Mehmet Nabi Batuk
TEOG sonrası yapılan düzenlemelere tepkiler sürüyor. Eğitim-Sen Mersin Şube Başkanı Sinan Muşlu, Mersin Gazeteciler Cemiyeti’nde yaptığı basın açıklamasında hükümetin eğitim politikalarındaki tercihlerinin, tüm itirazlara rağmen dayatmasının yok saymak anlamına geldiğini belirtti. Siyasi iktidarın yaptığı eğitim politikalarının ve uygulamaların toplumun geleceğini tehdit eder boyuta geldiğini belirten Muşlu, “AKP, eğitim alanına dair yaptığı her düzenleme ile inşa etmeye çalıştığı yeni rejimin temellerini güçlendirmekte, kendi iktidarına sadakatin ve itaatin tesis edilmesi için elinden geleni yapmaktadır. Bu tablo içerisinde eğitim emekçileri ve öğrencilerin payına düşen, hükümetin yarattığı sorunlar yumağının içerisinde haklarına, emeklerine ve geleceklerine sahip çıkmaya çalışmak olmaktadır.” İfadelerini kullandı.
AKP’nin ve MEB’in daha nitelikli bir eğitim sistemi yaratmak gibi bir derdinin olmadığını söyleyen Muşlu, “Müfredat değişikliklerine paralel olarak sınav sistemlerinde ‘yukarıdan talimatla’ yapılan değişikliklere bakıldığında, AKP’nin ve MEB’in daha nitelikli bir eğitim sistemi yaratmak gibi bir derdinin olmadığı görülmektedir. Nitekim müfredat değişiklikleri, müfredatı öğrencilere aktaracak olan öğretmenlerin üzerindeki siyasi basınç ve sınav sistemlerindeki değişiklik birlikte değerlendirildiğinde tablo daha net karşımıza çıkmaktadır.” dedi. Hükümetin temel hedefinin dinselleştirilmiş ve ticarileştirilmiş bir eğitim olduğunu dile getiren Muşlu, bu sistemle öğrencilerin yaratıcılığını ve yeteneklerini geliştirmek yerine AKP’nin toplum mühendisliğine itaat eden bir öğretmen ve son olarak öğrencilerin yaşamdaki değil sınavlardaki başarısına odaklanan, eğitimin içeriğini sorgulamak yerine sınav sistemlerini merkeze koyan bir toplum yaratmak olduğu vurguladı.
“HAZIRLANAN PROGRAMLAR TEKÇİ, CİNSİYETÇİ VE SERMAYE YANLISI”
Yeni hazırlanan bu öğretim programlarının bilimsel olmadığını, tekçi, cinsiyetçi ve sermaye yanlısı olduğunu belirten Başkan Muşlu, yeni müfredatın uygulanmasının derhal durdurulması ve bilimsel yöntemlerle yeni bir müfredat oluşturulması yönünde çağrıda bulundu. MEB’in kamu kaynaklarını özel okullara aktarmak yerine devlet okullarına ihtiyacı kadar kaynak ayırması gerektiğini belirten Muşlu, “MEB bütçesinden eğitim yatırımlarına ayrılan pay mutlak anlamda arttırılmalı, eğitimi ticarileştirmeyi hedefleyen özel sektör, dini vakıf ve cemaatlerle yapılan ya da yapılacak olan her türlü ortak proje ve protokoller iptal edilmelidir. Öğretmenler sadece kadrolu istihdam edilmeli, eğitimde her türlü güvencesiz istihdam uygulamalarına derhal son verilmelidir.” ifadelerini kullandı.
26 Ekim tarihinde başlayan ve 3 gün boyunca günde 2 saat gerçekleştirdikleri imza kampanyası sonucunda eğitim alanına ilişkin taleplerinin 1459 kişi tarafından imzalandığını belirten Muşlu, kısa sürede toplanan bu imzaların toplumumuzda AKP iktidarının eğitim politikalarına olan tepkisini açıkça gösterdiğini vurguladı. Muşlu, taleplerini yineleyerek topladıkları imzaları il milli eğitim müdürlüğüne teslim edeceklerini belirtti.