Bu ülkenin çocuklarının kaderi bu olmamalı…
Mersin'in Gülnar ilçesinde 3 yaşındaki Müslüme Yağal'ın ölümüne ilişkin haklarında çeşitli suçlardan dava açılan biri tutuklu 4 aile yakınının yargılanmasına başlandı.
Dilimiz el vermese de Müslüme Yağal'ın ölümüyle ilgili iddianamede, tutuklu sanık H. Yağal hakkında "Kendisini savunamayacak yakın akrabayı bir suçu gizlemek, delillerini ortadan kaldırmak veya işlenmesini kolaylaştırmak ya da yakalanmamak amacıyla kasten öldürme", "Çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı kasten öldürme", "Üstsoy veya altsoydan birine ya da eş veya kardeşe karşı kasten öldürme", "Çocuğun nitelikli cinsel istismarı" ve "Cinsel amaçla cebir, tehdit ve hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçlarından hapis cezası isteniyor. İddianamede, tutuksuz sanıklar büyükanne A. Yağal, anne S. Yağal ve suça sürüklenen ağabey O. Yağal için de "Suçluyu kayırma" suçundan ceza talep ediliyor.
Öte yandan Mersin Tarsus Yunus Emre Mahallesi'nde barakada kalan Suriyeli aile, çocukları 6 yaşındaki Cizzah El Salih'in hareketsiz yattığını fark etti. Çocuk, araçla hastaneye kaldırıldı.
Yapılan kontrolde, Cizzah El Salih'in kalbinin durduğu belirlendi. Polis, barakadaki incelemede çocuğun yattığı yatakta uçları açık kablolar olduğunu saptadı. Elektrik firması ekiplerinin yaptığı kontrolde, elektrik akımının aktif olduğu tespit edildi.
Aynı gün gündemimize giren bu iki farklı olay bu ülkenin çocuklarının başına neler gelebileceğini nelere maruz kalabileceği çok iyi gösteriyor.
Utanç verici….
Acı verici…
Bu çocukları koruyamadığımız, kurtaramadığımı, olanaklarını şartlarını, imkanların değiştiremediğimiz sürece bu ülkeyi, dünyayı daha güzel bir yer yapamayacağız…
Ve bu kötülük bir gün hepimizi yutacak!