Futbolda henüz kötü şoku üstümüzden atamadan ikinci tatsız olayla karşı karşıya kaldık.
İstanbulspor-Trabzonspor maçının 73. dakikasında hakem kararını protesto eden İstanbulspor
Kulübü Başkanı Ecmel Faik Sarıalioğlu takımı sahadan çekti. Üstelik futbolcular ve seyircinin
ısrarına rağmen kararından dönmedi ve maç tatil edildi. Gözlerimizi federasyonun vereceği karara
çevirdik ve beklemeye başladık. Dikkatinizi çekiyor mu bilemiyorum. Son birkaç aydır futbolun
içerisindeyiz ancak futbolu hiç konuşmuyoruz, hep dışarıdaki olumsuzluklardan bahsediyoruz.
Futbol denen şemada bir problem var. Sistem yerinde ancak işlemiyor. Ne kulüplerin
federasyon ve hakemlere ne de federasyonun kulüplere güveni kalmamış. Herkes pusuya yatmış
en küçük bir olumsuzluğu fırsata çevirip bir yerlere vurmanın derdinde. Ne güzel futbol, ne seyirci
ne de Türk futboluna yeni yetenekler yetiştirmek hiç kimsenin umurunda değil. Bu kafa ve
anlayışla Türk futbolunu nasıl çağdaş ve kabul görür bir hale getireceğimiz konusunda doğrusu
ciddi endişelerim var. Eski eskide kaldı fakat eski olmadan ve onun kılavuzluğunu hissetmeden ne
yeniyi bulabiliriz ne de ötelere taşıyabiliriz. Geçmişte her işte olduğu gibi futbolda da ustalar vardı
ve o ustalar bir günde elde edilmez, uzun ve yıllara dayalı bir emeğin ve çabanın ürünü olarak
ortaya çıkardı. O usta da bildiği, gördüğü, yaşadığı tecrübeleri gençlere aktarır böylece el vererek
elden ele süreci devam ettirirdi. Şimdilerde ise ne usta ne de çırak var, tüm değerler birbirine
karışmış vaziyette. Liyakat yok, ustayı ise ara ki bulasın. Futbolu futboldan anlamayan, bu işte hiç
dirsek çürütmemiş sadece statü için bu işi yapan, cebinde üstelik kaynağı belli olmayan parayla
hava atmaya çalışan görgüsüz, cahil insanların yönetmesi sonucunda ortaya çıkan tablolardır
bugünlerde yaşadıklarımız. Bu hiç iyi değildir ve bizi Üçüncü Dünya Ülkeleri ligine götürür.
Geçmişte futbol adına yapılan tüm güzellikleri ortadan kaldırır.
Birileri son zamanlarda futbolda yaşanan olumsuzlukların ve ortaya çıkan şiddetin önüne
geçmez ise hiç tasvip etmiyorum ama bu süreç ölümlü vakalara kadar gidilmekte olduğu
sinyallerini veriyor. Aman ha! Balık baştan kokmaz, koku her yeri sarmıştır. Hâlâ aklı selim
insanların olduğuna inanmak istiyorum. Federasyon başkanı ve MHK başkanı derhal istifa etmelidir
çünkü onlar için güven endeksi sıfırdır. Üzerinde fikir birliğine varılan bir isimle yeniden güzel bir
sayfa açılarak eski defterler kapatılmalıdır. Bir Çin atasözü ile bitirelim.
“Fırtına dinse bile dal kırılmıştır”. Dalı kırmayalım…