Mersin, daima Türkiye siyasetinde var olmuştur…
Türkiye ekonomisinde ana atar damarlarından biridir…
Hoşgörü kenti olarak birlikteliği ile örnek olmuştur…
Ancak şehir bunun karşılığını alamamıştır!
Devlet vergi ödemelerinde ilk 6’da olan şehir, yatırım almaya gelince 20’li sıraların ötesine atılmıştır!
Kentin özellikle kentsel dönüşüm sorunu görmezden gelinmiş, merkezi iktidarından yereline kafalar kuma gömülerek bugünlere gelinmiştir!
Ancak artık gidecek yer kalmadı; deniz bitti beyler!
Artık silkelenip kendinize gelmelisiniz!
Özellikle de deprem hareketliliğinin bu kadar yoğun yaşanmaya başladığı şu günlerde zemin sıvılaşması uyarısı yapılan Mersin için harekete geçilmelidir!
Acil noktalar belirlenmeli ve ele alınmalıdır!
Mersin Büyükşehir Belediyesi riskli alanlarla ilgili bir çalışma yaptı ama oda havada kaldı!
Bir tek Yenişehir Belediyesi devamını getirdi!
Yani 13 ilçede 1 tanesi bunu uygulamaya döktü…
Gerisi nerede?...
‘Biz bu kadarını yaptık’ deyip kenara çekilmemelisiniz. İlçe belediyeleri bu işin üzerine gitmeli.
Özellikle Akdeniz ve Toroslar…
Acilen dönüşüm için düğmeye basmalı!
Son olarak Toroslar Belediye Meclisinde bu konu gündeme geldi ve yine konunun aciliyeti, önemi vurgulandı.
Bunları biliyoruz zaten!
Mesele harekete geçmekte!
Toroslar ve Akdeniz’de kentsel dönüşüm cazibesi yaratılması için emsal, yoğunluk artışı çağrıları yapılıyor. Evet yerinde, insanları dönüşüme teşvik edecek adımlar bunlar.
Ama çok daha bütüncül ele alınmalı bu öneriler…
Kentin bu konuda ortak akılla bir masa etrafında buluşması şart!
Aksi takdirde dönüşüm için çıkılan yolu da maalesef ki felaket olabilir!
Evet dönüşüm için geç kaldık!
Ama zararın neresinden dönsek kardır!
Ama akılcı, planlı, programlı bir dönüşüm için masaya oturmalıyız!
Sadece belediyeler değil halk da güvenli bir yaşam, çarpık yapılaşmanın önlendiği sağlıklı bir şehir için elini taşın altına koymalı!
