Mersin’de son 3 haftada vaka oranı inanılmaz bir düşüş gösteriyor. Ama bu çok gerçekçi gelmiyor. Zira tüm İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu’nun koca yazı Mersin’de geçirdiğini düşünürsek rakamlar çok daha yüksek olmalı. Zira görüyoruz ki bu illerde vaka oranları tavan yapmış durumda.
Öte yandan birde okullar açıldı. Üniversiteler yüz yüze eğitime başladı.
Bu durumda nasıl oluyor da vaka oranları 100 binde 300 küsürlerden 69’lara karar geriliyor???
Bu işe, hesaba akıl erdirmek mümkün değil.
Ama korkutucu!
O yüzden önleminizi elden bırakmayın derim!…
***
Geçen hafta Gaziantep’i kısa da olsa gezme fırsatı buldum. Ve gördüm ki sorunlar ortak. Kentleşme, ulaşım, imar, temizlik gibi konular sanırım bir çok il için çözülemeyen konuların başında geliyor.
Mersinliler olarak hep Gaziantep’in hizmet adına bizden çok ileride olduğunu düşünürüz ama bunun asıl nedeni Mersin’in geri bırakılmış olmasıdır deriz.
Ancak gördük ki geri bırakılmayan illerde bile yerel yönetimlerin yetersizliği kentlerin iktidarca ileriye taşınmasına yeterli olmuyor…
Yani sorunu önce yerelden çözmeli en azından çözmeye çalışmalıyız.
Yıllardır iktidarların üvey evlat konumunda olan Mersin için bunu çoktan anlamak ve ona göre hareket etmek gerekirdi. Ama hala bu yanlıştan dönebilmiş değiliz.
Sorunlarımıza çözüm istiyorsak önce biz harekete geçmeliyiz.
***
Sorun demişken tabiî ki gündem parkomat!
Özellikle Mersin merkezde çok ciddi bir park sorunu var. Yıllardır kanayan yara haline gelen bu sorunun çözümü için kimse elini taşın altına koymuyor. Ne katlı otopark yapılıyor ne de yeni iş yeri veya konutlar için ruhsat verilirken hala otopark zorunlu kılınıyor. Ankara bu işi askıda bıraktıkça yerelde işler daha da karışıyor.
İyi ama bu saten sonra Ankara’dan gelecek zorunluluk çözüm için yeterli olacak mı? Her yeni yapılan yapı için otopark zorunlu oldu diyelim, eski yapıların otopark sorununu nasıl çözeceğiz?
Atatürk Parkı’ndan çalıp cep otoparkı yapma zihniyeti ile zaten yol almak mümkün değilken, parkomatta elden gitti…
Peki yerine ne geldi?
HİÇ! Koskoca bir hiç!
Çözüm üretmeden, çözüme kadar zaman kazandıracak uygulamadan da olduk.
Şehir adeta işgal altında.
Park işgalini önleyecek kurum ve kuruluşlar sorunu görmezden geliyor.
Esnaf, vatandaş mağdur.
Ama kimse çözümü konuşmuyor!...