Ülke gündeminde ilk sırada ekonomi var…

Alım gücünün azalması, artan maliyetler, zorlaşan yaşam koşulları var.

Enflasyon tarihi rekorlar kırıyor.

Gıda fiyatları el yakıyor.

Üretici isyanda…

Ev fiyatları aldı başını gidiyor.

Her meslek grubundan şikayetler geliyor.

Kimse para kazanamıyor; kimse halinden memnun değil.

Ülke gündemi bu kadar ekonomiye odaklanmışken ikinci gündem maddesinin sığınmacıların durumu olması normal mi?

Aslında bu sorun 11 yıl önce başladı.

Suriye’de yaşanan olaylar ve sonrası hepimizce malum…

Türk halkı 11 yıldır elinden gelenin fazlasını yaptı.

Ancak ekonomik zorluklar, bir çok sorunu daha fazla görünür kıldı.

Niye şimdi herkes şikayet etmeye, isyan etmeye, kızmaya başladı.

11 sene önce bu sorunun dalga dalga büyüyeceği belli değil miydi?

Onun için sorunla ilgili doğru tespitler yapılmıyor.

***

Açıklanan sığınmacı sayıları hep tartışıldı.

Mersin’de de 250 Bin kişi var deniliyor ama sokak aynı şeyi söylemiyor.

Ayrıca Suriyeliler artık kamplarda değil…

En azından yalnızca %1,4’ünün kamplarda yaşadığını biliyoruz.

Birçok il uyarı veriyor.

Bazı illere artık kayıt alınmıyor ama bu sorunu tam olarak çözmüyor.

Yaş grupları, artan doğumlar da sorunların büyümesine yol açıyor.

***

Asıl mesele, mesele yok gibi davranmaktır.

Meseleyi bilip, ona göre politika üretemez durumundayız.

İnsanlara “sabredin, onurlu, gönüllü dönecekler” demek yetmiyor.

Yüzde 80’i “artık dönmem; dönmek istemiyorum” diyor.

Bu sorunla yıllardır yüz yüze olan Türk halkının ta kendisidir.

Onun için iktidar veya muhalefetin açıklamaları halk nezdinde karşılık bulmuyor.

Türk Halkı zaten sabırlıdır, zaten ekmeğini paylaşmaktadır.

Seçimlerde yaklaşıyor…

Bir çok siyasetçide bunun üzerinden politika üretiyor.

İktidarı da en çok zorlayacak konuların başında ekonomi kadar bu konu yer alacaktır.