Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Mersin Milletvekili Dr. Hüseyin Çamak, Mersin kıyılarının balık çiftliklerine açılması çabalarına karşı TBMM Genel Kurulu’nda uyarılarda bulundu, Mersin halkının bu konudaki hassasiyetlerini gündeme getirdi.
Avrupa'da kişi başı tüketilen balık miktarı 23 kilogram iken dünya ortalamasının yaklaşık 19 kilogram, Türkiye ortalamasının ise 6 kilogram olduğunu kaydeden Çamak, “Devletimiz özellikle doğal yollarla çoğalan balık üretimini teşvik etmeli ve vatandaşlarımızın tüketebilmesi için ekonomik bir ortam yaratmalıdır” dedi.
Balık çiftliklerinin de bu üretimi sağlamada önemli bir işlev üstlendiğini, ancak bunun nasıl ve ne şekilde yapılacağının daha önemli olduğunu vurgulayan Çamak, “Dünya örneklerine baktığımızda balık çiftliklerinin soğuk ve açık denizlerde, kıyılardan uzakta kurulduğunu görüyoruz. Deniz sıcaklığı 30 derecenin üstüne çıkan yerlerin üretimi elverişli olmadığı, üretilecek balıkların da halk sağlığı açısından riskler barındırdığı bilinmektedir. Balık çiftliklerinin kurulması için gerekli iklim ve doğal şartlara uygun olmayan Mersin'e kurulması önemli bir sorun olarak karşımızda duruyor. Mersin'de Aydıncık ve Silifke sahillerine yapımı planlanan balık çiftliklerinin kurulum yerlerinin geneli birinci derecede doğal sit, arkeolojik sit alanı ve turizm bölgeleridir. Mersin'in sahillerine yapımı planlanan çiftlikler Akdeniz'in ekosistemini ve halk sağlığını etkileyecek, turizme de zarar verebilecektir” dedi.
Mersin Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne balık çiftlikleri için şimdiden 15 başvuru yapıldığını kaydeden Çamak, “Buraya gelen taleplerden anlaşıldığı kadarıyla Anamur'dan Erdemli'ye kadar boş yer kalmayacak. Özellikle Mersin'imizin tertemiz sahillere sahip Aydıncık ilçesi ve Dana Adası civarında üretim çiftliklerinin yoğunlaşacağı görülüyor” diye konuştu.
Balık çiftliklerinin üretim kapasitesinin bin tonun altında olması durumunda ÇED raporu süreci işletilmediğine dikkat çeken Çamak, “Bu nedenle bin ton üretim kapasitesi altında birden fazla balık çiftliği kurularak yasal boşluktan faydalanılıyor. ÇED raporu dışına çıkılınca uluslararası standartların da dışına çıkıp balık üretimini kontrolsüz bir ortamda gerçekleştiriyor ve bunların denetimi de oldukça zor oluyor. Biz balık çiftliklerine karşı değiliz. Ekolojik sistemi bozmayan, insan sağlığını gözeten ve bilimsel olarak sıkı denetlenen koşullarda üretim yapılmasını savunuyoruz. Denetimi daha kolay olan büyük ve orta ölçekli üretimin desteklenmesi ve çevreye zarar vermeyecek biçimde üretimin yaygınlaştırılmasının önü açılmalıdır. Yönetmelikler açık, bunların takibini ilgili bakanlık kuruluşları hassasiyetle yapmalıdır. Ayrıca, var olan yasal boşlukların bir an önce giderilmesi sağlanmalıdır. Bölgemize yatırım yapılırken farklı ekonomik faaliyetlerimizin de gözetilmesini ve ilgili kuruluşların kent planlamasını buna göre yapmasını arzu ediyoruz” ifadelerini kullandı. (bülten)