Önerge ile bugüne kadar yurtdışına kaçırılan tarihi eserlerin envanterinin çıkarılması, bunların Anadolu’ya dönmesi için hukuki girişimler yapılması amaçlanıyor.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Mersin Milletvekili Serdal Kuyucuoğlu’nun, yurtdışına kaçırılan Anadolu kökenli tarihi eserlerin yeniden Türkiye’ye getirilmesi, tarihi eser kaçakçılığının önlenmesi amacıyla hazırladığı meclis araştırması önergesi 4 partinin ortak araştırma önergesi olarak TBMM Başkanlığı’na sunuldu.
Önerge konusunda açıklama yapan Serdal Kuyucuoğlu, “TBMM’de çok az sayıda ortaklaşa verebildiğimiz araştırma önergemiz var. Bu araştırma önergesi de bunlardan biri. Bu nedenle memnuniyetimi belirtmek isterim” dedi.
“GÜÇLÜ BİR SİYASİ İRADE ORTAYA KONULACAK”
Tarih bilinci olmayan toplumların, yaşadıkları coğrafyanın zenginliğini ve eserlerin değerini anlayamayacağına işaret eden Kuyucuoğlu, “Bu değerlerimize sahip çıkmak, var olanı korumak ve bir şekilde yurtdışına çıkarılanları da yeniden ülkemize kazandırmak, gelecek nesillerimize olan borcumuzdur. Kurulacak olan bir araştırma komisyonu, bu varlıklarımızın nasıl ve hangi yollarla yurtdışına çıkarıldıklarının tespit edilmesi, ülkemize ve kültürümüze aidiyetinin kanıtlanması ve olası yeni kaçakçılık olaylarının önlenmesi açısından önemlidir. Ayrıca yasal olmayan yollardan yurtdışına çıkarılan tarihi eserlerin iadesi için de güçlü bir siyasi irade ortaya konmuş olacaktır” diye konuştu.
“BİZİM ESERLERİMİZLE MÜZE KURUYORLAR”
Türkiye’nin, tarihi eserlerin yurtdışına kaçırılmasını önlemek konusunda başarılı bir sınav veremediğine işaret eden Kuyucuoğlu, “ Araştırmalar göstermektedir ki, Türkiye arkeolojik eserlere olan talebi karşılamada dünyada önde gelen ülkelerden biridir ve her yıl birçok tarihi eserimiz yurtdışına kaçırılmaktadır. Bu nedenle daha sıkı ve caydırıcı önlemler alarak var olanı korumanın yanında, bu değerlerimizi ülkemize yeniden kazandırmanın da yollarını daha kararlı bir şekilde aramalıyız” dedi.
Anadolu kökenli tarihi eserlerimizin en çok bulunduğu ülkelerin Almanya, Avusturya, Danimarka, Fransa, Hollanda, İngiltere, Yunanistan, ABD ve Rusya olduğunu kaydeden Kuyucuoğlu, “Bizans'a başkentlik yapmış İstanbul'da olması gereken birçok eser dünyanın çeşitli ülkelerinde Bizans müzeleri ve galerileri adı altında sergilenmektedir. Bu bizim için sorgulanması ve araştırılması gereken önemli bir örnektir. Troya eserleri 1873 yılında ülkemizden Almanya’ya kaçırılmış, ikinci dünya savaşı sonrasında ise, üç altın kafesli sandukada, Mayıs 1945’te Ruslar, Almanlardan savaş tazminatı olarak almış ve Moskova’ya taşımıştır. Bu eserlerin önemli bir kısmı günümüzde Moskova’da bulunan Puşkin müzesinde sergilenmektedir. Almanya kendisinin olmayan bu eserleri Rusya’dan geri istemektedir. Bu eserlerin asıl sahibi Anadolu’dur, Türkiye Cumhuriyetidir. Bizim eserlerimizle müze açıyorlar. Bergama Türkiye’dedir ama Bergama Müzesi Berlin’dedir” ifadelerini kullandı.
“ANADOLU’NUN GÖZYAŞLARINI DİNDİRELİM”
1970 yılında imzalanan UNESCO sözleşmesine göre, devletlerin, bir diğer devlete ait olup da bu devlet ülkesinden kanuna aykırı yollarla çıkarılan eserlerin müzelerce edinilmesini ve sergilenmesini engellemekle yükümlü olduklarına dikkat çeken Kuyucuoğlu şunları söyledi: “Karun hazineleri ve Elmalı sikkeleri kaçakçılığın önlenmesinde ve tarihi eserlerimizin ülkemize kazandırılmasında çok önemli örneklerdir. Bu davaların kazanılması maliyet açısından yüksek olsa da gerek uluslararası alanda gerekse ülkemizde caydırıcılığa neden olduğu gibi, bu gibi taleplerinde önüne geçilmesine de önemli katkılar sağlamıştır. Tespit ettiğimiz eserler konusunda üyesi olduğumuz birçok uluslararası komitenin devreye girmesi sağlanarak, gerek davalar, gerekse hükümetler arası ilişkiler yoluyla eserlerimiz geri alınmalıdır. Açılacak olan davalar için bütçeden kaynak ayrılmalı, bu konuda özel bir birim oluşturulmalıdır. Uluslararası anlaşma ve sözleşmelerdeki haklarımız sonuna kadar takip edilmelidir. Anadolu’nun gözyaşlarını dindirmek ve yurtdışındaki eserlerimizi, doğdukları vatanlarına yani Anadolu’ya yeniden getirme iradesini göstermek ve bunların envanterinin çıkarılarak, ilgili ülkelerden talep edebilmek amacıyla kurulacak olan komisyonun çok önemli katkıları olacağına inanıyorum. Tarih ırk temelli değil, coğrafya temellidir. Anadolu coğrafyalarında yaşanmış tüm medeniyet, millet ve devletlerine eserlerine bir tarih bilinci ile sahip çıkmalıyız.”
“MÜZELERİMİZ TARİHİ ESERLERİ KORUYACAK ŞEKİLDE DÜZENLENMELİ”
Tarihi eserleri geri almanın yanında onları korumak ve insanlığa sunmanın da önemli olduğuna işaret eden Kuyucuoğlu, “Ülkemizde ‘Türkiye’de kıymeti bilinmiyor’, ‘Batıda daha iyi korunuyor’ algısının kırılması çok önemlidir.
Bir diğer önemli hususta yurtiçindeki kaçakçılığın önlenmesidir. Kaçakçılığı sadece polisiye bir olay olarak görmek yerine, yeterli finansmanı sağlanmış, uzmanlaşmış kişilerden oluşan bağımsız birimlerin oluşturulması yerinde olacaktır.
Kuyucuoğlu; kurulacak olan araştırma komisyonunun, birçok eserin ülkemize kazandırılması hususunda önemli katkılarının olacağına inandığını söyledi. (bülten)