Gıda yoksa gelecek de yok!


 

Çiftçinin köyden kente göç ettirilerek topraklarından koparıldığını kentlerde işsiz yığınlarının oluşmasına neden olunduğunu açıklayan uzmanlar Dünya Gıda Günü’nde; bütün bu yanlışlıklara karşı durmak için örgütlülük, bağımsız bir tarım politikası ve sürdürülebilir tarımsal üretimden çağrısı yaptı.

GİZEM EKİCİ

Mersin’de 16 Ekim Dünya Gıda Günü’nde, uzmanlardan güvenlik uyarısı geldi. Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO), Kimya Mühendisleri Odası (KMO) ve Gıda Mühendisleri Odası (GMO) Mersin Şubeleri ortak yaptıkları basın açıklaması ile halka önemli uyarılarda bulundular. Mersin Gazeteciler Cemiyeti’nde düzenlenen basın açıklamasında; ZMO şube Başkanı M. Kemal Karaoğlu, KMO İl Temsilcisi Cevdet Günal Tüzün ve GMO Mersin Şube Başkanı Yusuf Değirmenci hazır bulundu. 

DÜNYADAKİ KAOTİK ORTAMIN SEBEBİ; KENTE GÖÇ VE YOKSULLUK!

Ortak basın açıklamasını okuyan Tüzün, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (F.A.O.) bu yılki Dünya Gıda Günü ana temasını Kente göç ve Yoksulluk olarak belirlediğini anımsattı. FAO’nun belirlemiş olduğu Dünya Gıda Günü temasının; dünyanın yaşadığı bu günkü kaotik ortamın ana sebeplerinden birini gündeme getirmesi açısından önemli olduğunu söyleyen Cevdet Günal Tüzün, “Yaşamın sürdürülmesi için mutlak gerekli olan gıda üretimi bugünün dünyasında, yalnızca belirli ellerde toplanmaya ve tüm dünyada bu yaklaşım egemen kılınmaya çalışılmaktadır” dedi.

“ÇİFTÇİ KÖYDEN KENTE GÖÇ ETTİRİLEREK TOPRAKLARINDAN KOPARILDI”

Tarımsal üretimin tüm aşamalarında, küresel sermayenin; tohum üretiminden, zirai mücadeleye, gıda üretim aşamasından üretilen gıdaların tüketim kodlarına kadar tüm süreçleri kontrol ettiğinin de altını çizen Tüzün, bütün bu politikaları uygularken dünyanın bir çok yerinde kurgulanan savaş ve kaos ortamlarının en büyük belirleyici unsuru olduğunu da ifade etti. Cevdet Günal Tüzün, “Küresel sermaye 1980’li yıllar sonrası egemenliği altındaki ülkelerin hükümetleri eliyle uygulamaya koyduğu, neoliberal tarım gıda politikalarıyla sermayenin egemenliğini, çiftçinin yoksulluğunu, halkın da açlığını tescil etmiştir. Uygulanan politikalar sonucu ürettiğinden bir gelir sağlayamayan çiftçi köyden kente göç ettirilerek topraklarından koparılmıştır. Dünyada açlığı ve yoksulluğu ortadan kaldırmak için uygulandığı ifade edilen bu politikalar tam tersine dünyanın her yerinde açlığın ve yoksulluğun artmasına sebep olmuştur.

“ÜLKEMİZ, KÜRESEL DÜNYADA REKABET EDEBİLECEĞİ TEK SİLAHINI DA KAYBETTİ”

