CHP nihayet sahaya çıkmaya karar verdi.

    Açılış Mersin’den.

    Kılıçdaroğlu 4 Aralıkta Mersin’de miting yapacak.

    Genel Başkanın Mersin maceraları hep inişli çıkışlı oldu bugüne kadar.

    Beyefendinin aday yapılması ile başlayan “restleşmeli” süreci hatırlayanlar genel başkanın son dönemlerde Mersin’e gösterdiği ilginin sebebini de iyi bilirler.

    Altını çizmem gerekirse Genel Başkanın Mersin aşkı “zorunluluk” kaynaklıdır.

    Örgüt, üye, seçmen bağları kopartılmıştır Mersin CHP’nin.

    Dağıtılmış.

    Yıpratılmış.

    Dışlanmış.

    Küstürülmüştür.

    Seçilmiş Belediye başkanlarından bir kişiye biat etmeleri istenmiş;

    Biat etmeyenler ile araya yüksek duvarlar örülmüş, gelecek planlarına dahil edilmemelerinin kumpasları uygulamaya koyulmuştur.

    Umarım ki; Beyefendinin şahsına uygun bir parti dizayn etme çabalarının getirdiği kaosu bitirme gayretindedir sayın Genel başkan.

    Derleme, toparlama mitingidir Mersin için.

    Beyefendiyi bir kez daha fabrika ayarlarına davet mitingidir.

    Beyefendiye kendisini affettirme şansı verme mitingidir.

    Adaylık süreci.

    Genel Sekreter kumpası.

    Mezitli Belediyesi üzerinden Genel başkana uygulanan bilbord yasağı.

    Tarsus’a yapılan haksızlıklar.

    Mevcut Başkanlara ayar çekmeler.

    Milletvekili kulağı çekme gayret ve densizlikleri.

    İlçe örgütlerine yapılan zalimce baskılar.

    Kayyumlarla örgüt yönetme arsızlığı.

    “Özel kalem” skandalı.

    Mersin CHP’nin ne hale düşürüldüğünü anlatmaya yukarıda not düştüğüm kelimeler ifade etmeye yetmez.

    Gerçek CHP’lilerin beyefendinin CHP’sine karşı daha iki gün önce yapacağı “adalet yürüyüşü” gelinen son noktadır.

     Ve son dakikada genel merkez talimatıyla sona erdirilmiş, oluşacak kara lekeden kurtulunmuştur.

     CHP’nin düşürüleceği rezil durumu son dakikaya kadar göremeyen genel merkez de bizim Beyefendi kadar öngörüsüz ve çapsızdır.     

      “Türkiye’ye adalet getireceğiz” diyenlerin; Erdemli’de, kendi çocuklarına uyguladıkları adalet nasıl bir tezat, nasıl bir aymazlıktır.

      Sayın Genel Başkanın gelmesi bu nedenle doğrudur, yerindedir.

      Düzeltebilecekse!.

      Toparlayabilecekse!.

      Beyefendiyi fabrika ayarlarına döndürebilecekse!.

      Kumpasları bitirebilecekse!.

      Duvarları yıkabilecekse!.

      Adaleti sağlayabilecekse!.

     Buyursun gelsin.

    Başımızın üstünde yeri var.

    Ama;

    Beyefendiye cila çekmek için sipariş üzerine getirtiliyorsa.

    Eyvah ki, eyvah!.

    Mersin’in selasını okusun gitsin.

    **

    Sevdiğim Laflar:

    “CAN CÜMLEDEN AZİZDİR!..”