Geçtiğimiz günlerde intihar ederek hayatına son veren 3 genç hekimin sorumlusunun mevcut sağlık sistemi olduğunu söyleyen Mersin Tabip Odası Başkanı Dr. Ful Uğurhan, “Dışı boyalı, içi ise virane bu sağlık sisteminden derhal vazgeçilmelidir” çağrısı yaptı.
Mehmet Nabi Batuk
Mersin Sağlık Hakkı Meclisi geçtiğimiz günlerde Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesinde çocuk hastalıkları bölümünde asistan hekim olarak çalışan Dr. Ece Ceyda Güdemek, Batman Bölge Devlet Hastanesinde çalışan Kalp Damar Hastalıkları Uzmanı Dr.Engin Karakuş ve Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi 4. Sınıf öğrencisi stajer doktor Yağmur Çavuşoğlu’nun intihar ederek yaşamına son vermesi üzerine Mersin Tabip Odası’nda basın toplantısı düzenledi. Açıklamaya Mersin Tabip Odası Başkanı Ful Uğurhan, Mersin Veteriner Hekimler Odası Başkanı Bektaş Şenay, Mersin Eczacılar Odası Denetleme Kurulu Başkanı Rüya Demirhan, Aile Hekimleri Derneği Mersin Şube Başkanı Çağlar Özen, SES Mersin Şube Eş Başkanı Yılmaz Bozkurt, Tüm Bel – Mersin Şube Başkanı Canan Solak, SES Yönetim Kurulu Üyesi Filiz Çelebi, ve birçok hekim katıldı. Mersin Sağlık Hakkı Meclisi adına basın açıklaması yapan Mersin Tabip Odası Başkanı Dr. Ful Uğurhan, intihar eden hekimlerin genç olduğunu dikkat çekerek, “İnsan yaşamının sorumluluğunu taşımak zaten başlı başına bir yük iken bir de bozuk sağlık sisteminin getirdiği yükleri taşımak zorunda kalmak ölümcül sonuçlara yol açıyor” dedi
“ŞİDDETSİZ TEK BİR GÜNÜMÜZ GEÇMİYOR”
Uzun çalışma saatlerinin, her geçen gün artan hasta yoğunluğunun, fiziksel, sözel, duygusal şiddete maruz kalmanın ve sağlık alanındaki performans sisteminin hekimlerin çalışma koşullarını ağırlaştırdığını ve onları tükettiğini söyleyen Dr. Uğurhan, “Devasa hastanelerde hastaya erişim mesafesini uzatan mekânsal düzenlemeler yüzünden oradan oraya koşturmak, angarya işlerle uğraşmak, kışkırtılmış sağlık hizmeti talebine cevap vermeye yetişmek sağlık çalışanlarını tüketiyor. Kendileri korumalarla gezen yetkililer, bizleri yarattıkları ucube sağlık sisteminin getirdiği olumsuzlukların ceremesini çekmeye mahkum bırakıyorlar, savunmasız bırakıyorlar. Şiddetsiz tek bir günümüz, tek bir saatimiz, hatta tek bir anımız geçmiyor.Çok yakın zamanda ilimizde yaşanan birkaç örnek bile durumun vahametini gözler önüne sermeye yetiyor” dedi
Sözlerinin devamında Akdeniz ilçesinde yer alan Toros Devlet Hastanesi'nde yaşanan bir hekime şiddet olayını anlatan Dr. Ful Uğurhan “Bir uzman hekim 52. hastasını muayene ettiği sırada kapıda beklemekten sıkılan bir hastanın "siz öldürülmeyi hak ediyorsunuz" sözlerine maruz kaldı. Bir aile hekimi, kimliğini kanıtlayamayan bir hastaya ilaç yazmayı reddettiği için bıçaklı saldırıya maruz kaldı. Gösterişli törenlerle açılan Türkiye'nin ilk şehir hastanesinde bir hemşire hasta yakınının bıçaklı tehditine maruz kaldı” diye konuştu.
Hükümet yetkililerine ve Sağlık Bakanlığı bürokratlarına ağır çalışma koşulları ile ilgili olarak uyarılarda bulunan Mersin Tabip Odası Başkanı Dr. Ful Uğurhan sözlerini şu cümlelerle tamamladı: “Dışı boyalı, içi ise virane bu sağlık sisteminden derhal vaz geçilmelidir. Sağlıkta kaynaklar, büyük sermaye gruplarına aktarılacağına, halkın sağlığını korumaya, sağlık hizmetinin niteliğini yükseltmeye, çalışanların emeğinin karşılığını ödemeye aktarılmalıdır. Bizleri hizmet verdiğimiz insanlarla karşı karşıya getiren, baskı altında tutan, uzun ve yoğun çalışma saatleri boyunca çalışmaya zorlayan, canımıza kast eden, tüketen bir çalışma ortamı yerine, bizim de sağlığımızı gözeten, işimizi verimli, bilimsel temellere göre yapmamızı sağlayan ortamı yaratmak öncelikle iktidarın görevidir.
Bugün buradan tüm sağlık emekçilerini, bu görevi ısrarla yerine getirmeyenlere görevlerini hatırlatmak için yürüttüğümüz mücadeleyi büyütmeye davet ediyoruz. Bizleri derinden yaralayan arkadaşlarımızın kaybı nedeniyle ailelerine, çalışma arkadaşlarına ve tüm sağlık emekçilerine baş sağlığı diliyoruz.”