Ülkemiz açısından ise durum çok daha vahim olmuştur. 24 Ocak kararları sonucu tarımsal üretimde desteklemelerin kaldırılması, kamu kooperatifçiliğinin tasfiyesi ve çıkartılan yasa, yönetmeliklerle tarımsal üretimin kotalarla geriletilip yok edilmesi nedeniyle adeta makas değiştirmiştir. Son yıllardaki hükümetler döneminde uygulamaya konulan tarım politikaları sonucu; çiftçi tarımdaki gücünü yitirerek önce hiç olmadığı kadar yoksullaşmış ve daha sonra da toprağını elden çıkararak büyük kentlerde proleterleşmek üzere göçe zorlanmıştır. Ülkemiz, küresel dünyada rekabet edebileceği tek silahını da kaybetmiştir. Tarımsal üretimde ağırlaşan yaşam koşulları, verim düşüklüğü, Pazar bulunamaması, üretimin ulusal planlamayla gerçekleştirilmemesi, tarım ve hayvansal üretimde girdi maliyetlerinin düşürülememesi, kolektif ekipman ve profesyonel üretim modeline geçilmemesi, ekilen toprakların çok parçalı olması, makineli tarımın artması, tarımda insan gücüne olan ihtiyacın azalması, köylerdeki alt yapı ve sosyal hizmetlerin kentlere göre daha az olması ve tarım dışı alanlardaki yeterli istihdam imkanlarının bulunmaması nedeniyle köylerden kentlere doğru hızlı ve yoğun bir göç gerçekleşmiştir. 2002 yılında kırsaldaki nüfusun toplam nüfusa oranı yüzde 35 iken 2016’da bu oran 7,7’ye düşmüştür. Gelişmekte olan ülkelerde büyümeye dayalı politik öncelikler yerini giderek toplumun tamamını kapsayan entegre kalkınma arayışlarına bırakırken, ülkemizde bunun tam tersi olan ve tarımın tasfiyesine yol açan bir süre izlenmiştir. Tarımın toplam istihdam içindeki payı 2002 yılında yüzde 35 iken bu pay 2011 yılında yüzde 25’e, 2016 yılında yüzde 20’ye gerilemiştir.

Tarımda devletin yatırımları da yıllar içinde azalmıştır. Tarımın toplam yatırımlar içindeki payı, planlı dönemin başında (1960) yüzde 13 düzeylerinde iken 2010 yılında bu oran yüzde 4’e kadar düşmüş, 2016 yılında ise yüzde 3,4 olmuştur.

“KENTLERE İŞSİZLER YIĞILDI”

Bütün bunların sonucu olarak, kırdan kente göç ile beraber, kırsal bölgelerin insan gücü, tarım sektörünün sürdürülebilir yapısını bozacak derecede kentlere kaymıştır. Bu durum kentsel dengeleri de bozarak kentlerde işsiz kitlelerin yığılmasına neden olmuştur. Oysa gelişmekte olan ülkeler için kalkınmanın yolu kırsaldan geçmektedir. Ekonomik büyümenin anahtarı uzun yıllar yoksulluğun sebebi olarak görülen kırsal bölgelerde küçük aile çiftçiliğinin desteklenmesi gereklidir. Kırsal bölgelerin, gıda üretimi ile ilgili sabitlenmiş ekonomik büyüme için geniş bir potansiyel bulunmaktadır. Çoğu zaman ihmal edilen bu potansiyelin ortaya çıkarılması için geçimlik tarımda düşük verimlilik, birçok yerde sınırlı endüstrileşme, hızlı nüfus artışı ve şehirleşmeden oluşan oldukça zorlu bu bileşimin üstesinden gelinmesi gerekmektedir. Ancak bu şekildeki bir anlayış sonucu ülkelerin kendini besleme ve yurttaşlarını istihdam etme konularda başarı elde edilebilir.

“BİR AVUÇ TOPLULUK, TÜM DÜNYAYI SÖMÜRÜYOR”

Bizler TMMOB’ye bağlı Gıda, Kimya ve Ziraat Mühendisleri Odası olarak meslek örgütü sorumluluğunda ülkemizde ve tüm dünyada uygulanan neoliberal politikaların insanları mutlu etmediğini ve bir avuç topluluğun gıda üzerinden hegemonya yaratıp, tüm dünyayı sömürdüğünü dün söylemiştik bugün de söylüyoruz.

Bizler biliyoruz ki: vahşi kapitalizmin tüm dünyanın varlıklarını tek elde toplayarak, canlıların yaşam alanlarını yok etmesinin önüne geçmek gerekmektedir. Hükümetler eliyle uygulanan politikalar, tüm zorbalığıyla insanları yerlerinden ve yurtlarından etmektedir. Bütün bu yanlışlıklara karşı durmak ise bilinçli bir örgütlülük, bağımsız bir tarım politikası ve sürdürülebilir tarımsal üretimden geçmektedir” diye konuştu.


   

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!


  HABERCİ GAZETESİ
 

  HABER ARAMA
 
  

  HABERCİ SPOR
 


  BİK İLANLAR
 




  SOSYAL MEDYA
 

  NÖBETÇİ ECZANELER
 
 

 




sanalbasin.com üyesidir

 
         
ANASAYFA HABER ARŞİVİ KÜNYE İLETİŞİM GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinhaberci.com © Copyright 2016-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA