Her oturumda daha çok emin oluyorum.
Bu meclis Mersin için çok yetersiz.
Bu yüzden gerilim yaşıyoruz her oturumda.
Neşet başkan.
Abdullah Başkan.
Mustafa Başkan.
Ali Öğretmen başta, iyi niyetli bir kaç meclis üyesi.
Çabalıyorlar ki ortaya iyi bir şey çıksın.
Kentin yararına.
Kentlinin iyiliğine.
Konuşuyorlar.
Anlatıyorlar.
Beyefendinin arkasını toplamakta cabası.
Gerisi;
Kayıkçı kavgasında.
Dışarı da “Şarap” siyaseti.
İçeri de ”imar” kavgası.
Kenti düşünen yok.
Kentliyi düşünen yok.
Kamu çıkarlarını düşünen yok.
İdarenin denetimini düşünen yok.
Somut bir eleştiri yapabilen yok.
Bilgi yok, birikim yok.
Olanların aklı da hinlik peşinde.
Kapasite bu.
Performans bu.
Beyefendiyi hiç sormayın;
Kendi ifadesidir;
Hiçbir şeyden haberi yok.
Hepsi bir araya gelmiş Mersin’i yönettiklerini iddia ediyorlar.
İnanan var mı?.
Yok.
Bir çoğu genel idare ile yerel idare arasına sıkışmış; fikir beyan etmekten aciz.
Fikirsiz siyasetçi olur mu?.
Olursa da ondan memlekete hayır gelir mi?.
Bizim payımıza düşen ise ne yazık ki hep aynı;
“Kaybolan yıllar.”
**
Sevdiğim Laflar:
“TENCERE YUVARLANMIŞ, KAPAĞINI BULMUŞ!..”