Mersin-Tarsus Organize Sanayi Bölgesi’nin, yılbaşından önce tahsisine başlayacağı 3’üncü genişleme alanındaki 750 bin metrekare sanayi parseline, 10 kat fazla talep geldi!
“Biz hep istemeyi öğrenmişiz, ilgilenmeyi öğrenememişiz” diyerek özeleştiri yapan MTOSB Başkanı Sabri Tekli, taleplerin peşine düşerek hak edilen hizmetlerin alınabileceğini söyledi.
HEDİYE EROĞLU - MEHMET NABİ BATUK
Türkiye’ye örnek olan işlere imza atılan Mersin Tarsus Organize Sanayi Bölgesi (MTOSB), şehre zarar vermeden yarattığı katma değer ve istihdam ile gelişimin tetikleyicisi olmaya devam ediyor.
Bugün 200 firmanın faaliyet gösterdiği ve genişleme alanları ile her geçen büyüyen, tahsis edebileceği 750 bin metrekarelik alanın yaklaşık 10 katı nispetinde yatırım talebi alan MTOSB, yaklaşık 5 bin kişiye istihdam sağlayacak yeni organize sanayi bölgelerinin kuruluna da katkı vermeyi ihmal etmiyor. Tüm bu yatırımların gerçekleşmesi ile vergi sıralamasında 6’ıncı olan Mersin’in, 5’inci sıradaki Bursa’yı geçebileceğini söyleyen MTOSB Başkanı Sabri Tekli, bununla da yetinmeyip, “Ara eleman değil, aranan eleman” yetiştirmeye yönelik eğitim çalışmaları ile de ülkeye rol model olduklarının altını çiziyor.
MTOSB GÜNDEN GÜNE BÜYÜYOR
SORU: Türkiye’deki organize sanayi bölgelerinin durumunu değerlendirerek başlayalım. Şu anki son durum nedir?
S. TEKLİ: Türkiye’de bugün 315 organize sanayi bölgesi bulunmaktadır. Bu 315 OSB’nin içerisinde 50 bin civarında işletme ve 1 milyon 17 bin çalışan bulunmaktadır.
Mersin-Tarsus Organize Sanayi Bölgesi’nde ise birinci ve ikinci bölgelerimizi kurmuş bulunuyoruz. 3. bölgemizi de bitmek üzereyiz. Yeni yıla girmeden tahsisleri yapacağımız 100 hektarlık bir alanı daha hayata geçiriyoruz. Hemen akabinde 50 hektarlık 4’üncü ve 5’inci bölgelerimizi kente kazandıracağız. Bunlardan birisi Tarsus Ticaret Odası ve Tarsus Belediyesi’nin girişimleriyle hayata geçen Tarım İhtisas Gıda OSB projesi. Diğeri ise Tarsus Tarımsal Ürün İşleme İhtisas Organize Sanayi Bölgesi.
Gıda ve tarım Mersin doğasında olan bir değerdir. Şehrimizdeki potansiyele yönelik tarım ve lojistiği göz önüne aldığımızda sanayi biraz 4’üncü sıfatta kalıyor ama sanayisiz de olmayacağı için tarımı sanayiye çevirerek, başarıyı yakalayacağımıza inanıyoruz.
“ŞEHRE ZARAR VERMİYOR, KATKI SAĞLIYORUZ”
Mersin Tarsus OSB, konumu itibariyle, tarım alanlarından uzak, şehre zarar vermeyen dokusu ve yapısıyla kümelenme şeklinde oluşmuştur. Sanayi kuruluşlarının bir arada olması birçok hizmeti de beraberinde getiriyor. Bu ilk dönemlerde Mersin atılım yapmak konusunda biraz geç kaldı. İlk yer tahsislerimiz 1993’te başlamasına rağmen buradaki sanayiciler ancak 1995’te üretime başlayabildi. Bölgemiz henüz daha 22 yaşında olmasına rağmen şuan 200 firmaya hizmet veriyoruz. Bu süreçte yatırımlarımız, enerji tüketimlerimiz hiç düşüş göstermedi. Sürekli şekilde ivmemiz ve çıtamız yükseliyor. Çalışan sayımız her zaman artıyor. Bizde yönetim olarak arkadaşlarımızla birlikte üzerimize düşen görevi sanayicinin önünü açmak ve sanayiciye yer verebilmek için çalışıyoruz.
Şuan Mersin Tarsus OSB için aldığımız yatırım ve yer isteği, tahsis edebileceğimiz alanın yaklaşık 10 katı nispetindedir. 240’a yakın müracaat var. Bu taleplere 750 bin metrekare sanayi parselini sunabileceğimiz bölgeye 7 milyon metrekare sanayi alanı talebi ve isteği var.
