Haftasonu CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu bekliyordu Mersin ama program son anda iptal oldu. Kılıçdaroğlu’nun kente geleceğini duyunca ilk aklıma gelen ‘neden geliyor?’ sorusu oldu. Açılış yok, temel atma yok, ne bileyim bir organizasyon yok…
“Bayram değil seyran değil, eniştem beni neden öptü…”
Program ile ilgili bilgi sahibi oldukça denetleme için geleceğini öğrendim. Ancak şuana kadar CHP’nin böyle bir uygulaması yoktu, şimdi neden böyle bir ‘denetim’ gündeme geldi pek anlayamadım!
Olsa iyi mi, tabiî ki iyi.
Denetlenmeli mi, evet denetlenmeli!
Ancak bu denetim böyle saati günü bildirilecek yapılınca pek bir anlamı kalmıyor!..
Ama tabi burası Türkiye, biz başka türlü bir denetim bilmiyoruz…
Habersiz denilse de biliyoruz ki oda haberli bir denetim olacaktı…
Oysa denetim dediğini habersiz yapılanı makbuldür.
Doğrusu budur!
Ama bizim doğrularla değil de şovla işimiz var!
Nerede tribünlere oynayacak işler var siyaseten özellikle onun peşinde koşmayı bir borç biliriz kendimize!
Denetim işi de bunu en birincil örneklerinden biridir!
Velhasıl kelam ilk ve belki de son olacak denetim yapılmadan iptal oldu.
Mersin yine kaderi ile baş başa…
Kendi denetimimizi kendimiz yapıp, gereğini de bir dahaki yerel seçimde yerine getirmek ümidiyle…
***
Mersin’in en güzel yanıdır sahil. Kendini atar, adeta ruhunu salarsın kıyılara… Çimenlere uzanır, göğe yükselirsin. Parasız pulsuzda olsan kucaklar seni mavi…
Lakin gel gelelim Kültür Parkın hali içler acısı…
Atatürk Parkı desen zaten Allah’a emanet…
Hijyen, güvenlik, temizlik, bakım hak getire…
Kentlinin layık olduğu hizmet yıllardır gelmez sahilden yana bu memlekete…
Kentli de göremediği hizmete binaen sanırım sırtını döner denize…
Biz de bakar bakar ağlarız işte böyle güzelim memleketimize…