Bolu Karakaya’da yaşanan rezalet sonrası her kafadan bir ses çıkıyor. Sorumluluğun asıl sahipleri belli hatta trol orduları gene ön safta savaşıyor ve Bolu Belediye Başkanı ve Yeğeni hakkında algı oluşturmak için var güçleriyle saldırıyorlar.
Asıl olay yangın denetimleri ile ilgili yetkiler belediyelerin elinden alındıktan sonra başlıyor ama o başka bir yazının konusu. Bu topraklarda hayatta kalmak biraz şans biraz yetenek ve birazda zekâ istiyor.
Yangın sonrası yaşananlar sonrası insanları kurtulmak için yaptıkları şeyleri genelde büyük bütçeli filmlerde görürüz adeta. Burada birçok aile babası adeta bir kahraman gibi çalışıp düşünüp ailelerini kurtarmıştır.
Zordur bu topraklarda yaşam mücadelesi vermek. Zengin fakir ayırt etmeden gelir ölümün soğuk nefesi adeta. Milletçe her felaket sonrası DNA’mıza yeni hayatta kalma becerileri yüklüyoruz adeta.
Bildiğin her vatandaşta özel harekât kursuna gitmiş gibi beceriler öğreniyor ve hayatta kalma savaşından sağ çıkmaya çalışıyor ve bir tek hukuksal adalet yönünde bir şey yapamıyor.
Bu olay Japonya’da meydana gelse en az 3 yetkili intihar ederdi ama bizde istifa müessesi diye bir olgu bir delikanlılık olmadığı için ancak birilerinin tasarrufu sonrası görevi bir zahmet bırakırsın.
Burada ölen 78 kişi güzel anılar için gittikleri bir kapanda hayatlarını kaybettiler. Gerçekten çok üzgünüm.