını ve uygun bir şekilde kamu kullanımına açmasını bekliyoruz” diye konuştu.