Bugün biraz relaks olalım.

Ne siyasete ne de ekonomiyi kafa yoralım istedim.

Ki, kafayı dinleyelim.

Ne yazayım diye düşünürken, aklıma geçmişte tanıdığım özel kalem müdürleri geldi.

Günümüzde özel kalem müdürü yerine yönetici asistanı diyorlar.

Ha özel kalem müdürü ha yönetici asistanı fark etmiyor.

İkisinin de yaptığı iş aynı.

Tabi ki çok özellik isteyen bir iş.

Çünkü, özel kalem müdürü/yönetici asistanı yöneticilerin eli ayağıdır.

Dahası yöneticilerinin beyinlerinin içini bilmek zorundadır!

Yönetici asistanında aranan nitelikler oldukça fazladır.

“Düzgün bir diksiyona sahip olmak,

Dış görünüşe önem vermek.

Çoklu görevleri önceliklendirme yeteneğini göstermek,

Bağımsız veya bir ekibin parçası olarak çalışabilmek,

Zaman yönetimini sağlamak,

Mükemmel yazılı ve sözlü iletişim becerisi sergilemek,

Tempolu iş ortamına uyum sağlayabilmek.”

Olmazsa olmazlarıdır.

Tabi ki günümüzde bilgisayar programlarını iyi bilmek cabası.

Eskiler bu konuda şanssızdı.

Tek iletişim araçları sabit telefonlardı.

Derken, aklıma ilk tanıdığım Valilik Özel Kalem Müdürü Müzeyyen Abla(Gök) geldi.

Güleç yüzüyle Vali beye sormadan telefonla kimi bağlayacağını, kime randevu vereceğini çok iyi bilirdi.

Yani işinin ehliydi.

Sonrasında çok özel kalem müdürü tanıdım.

Hafızamda yer edenlerin başında Mersin Belediyesinden Ahmet Özyurt ve Emniyet Müdürlüğü’nden Fulya Yeşiltepe gelir.

Hepsi de emekli oldu.

Müzeyyen Abla üç yıl önce yaşama veda etti.

Allah rahmet eylesin, toprağı bol olsun.

Fulya ise her zamanki gibi enerji dolu yaşama devam ediyor.

Yaşamın tadını çıkarmaya çalışıyor.

Kolay değil iş yasamı boyunca 20-25 yıl değişik yöneticilerle uyumlu çalışabilmek.

Onların huyunu suyunu öğrenerek, en iyi şekilde halkla bütünleşmesine katkı koymak.

Adama feleğini şaşırtır!

Son olarak da genç bir isimden bahsedeceğim.

Meriç Mısır.

Uzun bir süre Tıp Fakültesinde yönetici asistanlığı yaptı.

Sonrasında da Mersin üniversitesi Rektörü Ahmet Çamsarı’ya dört yıl boyunca hizmet etti.

Güleç, nezaketli ve de işinin ehliydi.

Geçenlerde kendi isteğiyle görevinden ayrıldığını öğrendim.

Sağlık nedeniyle görevini bırakmak zorunda kalmış.

Hem de çok sevmesine karşın.

Demek ki özel kalem müdürlüğü yıpratıcı bir iş.

Hele hele kaytarmaya hiç gelmez.

Zaman mevhumu yok.

Ama, oldukça önemli bir görev!

Bu nedenle özel kalem müdürü/ yönetici asistanı yöneticilerin olmazsa olmazıdır.

Yöneticiyi parlatır da soldurur da.

Sözün Özü;

Bugün relaks olalım dedik.

Eski özel kalem müdürlerini anımsadık.

Ve de yenilerle renk katmaya çalıştık.

Hepsiyle gazeteci olarak diyaloğum çok iyiydi.

Çünkü, hepsi de görevinin bilincindeydi.

Ama sayıları gittikçe azalıyor.

Ne derler bilirsiniz, “Geçmiş zaman olurki hayali cihan değer.”..