Bu bölgelerde çok ciddi üretimler yapılacak ve ek olarak 5 bin kişiye yeni istihdam olanağı kazandırılacak. Şuan il defterdarlığımızla, Vergi Dairesi başkanlarımızla sık sık görüşüyoruz. Yatırımlar bu şekilde devam ederse vergi sıralamasında 6’ıncı olan ilimizin 5’inci sıradaki Bursa’yı geçeceğini düşünüyoruz.
Mersin’in sanayi potansiyeli gün geçtikçe artıyor. Sadece bilinçli çalışmamız, teknolojik yatırımlara öncelik vermemiz gerektiğini düşünüyoruz. Bu politikalara göre de çalışmalarımız devam ediyor.
Türkiye’deki OSB yapılanmaları tamda olması gereken bir modelle bir mantıkla şekillendiriliyor. Sanayi Bakanlığımız sektörün gelişmesi için hassas davranarak üretim reform paketlerini peş peşe açıklıyor. Üreticiye kaynak aktarmada şuanda iki bakanlığımızın özellikle eğitim dalında da ciddi bir ivmesi var. Bu reform paketleri ile birliktede mesleki eğitim alanlarında da yeni bir yapılanma içerisindeyiz.
“ARA ELEMANDAN ZİYADE ARANAN ELEMANA İHTİYACIMIZ VAR”
SORU: Sanayi alanında sorunların başında eğitim geliyor. Bu alandaki yeniden yapılanma süreçleri sektöre ne kazandıracak?
S. TEKLİ: Artık ara elemandan ziyade aranan elemana ihtiyacımız var. Mersin Tarsus OSB içerisinde 360 öğrencinin yetiştirilmesi amacıyla 7 yıl öne hizmete açtığımız okulumuz bu anlamda ciddi bir çıkış yaptı. Mersin olarak OSB içerisinde Türkiye’nin ilk meslek lisesine imza attık. Mesleki eğitim için ahlaklı, disiplinli ve mesleğine usta olacak nitelikteki çocukları özellikle fabrikalar içerisinde uygulamalı eğitim modeli ile yetiştirmeyi hedefliyoruz.
“ALTIN BİLEZİK ARMAĞAN EDİYORUZ”
SORU: Mesleki okullarımız var ancak pratik ve uygulamadan bayağı uzaklar, Sizdeki okulun şansı birazda uygulamalı derslerinizden mi kaynaklanıyor?
S. TEKLİ: Eğitimde uygulama alanı çok hassas bir süreç. Biz çocuklarımızı fabrikalarda bire bire olarak ustalarımızın yanında yetiştirmeye çalışıyoruz. Ayrıca bizim okulumuzdaki çocuklarımız uygulamalı derslerden ve disiplinden oldukça memnunlar. Bizim onlardan tek istediğimiz bu 4 yıllık eğitim sürecini bizim kontrolümüze vermeleridir. Biz onlara bu 4 yılın sonunda onlara bir altın bilezik armağan ediyoruz.
Okulumuz şuan geldiği nokta itibariyle Türkiye’ye örnek bir proje oldu. Ankara’daki OSB Üst Kurulu’nda eğitim ile ilgili görevlendirildim. Şuan meslek liselerimiz bizim eğitim programımızın peşinde. Okulumuz neredeyse her gün çok ciddi ziyaretçiler ağırlıyor. Mersin’de sadece 5 meslek branşını işlememize rağmen sorumluluğumuz sadece bununla da bitmiyor.
Eğitimde yeni jenerasyonda artık daha fazla teknoloji isteyen bir kavram çıktı. Artık sanayiciye her işi iyi yapan değil, bir işi iyi yapan eleman gerekiyor. Bende sıklıkla öğrencilere bunu iyi anlatıyorum. Bugüne kadar mezun ettiğimiz 381 çocuktan bize geri dönüş olmadı ve halen 651 öğrencimiz eğitimini sürdürüyor. Öğrencilerimi iş kaygısı olmadan eğitim görüyorlar. Firmaların öğrencilerimizin staj dönemlerine ilişkin yoğun talepleri var. Öğrencilerimiz staja davet ediliyor. Bununla bizde gurur duyuyoruz.
Şuanda Türkiye’deki tüm OSB’ler bünyelere en az bir meslek lisesi kazandırmak için bir karar aldı. Tabiki bu liselerin kanuni güvence altına alınması ve eğitim mevzuatına eklenmesi gerekiyor. Türkiye’deki birçok işletme kar peşinde koşuyor ama eğitim ve sağlığa kârı bindirmemek lazım. Eğitim ve sağlık kâr amaçlı olmamalı. Çünkü eğitim ve sağlık devletimizin vatandaşlarına eşit bir şekilde sunacağı hizmetlerdir. Eşitliği bu alanlarda yakalamamız gerekiyor. Ülkemizin tüm çocuklarının eşit bir sistemde eğitilmesi için elimizden geleni yapmamız lazım.
