Mersin’in en aktif odalarından biridir
Mimarlar Odası Mersin Şubesi... Zaman
zaman ne yazık ki kötü yöneticiler buraları
da ele geçirmeye çalışsa da çok başarılı
olamamışlardır. Ancak son yıllarda gerek
hükümet baskısı ve mevzuatlardaki
düzenlemeleri gerekse de toplumdaki
yozlaşma meslek odaları yönetimlerinin de
sorululukları gereğince hareket etmesini
zorlaştırmakta....
Ne yazık ki yandaş sendikalar, yandaş
barolar hatta her anlamda yandaş kesimler
inşa edilirken odaların da bundan nasibini
alması kaçınılmaz olmuştur.
Ülkede demokrasi, adalet, eşitlik inşa
edilmeden bu meslek disiplinlerinden çok
da bir verim almamız zaten beklenemez.
Ancak tüm bunlara rağmen hale son kale
olarak gördüğümüz sivil dinamik adına
meslek odaları bilime dayanan yapıları ile
bizlerin umududur.
Beklentiler ve artan eleştirilerde bundandır.
İşte bu bilinçle yaptığımız eleştirilerin
odalarda karşılık bulması, toplumun
beklentilerine cevap verme tepkileri
zaman zaman oda yöneticilerince yeteri
kadar anlaşılamadığı için karşı karşıya
kalınmakta.
Son olarak Mersin’de özellikle Mezitli’de
inşa edilmek istenen ucube gökdelen ile
ilgili meslek odaları da hedef oldu.
Ama nasıl olmasın!...
Bu iş onların işi.
Onlar bu projelere imza atanlar.
Atmak zorunda kalıyorlar evet yasalar
gereği.
Çünkü aslında kağıt üzerinde her şey
yasal...
Ama vicdanlarda değil!
Kamuoyu oluşturmak, üzerine gitmek,
engellemek için onların göstereceği
yolda yürümeye ihtiyaç varken, o yolu
aydınlatmamaları veya geç kalmaları
eleştirileri beraberinde getiriyor.
Tıpkı bu gökdelen örneğinde olduğu gibi..
Bazı meslektaşları konuşurken sessiz
kalmaları eleştiri konusu oldu.
Kimileri ‘bilen bilmeyen konuşuyor’ savıyla
kavgayı arklı yere çekmeye çalışsa da
mimar ve mühendis olup bilgi verenler
dahi tukaka ilan edip, konunun özünden
uzaklaşıldı.
Özünde mesele ucube gökdelendi ve bu
tartışılmalıydı. Sizin vazifeniz tartışmayı
kişisel veya siya i kavgadan çıkarıp
buraya getirmek olmalıydı. Mesleki
sorumluluğunuz bunu gerektiriyor çünkü...
Ancak bir müddet geç kaldındı.
Sonra da TMMOB tarafından adeta iki çift
laf söylemiş olmak, eleştirilerden kaçınmak
için cılız, mücadeleyi güçsüzleştiren bir
açıklama geldi.
Hani gelmese daha olacaktı neredeyse...
Sonra da Mimarlar Odası Başkanı
Ünal Şahin nihayet bir yayına katılarak
açıklamalar yapma cesareti gösteren kişi
oldu.
“Konuyla ilgili spekülatif yada birtakım
yorumlar yapıldı ve en son ilgili meslek
odalarına erişilebiliyor. Basın, haber
yazanlar veya kanat önderlerinden çok
sonra meslek odalarından bilgi alınması
yanlış” dedi Başkan Şahin...
Keşke başkalarından beklemek
yerine açıklama yapsalar, basın
toplantısı düzenleseler, bizleri arayıp
görüş bildirselerdi de biz de bunları
yayınlasaydık!
Ama buradaki eksikliklerini hemen fark etti
akıllı başkan; “Bu talebin bizden gelmemesi
de eksikliktir, bununda öz eleştirisini
yapalım” dedi.
Evet sizin de bu taleplerde bulunmanız
gerekiyor.Eğer biz sizin bu taleplerine
cevap vermezsek eleştirin, yargılayın
ancak bunu yapmadan basın ayın
organlarının sizlerden görüş almak için
çırpınmasını beklemeyin. Hoş çoğu zaman
çırpınışlarımız karşılıksız kalıyorken...
Siz üzerinize düşeni hakkıyla yapın ki
yolumuzu aydınlatın.
Bizde bu yoldan gelişmişliğe, refaha,
medeniyete yürüyelim...
Bu eksiklikleri giderilebilsin.
Daha bilinçli bir toplum oluşsun...