“Yüzde 51’i geçemeyen siyaset kaybetmeye mahkûmdur”
8 Eylül 2017 Cuma 17:11
CHP siyasetinin, son adalet sürecinde toplumun tüm kesimleri ile iyi ilişkiler kurduğunu ifade eden CHP’li Talay, “Toplumun geniş kesimlerine yayılamayan ve yüzde 51’i geçemeyen bir siyaset kaybetmeye mahkûmdur” dedi.
Haber Merkezi
Yaklaşan yerel seçimleri öncesinde, CHP’nin Mersin Büyükşehir Belediyesi adayları arasında en güçlü konumda olduğu görülen kültür eski bakanlarından, milletvekili İstemihan Talay, gazetemizi ziyaret etti. Gazetemizin Genel Koordinatörü Yüksel Ekici ile grüşen Talay, Cumhurbaşkanlığı seçimleri, MHP içindeki ayrışmayı, Adalet yürüyüşü ile kurultayını ve son siyasal süreci değerlendirdi. MHP’nin içindeki en güçlü muhalif isim olan Meral Akşener’in kurmaya çalıştığı yeni partiyi, bir an önce kurması gerektiğini kaydeden CHP’li Talay, 2018 yerel seçimlerinin ardından gerçekleştirilecek Cumhurbaşkanlığı seçiminde CHP içinde bir adayın çıkarılacağının ağırlıkta olduğunu kaydetti.
“ORTAK DEĞERLERİMİZİ ORTAYA ÇIKARMAKTAN BAŞKA BİR ÇARE YOK”
Adalet eylemlerinin ardından CHP’nin sadece kendi parti tabanı için değil, tüm kesimler için politika üreten bir siyasal yapı haline geldiğini aktaran eski Kültür Bakanı İstemihan Talay, “Biz Saadet Partisi’nin aynı zamanda da Meral Akşener’in kuracağı yeni partinin güçlerinin de merkez alan bir siyasal yol izlemek durumundayız. Çünkü toplumun geniş kesimlerine yayılamayan ve yüzde 51’i geçemeyen bir siyaset kaybetmeye mahkûmdur. Bunların hepsini düşündüğünüz zaman bizim sadece CHP koltukları içerisinde değil sokaklarda tüm kesimler için her şeyi yapmamız gerekiyor. Bizim toplumun tüm kesimlerini de artık siyasetin neresinde olabilirler diye düşünmemiz lazım. Adalet yürüyüşü bu şekilde ortaya çıkıp gelişmiştir. Bizim ortak değerlerimizi ortaya çıkarmaktan başka bir seçeneğimiz yok” dedi.
“IŞIK OLMADAN AĞAÇ YETİŞMEZ”
MHP’nin içindeki muhalif kanadın en güçlü temsilcilerinden Meral Akşener’in kuracağı yeni parti çalışmalarını da değerlendiren Eski Kültür Bakanı ve Milletvekili İstemihan Talay, “Benim bu konularda en önemli düşüncelerimden bir tanesi Meral Akşener’in kuracağı yeni partidir. Akşener’in kuracağı yeni parti CHP’nin siyaseti için çok yararlı olacağını ve CHP’nin halkla daha iyi ilişki kurabileceğini düşünüyorum. Bunun için bir örnek verecek olursak; Ekvator’da yağmur ormanları vardır. Bu yağmur ormanlarında her yıl milyonlarca tohum yere düşer. Ancak bu yere düşen tohumlardan bir tanesi bile bitip yükselemez. Çünkü o kadar yoğun bir orman örtüsü vardır ki tohum hiçbir zaman ışıkla buluşamaz. Bu tohumlardan ancak milyonda bir tanesi toprakta yeşerir ve büyür. Ama şimdi Türk siyasetinde son süreçte bir ayrışma ortaya çıkmıştır. Bu ayrışma ise MHP’nin tabanındaki bir bölüm ile AKP’nin tabanındaki bir bölümün işbirliği içerisine girmesiyle başlamıştır. MHP’nin içindeki bazı isimler AKP iyidir diye sorgulaması sonucunda ortaya çıkmıştır. Bu ortamda Meral Akşener bu ayrışmayı doldurduğu takdir de yani partisini kurduğu takdirde orada bir bütünlük sağladığı zaman ileri zamanlarda, CHP’nin, Meral Akşener’in yeni partisi, Müslümanlık inancında olan vatandaşlar ve Kürt seçmen ile bir araya geldikleri zaman en az yüzde 65 oranında AKP İktidarına karşı bir güç birliği yaratacak noktaya gelecektir.
“TÜM KESİMLER CHP’YE ÇEKECEK ŞANSIMIZ VAR”
Yaklaşan Cumhurbaşkanlığı ve yerel seçimlerine de değinen CHP’li Talay, “İçinde bulunduğumuz son siyasal süreçte CHP’nin artık sadece parti olarak değil tüm yüzde 50’yi kapsayan ve bunu aşan bir mantıkla hareket etmesi gerekiyor. Diğer kesimlerinde mutabık kalacağı veya olumlu karşılayacağı ama gerek kendi partimiz içindeki yapılardan insanlarla hareket edecektir. Bu yüzden mantık ve siyaset gerçeği ile hareket etmek zorunda kalacağımız bir döneme giriyoruz. Genel Başkanımız son Adalet süreci ile birlikte Mersin’de ülkemizin diğer illerindeki herkesimin nabzını tutacak şekilde tanıyor ve biliyor. Bu açıdan alacağı kararların da çok sağlıklı olacağına inanıyor. Ayrıca bizim toplumdaki diğer siyasal ve sivil güçlerin oluşturduğu gücü kendi yapımızın içine alma şansımız var. Biz bu yüzden siyaseti çok akılcı bir noktadan götürmek zorundayız. Bu yüzden Cumhurbaşkanlığı içinde büyükşehir içinde halka önerilecek adaylar en az 1 yıl öncesinden açıklanmak zorundadır. Seçimlerde bundan sonra ön seçimin olacağını düşünmüyorum. Ve akılcı olan siyasetin kazanacağına inanıyorum” dedi.