Bir kenti geleceğe taşımak, o kentin tüm paydaşlarının aynı masa etrafında toplanarak ortak akıl üretmesiyle olur. Geçtiğimiz günlerde Çukurova Kalkınma Ajansı (ÇKA) öncülüğünde düzenlenen “Silifke Çalıştayı” tam da bu anlayışın güzel bir örneği oldu.
Silifke Atatürk El Sanatları Eğitim Merkezi’nde yapılan bu çalıştay, ilçenin kalkınması adına önemli bir dönüm noktası olabilecek potansiyele sahip. Çünkü bu kez yalnızca sorunlar konuşulmadı, aynı zamanda çözümler masaya yatırıldı, somut adımlar atıldı. Katılımın yüksek olması, ilçe adına umut vericiydi. Kaymakamdan belediye başkanına, ziraat odasından liman temsilcilerine kadar her kesimden yetkili ve uzman, Silifke’nin bugünü ve yarını için fikir beyan etti.
Silifke Belediye Başkanı Mustafa Turgut’un sözleri oldukça netti: “Kentimizin ekonomik, sosyal gelişimi için iş birliği ile mevcut potansiyeli ve karşılaşılan sorunları ele aldık.” Bu cümle, çalıştayın özetidir aslında. Çünkü gelişim, yalnızca bir kişiyle ya da kurumla sınırlı değil, topyekûn bir seferberlik gerektiriyor.
Sunumlar kadar önemli olan bir diğer kısım ise odak grup çalışmalarıydı. Katılımcıların yuvarlak masa etrafında bir araya gelerek yatırım ve proje önerileri üzerinde konuşması, klasik toplantı formatlarının ötesine geçildiğinin işaretiydi. Artık Silifke sadece sorunları tespit eden değil, çözüm için somut adımlar planlayan bir noktaya evriliyor.
Elbette ki bu çalıştayın etkisi tek bir güne sıkışmamalı. Burada konuşulanlar, çizilen yol haritaları ve önerilen projeler yalnızca kağıt üzerinde kalmamalı. Her paydaş kendi sorumluluğunu almalı ve bu iradeyi sürdürülebilir hale getirmelidir. Silifke’nin ekonomik potansiyeli, tarımsal zenginliği, turizmdeki gizli hazineleri ve sosyal dokusu, doğru planlamayla bir cazibe merkezine dönüşebilir.
Çukurova Kalkınma Ajansı’nın bu öncü adımı, umarız ki diğer ilçelere de örnek olur. Çünkü yerelden kalkınma, ulusal büyümenin en sağlam temelidir. Silifke’nin geleceği için yapılan bu güç birliği, sadece bugünü değil, yarının kuşaklarını da şekillendirecek güce sahip.
Unutmayalım, bir şehri ileri taşıyan, asfalt ya da bina değil; o şehir için düşünen, konuşan ve birlikte hareket eden insanlardır.