image
Yüksel EKİCİ

Tarih : 1.07.2025  E-Mail : facebook.com/Yüksel Ekici


NİYET!...

Bugünkü yazıya ara sıra sosyal medyada dolanan eğlenceli ama manidar bir yazıyla başlayayım.

    **

    Tıp Fakültesinde ilk kez kadavra başına toplanan öğrenciler, büyük bir merak ve ilgiyle kadavrayı incelemektedirler.

     Profesör dersine başlar:

     Tıpta iki şey doktorlar için çok önemlidir.

     Birincisi insan vücudu ile ilgili hiç bir şey sizin için iğrenç olmamalıdır.

     Örneğin der;

     Ve gayet rahat parmağını yatan kadavranın kıçına sokar, çıkartıp kendi ağzına götürür.

     “Hadi bakalım şimdi sizler de aynı şeyi yapınız” der.

    Ögrenciler şok içinde, hepsi duraksarlar ama bakarlar ki profesör çok ciddi, istemeye istemeye de olsa hepsi sırayla kadavranın kıçını parmaklayıp sonra da emerler.

    Öğrencilerin hepsi bu işin tadına bakıp berbat bir hale gelmişken, profesör konuşmasını sürdürür;

     “Bir tıp doktoru için ikinci en önemli nokta gözlemdir” der.

     “Ben kadavranın kıçına orta parmağımı soktum ama kendi ağzıma işaret parmağımı götürdüm.”

    Şimdi bir doktor için, dikkat etmenin ne kadar önemli olduğunu da öğrenmiş bulunuyorsunuz!'

    Ve lafını şöyle bitirir.

    “Demek ki neymiş;

    Sonuç olarak işimizi dikkatli yapmazsak boku yeriz.”

    **

    Demem o ki;

    Profesörün dersi hepimiz için geçerli.

    Özellikle kurum yöneticileri için.

    Yerel yönetimler mesela.

    Sorumsuzca yapılan bir uygulama koca bir şehrin, yüzbinlerce hatta milyonlarca insanın geleceğini olumsuz olarak etkileyebilir.

    Tersini düşünürsek;

    Sorumlu, katılımcı, paylaşımcı bir yöntemle yapılan bir uygulama ise olumlu anlamda etki gösterecektir.

    “Ben yaptım oldu” kafasındaki, yani egosu şişkin yöneticiler toplumların en büyük derdidir.

    Ortak aklın hakim olmadığı toplumlarda böyle durumlarla karşılaşmamız üstelik geri dönüşü çok zor bozulmalardan kaçınmamız mümkün olamıyor elbette.

    Bu durum normal toplumlarda tedavi edilebilir, çaresi üretilebilir, bulunabilir sorunlar olarak görülür.

    Ama bizim gibi toplumlarda şark kurnazı kafalarla, ben bilirim mantığıyla ve günü kurtarma telaşı ile çözülmez.

    Çare ortak akıldır.

    Paylaşımcılık, katılımcılık, sorumluluktur.

    Günlük memnuniyet aslında çokta matah bir şey değildir bazılarımızın düşündüğü gibi

    Ayarlarınızı karıştırır.

    Pusulanızı bozabilir.

    Asıl olan niyet ve akılcılıktır.

    Sizi doğrulara götürür.

    Yoldan çıkartmaz, yönünüzü kaybettirmez.

    Sağlam durmanızı sağlar.

    Bugünlerde de, yarınlarda da.

    **

    Sevdiğim laflar:

    “AKIL BAŞTA GEREK!..”




 
  YAZARIN ARŞİVİ
 
 
 
  YORUMLAR
 
 
  YORUM YAZIN
 
Adınız Soyadınız :

Yorumunuz          :

Güvenlik Kodu     : Güvenlik Kodu
Kod                        :

 



  HABERCİ GAZETESİ
 

  HABER ARAMA
 
  

  HABERCİ SPOR
 


  BİK İLANLAR
 




  SOSYAL MEDYA
 

  NÖBETÇİ ECZANELER
 
 

 




sanalbasin.com üyesidir

 
         
ANASAYFA HABER ARŞİVİ KÜNYE İLETİŞİM GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinhaberci.com © Copyright 2016-2025 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA