Mersin ve Silifke kamuoyunu günlerdir işgal eden denizde kültür balığı yetiştiriciliği konusu, bir çok üniversiteden gelen profesörler tarafından Silifkelilere anlatıldı. Silifke Kaymakamı Şevket Cinbir, toplantıda yaptığı konuşmada, Mersin’in son günlerde en önemli gündem maddelerinden birisinin balık üretim çiftlikleri olduğunu belirterek, "Silifke açıklarında planlanan balık çiftlikleriyle ilgili Mersin kamuoyunda değişik tartışmalar yapılıyor. Vatandaşlarımızı, sivil toplum örgütlerimizin kaygıları var. Balık üretim çiftlikleri ile ilgili bilim adamlarımızın da katıldığı bir toplantı düzenleyerek Silifkelileri doğru bilgilendirmek istedik. Ülkemizin kaynaklarından zenginliklerinden yararlanabilmek, bu yararı sağlarken de çevre dengesini koruyabilmenin önemli olduğunu düşünüyorum. Çok hızlı gelişmekte olan bir ülke ve dünyada da iddiası olan bir millet olarak çok üretmeye ve çok çalışmaya, bütün potansiyelimizi harekete geçirmeye ihtiyacımız var” dedi.
Cinbir, şöyle devam etti: “Silifke bir taraftan sanayisi olan, diğer taraftan ticareti gelişmiş tarımın en iyi şekilde yapıldığı ve bununla birlikte turizmin merkezi haline gelmiş bir kent olabilir ve böyle olmalıdır. Bütün kamu kurum ve kuruluşlarımızın yürüttüğü çalışmalar buna göredir Silifke’de. Balık üretim çiftlikleri de aynı zamanda bütün Silifkelilerin ve Silifke’yi yönetenleri ilgilendiren bir yatırımdır. Bir çalışmadır. Bu çiftlikler kurulurken ilgili bütün bakanlıklarımız belli çalışmalar yürütüyor, çevreye, sahile, denize zarar vermeden üretimin yapılması için gerekli tedbirleri alıyor”
“ÇİFTLİK BALIĞINI GÖNÜL RAHATLIĞI İLE TÜKETEBİLİRSİNİZ”
Adnan Menderes Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesinden Prof. Dr. Deniz Çoban, dünya su ürünleri üretiminin büyük bir bölümünün, avcılık yolu ile karşılanmasına rağmen, aşırı avcılık ve buna bağlı olarak popülasyondaki azalmalar sonucunda, yetiştiriciliğin öneminin her geçen gün arttığını belirterek, "Önceleri iç sularda başlayan su ürünleri yetiştiriciliği çalışmaları, sonraları yerini denizel alanlara bırakmış ve yeni türlerin ele alınması ile önceleri girişim boyutundaki çalışmalar, sektörel bir boyuta ulaşmıştır” dedi.
Çiftlik balığının doğalıyla aynı olduğunu ifade eden Çoban, "Türkiye balık üretiminde dünyada ikinci sırada. Avrupa’da ise levrek ve çipura üretiminde birinci sırada yer alıyor. Bir çok Avrupa ülkesi ve Amerika doğal deniz ürünlerindeki ağır metallerin yüksek çıkmasından dolayı neredeyse sadece çiftlik balığını tercih eder hale geldi” diye konuştu.
Çiftlik balığı üretiminde kesinlikle GDO’lu yem kullanılmadığını, balık yemlerinin balık unu, balık yağı, soya küspesi, buğday unu, vitamin ve minerallerden oluştuğunu ifade eden Prof. Dr. Deniz Çoban, “Balık yetiştiriciliğinde antibiyotik de kullanılmamaktadır. Çiftlik balıkları hastalık ve parazitlere karşı sadece havuzlara konulmadan önce bir kez aşılanmaktadır” dedi.