“BİZ HEP İSTEMEYİ ÖĞRENMİŞİZ, İLGİLENMEYİ ÖĞRENEMEMİŞİZ”
SORU: Mersin-Tarsus OSB’nin sürekli olarak gündeme gelen otoban bağlantı yolu sorunu var. Yakın zamanda da bu yolun yapılması planlanıyor. OSB’lerin altyapı sorunlarının çözümü için biraz daha desteğe gerek olduğunu düşünüyor musunuz?
S. TEKLİ: Biz hep istemeyi öğrenmişiz, ilgilenmeyi öğrenememişiz. Bir şeyi istemek ile beklemek hiç hoş bir hareket değildir. Takip eden, araştıran ve ilgilenen bireyler olmamız gerekiyor. Bürokratik açıdan hiç kimsenin hiç kimseye bir emir verme lüksü yoktur. Eğer siz bir projenin tamamlanmasını istiyorsanız sizin gidip o projenin eksiklerinin ve yetersizliklerini araştırıp, geliştirerek bir çözüm bulmak zorundasınız. Biz artık bu şekilde çalışmaya başladık. Ve şuan bu otoyolumuz yapılıyor, birinci etabın ihalesine çıkıldı.
En kısa zamanda OSB’miz otoyola bağlanıyor. İkinci OSB’mizin bağlantı yolu da ihaleye çıkarıldığı takdirde en fazla 5 – 6 ay içerisinde inşaatı tamamlanır. Biz bu projeleri takip etmek ve kovalamak zorundayız. Ben kurumumuzu ilgilendiren projelerle ilgili sık sık kurumlar arasında geziyor, adeta mekik dokuyorum. Bunu şikayetçi olmak açısından söylemiyorum ama çalışmaları yakından takip etmek gerekiyor. Her şey dışarıdan bakıldığı gibi değil üfleyince balon şişirmekle olmuyor. Bu projeler için ciddi kamulaştırma çalışmaları yapılması gerekiyor.
LİMAN ÖZELLEŞTİ OSB’YE TALEP PATLADI
SORU: Mersin’e yapılacak projelerle ilgili ciddi anlamda bir takipsizlik problemi mi var? Bir projeyi istiyoruz ama arkasını getirmiyoruz. Neden?
S. TEKLİ: Eskiden Mersin’e bir OSB kurulması ihtiyacı ve talebi çok azdı. Ben o zaman ilk OSB’ye 7’inci firma olarak girmiştim. O dönemlerde Mersin’e bu kadar talep gelmiyordu. Bu talepsizlik çevre illerimizde de hemen hemen benzer oranlardaydı. Ama ne zaman Mersin Limanı özelleştirildi o zaman bize gelen talepler artmaya başladı. Yani özelleştirmeyle başlayan süreç bizi ciddi anlamda tüm Türkiye’nin odak noktasına çevirdi. Gaziantep, Konya ve Kahramanmaraş’taki firmaların hepsinin gözü birden Mersin’in üzerine çevrildi.
Mersin-Tarsus OSB’de kafanızı kaldırdığımızda limanı görebiliyorsunuz. Biz de bu fırsatı değerlendirdik ve ‘liman manzaralı OSB arsaları’ diye satışlar yaptık. ‘Limana bu kadar yakın bir OSB varken neden Gaziantep’te, Konya’da neden üretim yapıyorsunuz?’ dedik. Şuanda ülkemize çoğu hammadde ithal olarak gelmektedir. Bu hammaddeler önce fabrikalara taşınmakta daha sonra tekrar ihraç edilmek üzere limana gönderiliyor. Bu sürecin nakliye maliyetini masaya koyduğunuzda bir yıllık nakliye paralarından fabrika sahibi olan Gaziantepli yatırımcılarımız var. İşte bu zincirin en önemli halkası olan Mersin, şuanda ciddi bir talep alıyor.
