SONER AYDIN

Mersin’de bir araya gelen kamu emekçileri Olağanüstü Hal (OHAL) altında çıkartılan Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK) gelen ihraçlara tepki gösterdi. Her Cumartesi Özgür Çocuk Parkı’nda bir araya gelen kamu emekçileri adına konuşan Mersin KESK Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü ve SES Şube Eşbaşkanı Yılmaz Bozkurt, KHK’ların 100 binin üzerinde kamu emekçisini işsiz bıraktığı bilgisini verdi.

“OHAL İKTİDARIN SİLAHI HALİNE DÖNÜŞMÜŞTÜR”

KHK’larla gelen ihraçlar arasında 4 bin 238 KESK üyesinin de yer aldığını dile getiren Bozkurt, “Yeni bir yıla girdik. Türkiye 2018’e baskı ve her türlü hürriyetin keyfi şekilde kısıtlandığı, yok sayıldığı bir havada merhaba dedi. Bilindiği üzere 15 Temmuz darbe girişiminin bastırılmasında tüm toplumun ve parlamentoda yer alan, almayan tüm siyasi partilerin darbe karşıtı tutumu belirleyici olmuştur. Toplumda ve parlamentoda yaşanan bu geniş birlikteliğe rağmen AKP hükümeti 20 Temmuz’da Olağanüstü Hal ilan etmeyi tercih etmiştir.  İlan edildiğinde ‘üç aylık süreye gerek yok, bir iki ay içinde kaldırırız” denilen OHAL bugüne kadar tam beş kez uzatılmıştır; fakat darbe girişiminin siyasal ayağına ilişkin tek bir adım dahi atılmamıştır. Bunun yerine OHAL siyasal iktidarın tüm keyfi emelleri önündeki engelleri temizleme silahına dönüşmüştür. Bu güne dek OHAL adı altındaki bu antidemokratik düzende yayınlanan KHK’lar ile 100 binin üzerinde kamu emekçisi ihraç edilmiştir. Bunlardan 4 bin 238 ise konfederasyonumuz KESK üyesidir. KESK, kurulduğu günden beri tüm üyeleri ve fiili meşru mücadeleden aldığı güçle tüm darbeler ve antidemokratik uygulamaların karşısında durmuştur ve yine durmaya devam edecektir. KESK’lilerin mücadeleleri Türkiye’nin dört bir yanında sürmektedir. 81 ilde ihraç üyelerimizin haklarını alana kadar sürdürdükleri mücadeleler hem sokakta, hem basın yolu ile hem de hukuki alanda sürmektedir. Ayrıca açlık grevi eylemlerinin 311. Gününde olan üyelerimiz Nuriye Gülmen ve Semih Özakça da direnişlerine Ankara’da devam etmektedir. Başta Nuriye ve Semih olmak üzere tüm üyelerimizin, bu hukuksuzluk sona erdirilerek ivedilikle işlerine geri dönmeleri için OHAL Komisyonuna kurulduğu günden bu yana yaptığımız çağrıyı yineliyoruz” diye konuştu.

“MEÜ HAKSIZLIĞA İMZA ATMIŞTIR”

Mersin Üniversitesi Hastanesinde çalışan üyeleri Nadide Toker’in OHAL’in izin verdiği keyfilik yetkisine dayanılarak işinden edildiğini dile getiren Bozkurt, “Tüm bu OHAL hukuksuzluğu altında, yeni yılın ilk günlerinde başka bir keyfi uygulamanın haberini aldık. Mersin Üniversitesi Hastanesinde çalışan üyemiz Nadide Toker, OHAL'in izin verdiği keyfilik yetkisine dayanarak işlem yapan Mersin Üniversitesi Disiplin Kurulu tarafından 'memuriyetten çıkarılma' kararı ile 06 Ocak 2018 günü işinden atıldı. 2012 yılından kalma, düşmüş bir davayı ve savcılığın henüz işlem bile yapmadığı 8 Martta yapılan bir basın açıklamasını gerekçe gösteren Mersin Üniversitesi Disiplin Kurulu, daha önce de mahkeme kararları ile kanıtlanmış birçok haksızlığa imza atmıştır. Tüm bu mesnetsiz ve keyfi kararlara karşı mücadelemizi her geçen gün büyüteceğimiz ve haksız yere işten atılan her bir üyemiz işlerine iade edilene kadar OHAL’den mesul olan ve onu uygulayanların peşini bırakmayacağımızı buradan tüm kamuoyu ile paylaşmak isteriz” ifadelerini kullandı.