SONER AYDIN

Tüm Emekliler Sendikası Mersin Şubesi, Mecliste görüşmeleri süren 2018 yılı bütçesini değerlendirdi. Emekliler adına açıklama yapan şube başkanı Adil Aleybeyoğlu, 2018 bütçesini “Kabul edilemez” olarak değerlendirdi. “Ülke olarak her yıl daha da geriye gidiyoruz” diyen Adilbeyoğlu, “İyileşmeye dönük hiçbir adım göremiyoruz. Dün parlamentoda görüşülmeye başlanan 2018 yılı bütçesinin kalemlerine baktığımızda siyasi iktidar bizim ülkemizin gerçekleriyle bağdaşmayan bir tablo çizdi. Bütçeye baktığımız zaman emekçilerin sırtına daha fazla yükün bindirildiği, emeklilerin, dul ve yetimlerin, kamu emekçilerinin, işçilerin ellerindeki ekmeklerin daha da küçüleceği bir bütçe hazırlanmıştır. Biz dilenci değiliz, kimsenin bizi dilenci yerine koymasına da gerek yok. Özellikle bu ülkeyi yönetenlere çağrıda bulunuyoruz; 12 milyon emeklinin sesine kulak verin” dedi.

“ENFLASYONUN FATURASI İŞÇİYE, EMEKLİYE ÖDETTİRİLECEK”
Önceki gün açıklanan ekonomik büyüme verilerini de değerlendiren Aleyboğlu, “Ekonomik büyüme diye tanımlanan, son 3 gün konuşulan yüzde 11’lik büyüme yeni bir oyunla karşı karşıya kalacağımızın bir göstergesi. Aralık ayının ikinci yarısında enflasyon düşecek deniyor. Biz bundan şunu anlıyoruz; yılbaşı geliyor işçiler, emekliler, kamu çalışanları yani 24 milyon insan zam beklentisi içine girerken, anlıyoruz ki 2018’in Ocak ayında açıklanacak enflasyon rakamlarıyla oynanacak. Özellikle 2017’de her şey yüzde 40’ın üzerinde zamlandı bu ülkede. Bu paramızın 3’te 1’inin birileri tarafından çalındığı anlamına geliyor. Aralık ayında enflasyon yüzde 13 çıktı ve biz bunun nasıl düşürüleceğini merak ediyoruz. Enflasyonun faturası işçilere, emekçilere, emeklilere ödettiriliyor. Bu neden 2018 yılı bütçesini kabul etmiyoruz” diye konuştu.

“SAVAŞ BÜTÇESİ İSTEMİYORUZ”
2018 yılı bütçesini ülke ekonomisinin büyümesine yönelik bir bütçe olmadığını, emekliye değil savaşa yönelik bir bütçe olduğunu dile getiren Aleybeyoğlu şöyle devam etti: “Bu bütçe sömürünün, baskının, demokrasinin askıya alınacağı bir bütçe olarak karşımıza çıkıyor. En temel öğelere yüzde 4’lük zam öngörülürken, her ne hikmetse kendilerine yüzde 40, 50 zam öngörülüyor. Dokunduğumuz her şey yüzde 50 oranında artıyor, bu cebimizdeki paranın yarısının çalınacağı anlamına geliyor. Biz savaş bütçesi istemiyoruz. Türkiye’de emekçilerin, emeklilerin daha insanca yaşacağı, çocuklarımızın daha özgürce, parasız eğitim ve sağlıktan yararlanabileceği bir ülke istiyoruz. Biz bu ülkede yaratılan her değerce alın teri olan emeklilerin insanca, ekonomik koşulları daha iyileştirilmiş bir şekilde yaşamasını ve bu yaşa gelmiş bizlerin çocuklarımızla ilgili gelecek kaygısı yaşamasını istemiyoruz. Çünkü emekli olana kadar yarattığımız her değerde çocuklarımızı düşünerek istediğimiz hayatı yaşayamadık. Tüm hayallerimizi emekliliğimize adadık ama hala görüyoruz ki hala çocuklarımız işsiz bırakılıyor. Bir avuç hırsızın yüzü gülsün diye bizim çocuklarımızın alın terinin heba edilmesine göz yummayacağız. Biz 12 milyon emekli olarak, Sosyal Güvenlik Kurumu ile oturarak Toplu İş Sözleşmesiyle (TİS) haklarımızı belirlemek istiyoruz. Avrupa’nın birçok ülkesinde emekliler sendikalar aracılığıyla haklarını belirlerken bizim ülkemize bu engelleniyor. Bu konuda gerekli yasanın çıkartılıp emekliler adına ilgili sendikaların görüşme yapmasının önünün açılmasını istiyoruz.”