“FRİTOLA’I TEMİZ HAVA İLE CEZBETTİK”
Örneğin Fritolay tesisini Mersin’e kazandırırken çok uğraştık. Bu firma az kalsın Adana’ya gidiyordu. Bu firmanın Mersin’e gelmesinin en büyük sebebi Mersi-Tarsus OSB’deki hava partiküllerinde yaptıkları araştırmalarda bölgemizde doğal gaz kullanımından dolayı hava ölçümlerinin temiz çıkmasıdır. Bizim OSB’ler ile Kuyuluk’ta konaklama yapan insanların soluduğu hava ile aynıdır. Berdan’dan gelen içme suyumuzun kalitesi de oldukça yüksektir. Bu sebeblerle Fritolay bizi tercih etti. 400 çalışanlı Fritolay kurulurken bizim hiç hesaba katmadığımız bir gelişme yaşandı. Fritolay’ın ürettiği cipsleri marketlerde alışveriş merkezlerinde satmak için kullanılan raflara kesinlikle market sahiplerini müdahale ettirmiyorlar. Firmanın kendi personeli gidiyor rafları kontrol ediyor, son tüketim tarihi geçmiş ürünleri raflardan kaldırıyor. Yani firma kendi standın eksiğini yine kendisi takip ediyor. Bu durum yaklaşık fabrika çalışanlarının 5 katı bir personelle yapılıyor. Bu firma ayrıca 400 adet ziraat mühendisini sözleşmeli tarım yapması için çalıştırıyor. Türkiye’de şehir şehir gezerek patates ve mısır ile ilgili sözleşmeli tarım politikalarını hayata geçiriyorlar. Bu durum tarım politikalarımız için en geçerli sebeplerden bir tanesidir. Şuanda kontrollü üretimler sağlanmış patates ve mısırlar şehrimize geliyor ve kullanılıyor.
SİLİFKE OSB’Yİ, TAŞUCU LİMANI HAREKETLENDİRDİ
SORU: Son dönemlerde Silifke’de Mut’ta güzel çalışmalar yapılıyor. Bu çalışmalardan da bahsedebilir misiniz?
S. TEKLİ: Silifke’de OSB kurma çalışmaları başlarda emekliyordu ama son süreçte çok hızlandı. Taşucu Limanı’nın yeniden değerlendirilmesinin bunda önemli payının olduğunu düşünüyorum. Her yöre muhakkak kendine has bir ekonomik girişim yakalamalıdır. Çalışkan insanların hepsine bir ekmek vardır. İstekli bir insanın yapamayacağı hiçbir şey yoktur.
“İMAR PLANLARI BİZİ ÇOK ZORLUYOR”
SORU: Sanayi alanlarının belirlenmesinde gözler imar planlarında oluyor. Sizde yıllardır bu imar planlarını bekliyorsunuz. Bu çalışmalarda gelinen son süreç nedir?
S. TEKLİ: Biz gerçekten bu konuda çok zorlanıyoruz. Keşke bir an önce bize bu yer tahsislerini yapabilseler. OSB Kanunu’na göre biz sınırlarımızın dışına sadece çevremizdeki yakın bölgeler ile çıkabiliyoruz. Yani gidip Mut’ta bir OSB kuramıyoruz.
İlgili bakanlıktan OSB’lerin 20 bin kilometre çapı kadar yer arayışı yapabilmesi için müsaade vermesini istedik. Ancak bu mümkün olmadı. Bizim bu taleplerimiz için ayrı müteşebbis heyetler kurulması istendi. Bu durum işi daha çok zorlaştırıyor. İşi bilen eleman bulmak çok zor.
“TÜM HİZMETLERİ YATIRIMCININ AYAĞINA GÖTÜRÜYORUZ”
SORU: Son olarak Mersin’deki OSB’lerde yer almak bir sanayiciye ne kazandırır ne gibi önerileriniz olur?
S. TEKLİ: Bizim bölgenin çok sayıda avantajı var. Bölgemizde bürokrasiyi aşmış bir şekilde sanayicimize kolaylıklar sağlıyoruz. Ruhsat derdi yok, tüm hizmetleri yatırımcının ayağına götürecek şekilde çalışma yürütüyoruz. Biz yatırımcıya her zaman yardımcı oluyoruz çünkü bizim sanayici ve üreticiye ihtiyacımız var.
Gerçektende bu ülkenin üretmekten başka bir kaynağı yok. Dışarıdan gelen ülke yöneticileri hayranlıkla bizim tesislerimizi gezerken hepsinin istediği tek şey ülkelerinde de bizim OSB’ler gibi alanlara sahip olmak. Bu ülkelerin başında da Rusya Federasyonu geliyor. Ülkeden gelen haberlere göre Rusya 250 tane OSB kurmak için bizlerden danışmanlık talebinde bulunmuş. O yüzden bu OSB’lerin kıymetini bilmemiz lazım.
Ben kişisel olarak üreten her insana saygı duyuyorum. OSB’ler toplu oldukları için elektrik enerjisinde çok ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Nisan ayına kadar indirimli elektrik hizmeti veriyoruz. İki bölgemizde de kurduğumuz itfaiye müfrezelerimiz ve güvenlik görevlilerimiz 7/24 görevlerinin başında hazır beklemektedir. Yaşanacak herhangi bir olaya müdahale etme zamanımız ortalama 4 dakikadır. Kendi kendimizi en iyi yönetiyoruz.s