Mehmet Nabi Batuk

Akdeniz Kent Konseyi’nde geçtiğimiz günlerde yapılan genel kurul sonrası göreve gelen yeni yönetim basın mensupları ile buluştu. Mersin Tenis Yelken ve Yüzme Kulübü Lokalinde düzenlenen toplantıda 70 sivil toplum örgütü bileşeni bulunan konsey tarafından hayata geçirilecek olan projeler tanıtıldı.

İŞTE PROJELER…

Toplantıda konuşan Konsey Başkanı Yiğit Gökşen, öncelikle projelerini anlattı. Konsey olarak; İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin bir parka anıt olarak kazandırılması. Suriyeli tarım işçilerinin çocuklarının sağlık ve hijyenlerine yönelik çalışma yapılması, yağmur sularının toplanması ile ilgili GRİ su projesi, kadınların istihdamına yönelik 2019 yılında yürürlüğe girecek plastik çanta yerine file örme uygulaması ile ilgili çalışma, mahalle evlerinde hayat kurtaran ilk müdahale kurslarının düzenlenmesi gibi başlıca projeleri olduğunu aktaran Gökşen, “Ayrıca ‘kent sınırları içerisinde bulunan yöre dernekleri ve tiyatro gruplarıyla Hayalimdeki Akdeniz’ projesi kapsamında bir festival organize edilmesi de hedeflerimiz arasında. Yine Girişimcilik Çalışma Grubu tarafından Ekim ayında; yeni iş kurmak isteyen gençlere ve kadınlara yönelik uygulamalı Girişimcilik Eğitimi projesi ile ilgili çalışmalarımız da sürdürülmektedir. İlçemizde yaşayan engellilerin ürettikleri el emeği ürünlerin tanıtımının ve satışının yapılacağı ‘Engelliler Festivali’ projesinin de hayata geçmesi planlanmaktadır. Çatılardaki güneş enerjilerinin rengarenk boyanması projesi, ‘Akdeniz İçin Bir Fikrim Var’ kampanyası, TSG stadyumu ve Müftü Deresinin ıslahı için de proje üretilmesini planlıyoruz” dedi.

“MERSİN’İN KAPALI ÇARŞISI’NI İNŞA EDELİM”

Konsey olarak  öncelikli çalışma alanlarının ilçenin ekonomik yapısının iyileştirilmesi olduğunu belirterek, bu kapsamda; ‘Bitpazarı’ olarak da bilinen Zafer Çarşısı, Hamam Sokağı, Havuzlu Çarşı ve Giyimciler Çarşısı ile Kırımızı Lacivert ve Özel İdare Çarşısı’nı kapsayan yerlerin restore edilerek Mersin’in tarihi kapalı çarşısının oluşturulmasına yönelik hedefleri olduğunu açıkladı.

Konuyla ilgili Büyükşehir Belediyesi görüşme yaptıklarını açıklayan Gökşen, “Türkiye’nin bir çok ilinde tarihi çarşılar uygun bir biçimde restore edilerek hayata kazandırılıyor. Bu restorasyon çalışmaları Mersin’de neden yok? Mersin esnafı neden böyle bir mekanda hizmet veremiyor. Ben saat 18.00’den sonra Akdeniz’deki çarşıya gitmek istemiyorum. Oturacak, dinlenecek bir yer bulamıyorsunuz. Mersin sahip olduğu potansiyele göre olması gereken bir yerde değil. Bizim gerçekten de çok iyi bir noktada olmamız gerekiyor” dedi.

“SANAYİ ATIKLARININ BERTARAFI İÇİN İŞARETLENMİŞ BİR BÖLGE YOK”

Öte yandan sanayi yatırımlarının ağrılıkta olduğu Akdeniz ilçesinde sanayi tesislerinden çıkan kimyasal atıkların bertarafı için imar planında işaretlenmiş bir alan olmadığına da değinen Yiğit Gökşen, “Sanayi atığı olan bir firmanın; ‘atığı ben nerede bertaraf edeceğim?’ sorusuna verebilecek bir yanıtımız yok. Bu bertaraf tesisine bu kentin ihtiyacı var. Akdeniz ilçesinde yaşayan insanlar neden zehirli atıklar ile beraber yaşasınlar. Bu atık bertaraf tesisinde hem yeni bir istihdam oluşur, hem de insanlar zehirli maddeler ile birlikte yaşamak zorunda kalmaz”.

“KARADUVAR’IN CİTTASLOW KENTİ (SAKİN ŞEHİR) İLAN EDİLMESİ İÇİN ÇALIŞACAĞIZ”

Konseyin Kent ve Çevre Komisyonu tarafından Karaduvar’da yapılan çalışmalardan da bahseden Yiğit Gökşen “Bizim ekonomik olarak bir gücümüz yok. Tüzel bir kişiliğimiz bile yok. Ancak biz düşünüyoruz ve kamuoyu oluşturmaya çalışıyoruz. Biz şuanda Karaduvar’ın tarihi ve doğal özellikleri anlamında hala bozulmadığına inanıyoruz. Hala yüzlerce insan, Karaduvar’a balık yemeye gidiyor. Şimdi dünya genelinde Cittaslow adı verilen sessiz ve sakin şehirler ilan ediliyor. Bu şehirler belgelendirilerek, şehrin özgün dokusu korunuyor. Örneğin ülkemizdeki  Halfeti, Beypazarı bu programın en güzel örneklerinden biridir. Bizde, Karaduvar’ın dokusu tam bozulmadan orayı şirin bir balıkçı kasabası haline dönüştürelim istiyoruz” dedi.