“BALIK ÇİFTLİKLERİNİN MERSİN'E TAŞINACAĞI İDDİASI YALAN”
Kılıç Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Su Ürünleri Üretici Merkez Birliği Başkan Yardımcısı İhsan Bozan da, çevreye ve doğaya zarar vermeden son sistem teknolojik çiftlikler kurarak balık üretimini gerçekleştirdiklerini ifade ederek, Mersin’de balık çiftlikleri kurmak için yatırım hazırlıkları yapan ve başta çevreciler olmak üzere kent dinamiklerinin tepkisini çeken balık çiftliklerinin, iddiaların aksine kirlilik oluşturmadığını söyledi.
Turizme zarar verdiği için Muğla bölgesindeki balık çiftliklerinin Mersin'e taşınacağı iddialarının doğruyu yansıtmadığını belirten Bozan, şöyle devam etti: "Bodrum bölgesindeki balık çiftlikleri kapatılmış, turizmle problem yaşanmış, turizmi sıkıntıya soktukları için taşınmalarına karar verilmiş, onlar da Mersin bölgesine gelecekmiş. Bu tabi tamamen yalan. Böyle bir durum olmadığı net şekilde ortada. Türkiye'nin üretmeye ve büyümeye, büyümek için de yeni üretim alanlarına ihtiyacı var. Bu alanlarının belirlenmesi ve üretime açılmasının yegane amacı budur. Bodrum bölgesinden buraya taşınacak herhangi bir çiftlik olmadığı gibi Bodrum'da bugüne kadar çiftliklerin kapatılması veya taşınması yönünde verilmiş herhangi bir karar da yok"
Çevrecilerin ve bazı akademisyenlerin, balık yeminin kirlilik oluşturduğu iddialarının da gerçek dışı olduğunu söyleyen Bozan, akademisyenlerin bilgileri olmadan fikir beyan ettiklerini öne sürdü. Bozan, "Geçenlerde bir çevre mühendisi balık yemleriyle ilgili beyanatta bulunmuş. Keşke önce bize sorsalar da doğru bilgiler aldıktan sonra paylaşsalar, kamuoyunu kasıtlı olarak yanlış yönlendirmeseler. Balık yemi, balık unu, balık yağı, soya küspesi, buğday unu, mısır gluteni, vitamin ve mineralden oluşur. Bunların hiçbiri kimyasal değildir, vitamin ve mineraller de tamamen organik ürünlerdir" dedi.
“MERSİN'DEKİ 4 ALAN ORTAK KARARLA BELİRLENDİ”
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın 2008 yılında çıkarttığı mevzuatla kapalı koy ve açık denizlerde ve hassas alanlarda balık çiftliklerinin kurulabilmesine olanak sağlandığını anımsatan Bozan, şunları kaydetti: “Mevcut yasalara göre, balık çiftlikleri kıyıdan en az 1,1 kilometre mesafede, 30 metreden daha derin alanda ve 0,1 metre/saniye akıntı hızından daha yüksek alanlarda kurulabilmekte. Mersin ili deniz sahası içerisinde 18-20-21 Şubat tarihlerinde, aralarında Çevre Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın da olduğu 12 kurum bir komisyon oluşturdu. Bu komisyonun yaptığı incelemelerde 8 deniz sahasında su ürünleri üretiminin yapılabileceği yönünde tespitler yapıldı. Bu tespitler sonucunda da 4 alanda mutabık kalındı. Dana Adası civarında bir, Aydıncık bölgesinde iki, Anamur bölgesinde de bir olmak üzere 4 alanın üretime uygun olduğu, bütün kurumların imzasıyla tespit edildi.”
Silifke’de hem işsizliği azaltacaklarını hem de önemli bir ekonomik girdi sağlayacaklarını belirten Bozan, “Bizim firmalarımız entegre firmalar. Yumurtadan sofraya kadar hepsini kendisi üretiyor. Biz Mersin'de sadece balık çiftliği kurmayacağız. Silifke Organize Sanayi içinde arazi aldık. Burada paketleme tesisleri, ambalaj fabrikası kurulacak, buz ve yem fabrikaları kurulacak. Muhtemelen yavru balık üretim tesisleri de kurulacak. Biz Silifke’de ilk etapta iki yıl içerisinde 600 personele, 5 yıl içerisinde bin 500 personele çıkmayı planlıyoruz” dedi. (iha)