Edinilen bilgiye göre, Mücahit Bıyık, 28 Ekim gecesi 24.00 sularında Akbelen Bulvarı üzerinde dayısıyla birlikte yürüyüşe çıktı. Kaldırımda yürüyen Bıyık'a henüz plakası belirlenemeyen bir araç çarpıp kaçtı. Olayın ardından çevreden geçen bir araç sürücünün haber vermesi üzerine genç, ambulansla hastaneye kaldırıldı.
Kazayla ilgili İHA muhabirine konuşan Mücahit Bıyık, her gün akşam yürüyüş yaptığını söyledi. Kaza günüde dayısıyla birlikte yürüyüş yaptığını belirten Bıyık, "Olay gecesi kaldırımda yürürken bir araç arkadan gelip çarptı. Çarptıktan sonra arkasına bile dönüp bakmadı. 112'yi aramadı, polisi aramadı hiçbir şey yapmadı. Araç da bulunamadı. Bana çarptığı gibi kaçtı, arkasına bile dönüp bakmadı. 10 metre sürükledi ve üzerimden geçti. Tek başıma kalsam kesinlikle ölmüştüm. Çünkü gece saati kimse geçmiyor oradan. Büyük bir olay atlattık. Bu aracın bulunmasını istiyoruz. Olaydan sonra dayım zaten şok geçirmiş o yüzden araç plakasını alamamış. Sağ olsun yoldan geçen birisi 112'yi aramış. Hatta aracı da takip etmeye gitmiş ama izini kaybettirmiş. Onun sayesinde ambulans gelmiş ve hastaneye götürülmüşüm. 12 gün boyunca hastanede yattım. Bacağımda 1 tane plak, 3 tane platin var. En az 3 ay üzerine basmak yasak. Doktorun dediğine göre 5-6 ay sonra yavaş yavaş yürümeye başlayacağım. 2 sene sonra da platin çıkacak" diye konuştu.
“HAYALLERİM SUYA DÜŞTÜ”
İki sene önce astsubaylık sınavına girdiğini kaydeden Bıyık, "Orada beni elediler. Geçen yıl ortalarında bir kez daha girdim bu sefer de hain darbe girişimine denk geldiği için giremedim. Ardından polis özel hareket sınavına girdim. Orayı kazandım ama yedeklerdeydim ve 1 senedir bekliyorum. Büyük ihtimalle şubat ayında eğitimlere çağrılacaktım. Hayallerim suya düştü. Olaydan sonra şikayete bulunduk. İfade verdik. Şu ana kadar bir sonuç alınmadı. Avukatımız bu olayı takip ediyor. Bulunması için ciddi bir uğraş lazım. Çarpıp kaçan bu arkadaşı gören, tanıyan varsa ihbar etsin. Çünkü bugün bana yarın kendi başına. Vurup kaçan arkadaş da bu haberi görürse o da şunu bilsin. Yarın kendi başına böyle bir şey gelse ne yapar diye düşünsün. Sonuçta vicdan meselesi bu iş. Diğer türlü çözüleceğini düşünmüyorum" dedi.
Anne Fidan Bıyık ise halen kazanın şokunu üzerinden atamadıklarını kaydederek, "Bu aracın bir an önce bulunmasını istiyorum. Bugün banaysa yarın bir başkasına çarpacaktır. Başkasının kesinlikle canının yanmasını istemiyorum. Çünkü bulunması lazım. Böyle insanların trafiğe çıkmaması gerekiyor. Bu nasıl bir şey anlamakta güçlük çekiyorum. Bu kadar basite alınabilecek bir olay değil. Hem vurmuş hem de kaçmış. Oğlum orada tek olmuş olsa Allah korusun ölürdü. Orada bayılmış, kafa parçalanmış, ağız ve burundan kan gelmiş. Bu tür vurup kaçan insanlardan bıktık artık. Kimsenin canı da yanmasın" şeklinde konuştu.
Öte yandan, kaza anı bir iş yerinin güvenlik kameraları tarafından saniye saniye görüntülendi. Görüntülere göre dayısıyla birlikte kaldırımda yürüyen Bıyık'a arkadan bir araç gelip çarpıyor. Bıyık'ı 10 metre sürükleyen ve üstünden geçen araç sürücüsü, ardından kaldırımdan inerek arkasına bakmadan olay yerinden kaçıyor. (iha)