“Çocukların Cinsel İstismarı” konulu seminerde konuşan Avukat Alpay Antmen, çocukların da hakları olduğunu anımsatarak, Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne imza atan taraf devletlerin bu hakların korunması ve geliştirilmesi için güvence vermesi gerektiğini söyledi.
Mersin’de, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü kapsamında Mezitli Kent Konseyi’nce; “Çocukların Cinsel İstismarı” konulu bilinçlendirme semineri düzenlendi. Mersin Barosu önceki dönem Başkanı avukat Alpay Antmen ile avukat Ece Kovan Demirtaş ile avukat Egemen Çınar’ın konuşmacı olarak katıldığı seminerde, çocukların haklarına dikkat çekildi.
Antmen, seminerde yaptığı sunumda öncelikle İnsan haklarına dikkat çekerek, “Bütün insanlar özgür, onur ve hakları yönünden eşit doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler ve birbirlerine kardeşlik anlayışıyla davranmalıdırlar” ilkesini anımsattı.
ÇOCUKLARIN HAKLARI VAR!
Daha sonra çocuk haklarının altını çizen açıklamalar yapan Antmen, “20 Kasım 1989 tarihinde Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilmiş olan BM Çocuk Haklarına Dair Sözleşme yani bilinen adı ile Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin bugüne kadar, toplam 193 ülke tarafından imzalanmıştır.
Bu sözleşme uyarınca çocuğa uygulanabilecek olan kanuna göre daha erken yaşta reşit olma durumu hariç, on sekiz yaşını doldurana kadar her insan çocuk sayılır. Dünya üzerinde yaşayan bütün çocukların eşit hakkı bulunmaktadır. Bir çocuğun diğer bir çocuğa üstünlüğü bulunmamaktadır.
Çocuklar özel olarak korunmalı, yasa ve gerekli kurumların yardımı ile fiziksel, zihinsel, ahlaki, ruhsal ve toplumsal olarak sağlıklı normal koşullar altında özgür ve onurunun zedelenmeyecek şekilde yetişmesi sağlanmalıdır. Bu amaçla çıkarılacak yasalarda çocuğun en yüksek yararı gözetilmelidir” dedi.
Alpay Antmençocuk haklarını ise şöyle sıraladı: “İsim ve vatandaşlık hakkı, güvenli yaşama hakkı, sağlık hakkı, eğitim hakkı, eğlenme ve oyun hakkı, yeteneklerinin geliştirilmesi hakkı, söz hakkı, korunma hakkı, cinsel korunma hakkı, öğrenme hakkı, özel yaşama saygı, engelli hakları, dernek kurma hakkı, çalıştırılmama hakkı, sevgi hakkı”.
“İLK KURTARILACAK OLAN ÇOCUKLARDIR”
Çocuğun kişiliğini geliştirmesi için anlayış ve sevgiye gereksinimi olduğunu vurgulayan Antmen, “Anne ve babasının bakımı ve sorumluluğu altında her durumda bir sevgi ve güvenlik ortamında yetişmelidir. Küçük yaşlarda çocuğu annesinden ayırmamak için bütün olanaklar kullanılmalıdır. Ailesi ve yeterli maddi desteği olmayan çocuklara özel bakım sağlamak toplumun ve kurumların görevidir. Çocuk sayısı fazla olan ailelere devlet yardımı yapılmalıdır. Çocuk ırk, din ya da başka bir ayrımcılığı teşvik eden uygulamalardan korunacaktır. Anlayış, hoşgörü, insanlar arası dostluk, barış ve evrensel kardeşlik ortamında enerji ve yeteneklerini diğer insanların hizmetine sunulması gerektiği bilinciyle yetiştirilmelidir. Çocuk her koşulda koruma ve kurtarma olanaklarından ilk yararlananlar arasında olmalıdır” diye konuştu.
DEVLET KORUMA GÜVENCESİ VERMEK ZORUNDA
Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne imza atan devletlerin; Cinsel korunma hakkı ile ilgili, çocuğu, her türlü cinsel sömürüye ve cinsel suiistimale karşı koruma güvencesi vermekle yükümlü olduğunu dile getiren Antmen, şunları söyledi: “Bu amaçla taraf devletler özellikle:
çocuğun yasadışı bir cinsel faaliyete girişmek üzere kandırılması veya zorlanmasını, çocukların, fuhuş, ya da diğer yasadışı cinsel faaliyette bulundurularak sömürülmesini, çocukların pornografik nitelikli gösterilerde ve malzemede kullanılarak sömürülmesini, her ne nedenle ve hangi biçimde olursa olsun, çocukların kaçırılmaları, satılmaları veya fuhuşa konu olmalarını önlemek için her türlü önlemi alırlar”.