Mersin Uluslararası Müzik Festivali, 20’inci yaşına Müzik Birleştirir temasıyla 21 Mayıs-11 Haziran tarihlerleri arasında girdi.
Gerek ekonomik, gerekse pandeminin halkımızın üzerinde oluşturduğu ağır baskılara rağmen binlerce kişi konser mekanlarında misafir edilmiş; doğası gereği müzik, onları kamusal alanlarda birleştirmiştir.
Festival açılışını, Şef Murat Cem Orhan yönetiminde Türkiye’nin dört önemli opera sanatçısıyla gerçekleştirdi. 21 Mayıs’taki konserde, Mezzo Soprano Asude Karayavuz, Soprano Hale Soner Kekeç, Tenor Erdem Erdoğan ve Bariton Caner Akgün yer aldı. Onlara Türkiye’nin pek çok yerinden gelen orkestra sanatçılarının oluşturduğu Festival Orkestra’sı eşlik etti. Böylece olunca konser, şefi, solist ve orkestrasıyla adeta yıldızlar geçidine dönüştü. Pozitif ayrımcılıkla kadın sanatçıları öne çıkararak; Karayavuz ve Kekeç’in böylesine Avrupa’da tutuluyor olmasının anlamını sadece seslerinin güçlü olmalarında değil, sahneye ve orkestraya hakimiyetleri, daracık alanda yarattıkları jestleriyle ustalıklarından da aranmalı.
Caner Akgün, opera kimliğinden öteye bir kültür insanı. İstanbul’dan başlayarak gerçekleştirdiği sayısız başarısı Anadolu’da saygı ve övgüyle takip edilmekte. Konsere dönecek olursak, seslendirdiği başta Bizet’in Carmen Operası’ndan Escamillo’un aryası olmak üzere performansıyla dinleyicisine unutulmaz opera şöleni yaşattı. Erdem Erdoğan ise Mersinli operaseverlerin yakından tanıdığı bir isim. En son Madam Butterfly için Mersin sahnesinde yer alan sanatçı, şehrimizde haklı bir üne sahip. Konser sonunda tüm sanatçılar, Verdi’nin Rigoletto operasından bir quartet ile Festivalin 20. yılına özel bir damga vurdu.
Önceden planlanmasa da kadın sanatçıların öne çıktığı bir festival programı izledik. Bunu çok anlamlı bulduğumu söylemeliyim. Türkiye, sanat alanında kadınlarımızın daha da öne çıkacağı yıllara mecburen girecektir. Kadınlar, toplumsal evrim basamağında halen başat rol oynuyor. Biri salon üçü Açıkhava olmak üzere festivalin dört konserinde, ülkemizin dört güçlü kadını, Elif Sanhcez, Ceylan Ertem, Melek Mosso, Zeynep Casalini sahne aldı; konser alanlarını hınca hınç dolduran Mersinliler onları bağrına bastı.
Programda yerini alan diğer müzik topluluğu ve solistleri şunlardı; Wiener Klavier Quartet, Kerem Görsev Trio, Turan Ethno Band, Şef İbrahim yönetiminde Jamal Aliyev, Hasan Gökçe Yorgun, Utrecht String Quartet, Two Turkish Tenors.
Kerem Görsev, cazın usta isimlerinden Ferit Odman ve Volkan Hürseven’le birlikte bir efsane konser kaydını daha geride bırakarak Mersin’den ayrıldı. Kapanış konserinde yer alan Atılgan Gümüş ve Cenk Bıyık, 2 saatlik performanslarıyla izleyicileri kendilerine hayran bıraktı. Bir başka efsane kaydın şahitliğini ise Şef İbrahim Yazıcı yönetiminde seslendirilen Çaykovski 5. Senfonisi ile tuttuk. Bölgemiz sanatçılarından oluşan Festival Orkestrası, konser bitimi dakikalarca ayakta alkışlanırken Yazıcı, Mersinlilerin gönlünü bir kez daha fethetti. Hasan Gökçe Yorgun’un Piyanist Jiao li ile gerçekleştirdiği piyano eşlikli keman resitali ise ülke çapında ilgi görerek Müzikolog Ersin Antep tarafından övgüyle bahsedildi.
Elbette ki, geçtiğimiz yıl hayata gözlerini yuman Ressam Lina Nasif de unutulmadı. Hollanda’dan gelen usta müzik topluluğu Utrecht String Quartet, Beethoven ve Piazzolla’nın eserlerini Nasif’in anısına seslendirdi. .
Türk tasavvufunda, “Marifet iltifata tabidir” diye bir söz vardır. Her türden zorluklara rağmen ayakta kalmayı başarmış bir Anadolu festivalini, bir sanat imecesini bugün herkes ayakta alkışlamakta. Festivalin kurucularından Hanri Atat, “Mersin’in sesini dünya duyacak, dünyanın sesi Mersin’de duyulacak” diyordu. Festival ailesine yeni katılan Armada Gıda’nın Genel Müdürü Zahit Çetin’in “kentlerin yatırım çekebilmesi için festivallere, dolayısıyla sanata ihtiyaç duyduğunu” belirten basın toplantısındaki konuşması Atat’ın sözünü daha da anlamlı kıldı.
Yine, yeni festivallerde buluşmayı umuyorum.
İşte bu güzelliklerin mimarları, Festival Dönem Başkanı Selma Yağcı, yönetim kurulu üyeleri Ferda Er, Hafize Bilgenoğlu, Dırahşan Bulut, Nuran Kurtuluş, Zehra Solmazer, Ahmet Yeşil, Sanat Yönetmeni Erdoğan Şanal, Koordinatör Altay Bayram ve idari personeller Döndü Benli ile Pınar Soyçiçek Biçer takdimimdir. Bu yıl festivale omuz veren Nesime’nin de ismini anmalıyım.