SONER AYDIN 

Mersin’de, devlet tarafında ilan edilmiş Turizm ve 1. Derecede Doğal ve Arkeolojik Sit alanlarına balık çiftliği kurulmasına yönelik tepkiler giderek artıyor. Balık çiftliklerine karşı 2009’dan bu yana mücadele veren Mersinliler bu defa Taşucu ve Dana Adası arasında kurulması planlanan balık çiftliklerine karşı seslerini yükseltmeye başladı. Balık çiftliklerine ve çiftliklerin kurulması için verilen ÇED Olumlu Raporuna karşı dava açan STKlar ve çevre dernekleri gerçekleştirdikleri basın açıklaması ile tepkilerini bir kez daha ortaya koydu. 

“BALIK ÇİFTLİKLERİ KAÇAK VE DENETİMSİZ ÜRETİM YAPIYOR”
Mersin Gazeteciler Cemiyeti toplantı salonunda bir araya gelen çevreciler ve çeşitli STK temsilcileri balık çiftliklerinin Muğla’da denizi çok kirlettiğinden dolayı, kirli denizde verim alamayan şirketlerin balık çiftliklerini Muğla’dan söküp Mersine kurmak istediklerini savundu. Çevre dernekleri ve STKlar adına açıklama yapan Mersin Çevre ve Doğa Derneği Başkanı (MERÇED) Sabahat Aslan, Mersin’de kurulacak balık çiftliklerine karşı olduklarını beyan eden Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki’ye yüklendi. 
Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı’nın 6 Kasım 2017’de Mecliste, balık çiftlikleri ile ilgili yapmış olduğu konuşmasına karşılık Bakan Özhaseki’nin balık çiftliklerinin ÇED olumlu raporuna onay verilmeyeceğini belirterek, “Bölge oluşturup yapma fikri vardı, biz onu reddettik” sözlerine rağmen Aydıncık, Anamur ve Silifke sahillerinde 60 adet balık çiftliğinin planlanmasının ve bir kısmının kuruluyor olmasının düşündürücü olduğunu söyledi. 
Bakan Özhaseki’in sözlerinin ardından Dana Adası civarında üretimin faaliyetine başlayan balık çiftliklerinin kaçak ve denetimsiz üretim yaptığını aktaran Aslan, “Mersin’de Taşucu ve Dana Adası arasındaki bölgede 40 adet havuzu olan bir balık çiftliği üretime başlamıştır. Yine aynı bölgede 2 adet yeni Balık Çiftliği kurulum çalışmaları yapılmaktadır. Ayrıca Su Ürünleri Yetiştiricileri Üretici Merkez Birliği Mersinin Sahillerine 60 adet Balık Çiftliğinin yapılacağını duyurmuştur. Dana adası civarında üretime geçen Balık Çiftliği’nin ÇED raporu yoktur ve izin belgeleri çok eski olduğu için izinleri hükümsüz olup kurulduğu bölgede 1. Derece Doğal ve Arkeolojik Sit alanıdır. Bu bölge Uluslararası sözleşmelerle korunan Akdeniz Foklarının yaşam alanlarıdır. Kurulan bu Balık Çiftliği hukuk ve teknik şartlara uygun olarak kurulmadığı için, üretilecek balığın besin değerine de halkın güveni olmayacaktır” dedi. Aslan, “Çevre ve Şehircilik Bakanı Sayın Mehmet Özhaseki’ye sesleniyoruz. Mersin Halkı verdiğiniz sözü tutmanızı bekliyor. Sizden Hukuksuz ve kaçak olarak üretim faaliyetine başlayan Dana adası çevresinde kurulan Balık Çiftliğini kapatarak sökülmesini ve bundan sonra kurulması planlanan Balık Çiftliklerine izin verilmemesini istiyoruz” ifadelerini kullandı.

“MUĞLA’DA DENİZİ KİRLETEN BALIK ÇİFTLİKLERİ MERSİN’E TAŞINACAK”
Balık çiftliklerinin ortaya çıkardığı olumsuzluklara da değinen Aslan şöyle konuştu: “Balık çiftliklerinin yaratmış olduğu olumsuzluklar ortadadır. Balık çiftlikleri Muğla’da denizi çok kirletmiştir. Muğla’da üretim yapan Balık çiftlikleri şirketleri kirli denizde verimli üretim yapamadıkları için Balık çiftliklerini Muğla’dan söküp Mersine kurmak istedikleri açıktır. Balık çiftlikleri, Muğla’da oluşturduğu deniz kirliliğinden kaynaklı denizin ekosistemine ve Muğla’nın turizmine çok zarar vermiştir. Balık çiftlikleri aynı zararı Mersin’de de yaratacaktır. Balık çiftlikleri yeminde doğal balık malzemesi de kullanılmaktadır. Dolayısıyla balıklara yem malzemesi olarak kullanılmak üzere aşırı balık avcılığı yapılmaktadır, bu da doğal ortamlarda yetişen balığın tükenmesine de neden olmaktadır. Balık çiftliklerinde kullanılan GDO’lu yem ve çeşitli kimyasalların yanı sıra, balıkların verimini artırıcı ve hastalıklara karşı da antibiyotikler kullanılmasının zararları bilimsel olarak kanıtlanmıştır.”