Üyelerin sahipsiz bıraktığı mimarlar odası seçime gitti

Mehmet Nabi Batuk

Mimarlar Odası Mersin Şubesi, 15. Olağan Genel Kurulu’nu şube binasındaki konferans salonunda gerçekleştirdi. Mevcut Şube Başkanı Ömer Sakar tek liste ile girdiği seçimde güven tazelerken; toplamda 769 üyesi bulunan odanın genel kuruluna yaklaşık 60 üyenin katılması hem katılımcıların hem de yönetim kurulu üyelerinin tepkisini çekti. Divan Başkanlığını Semih Lütfi Temizkan'ın yaptığı genel kurul toplantısına ayrıca CHP Mersin Milletvekili Serdal Kuyucuoğlu, Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan, Mimarlar Odası Merkez Onur Kurulu üyesi Ali Yavuz, TMMOB İL Koordinasyon Kurulu Sekreteri ve Elektrik Mühendisleri Odası Şube Başkanı Seyfettin Atar, CHP Mersin İl Başkanı Adil Aktay, akademisyenler ve üyeler katıldı. 

SAKAR: “AZ KATILIM OLMASI GERÇEKTEN DE ÇOK ÜZÜCÜ”
Mimar Odası Mersin Şubesi’nin 14. dönemine ait faaliyet raporunu katılımcılar ile paylaşan, mevcut şube başkanı Ömer Sakar, sözlerinin başında özellikle genç mimarları oda faaliyetlerine ve çalışmalarına katılmamakla eleştirdi. Üyelerine çağrıda bulunarak odaya sahip çıkmasını isteyen Sakar, “Genel kurulun bu kadar az katılımla olması gerçekten de çok üzücü. Burası bir meslek örgütlüğü ve bu örgütlüğün sağlıklı işlemesi birlikte çalışma ve birlikte anlamadan geçiyor. Birbirimize meslekle ve gelecekle ilgili ihtiyaçlarımızı anlatmanın yolu genel kurul toplantılarıdır. Ben istiyorum ki büyün üye arkadaşlarımız bu toplantılarda olsunlar. Sorunlarımızı birlikte tartışalım birlikte konuşalım. Bunları birlikte değerlendirelim. Ama maalesef özellikle genç arkadaşlarımız burada hassas davranmıyorlar. Ancak meslek örgütlülüğüne ihtiyacı olan aslında bu genç arkadaşlarımızdır. Bunları bu toplantıda gördüğüm manzara karşısında bir serzeniş olsun diye söylemek istedim” dedi

ŞEKER: “ODA BENİM HAKLARIMI KORUYAMIYOR”
Faaliyet raporunun sunumunun ardından söz alan mimar Muhammet Talat Şeker, özellikle mesleki olarak belediyelerde yaşadıkları sorunlarla ilgili olarak oda yönetimini eleştirdi. Mimarlar Odası’nın mesleki sorunların çözümü noktasında hem fiili hem de hukuki açıdan yetersiz ve vasıfsız kaldığını söyleyen Şeker, “Oda benim sektörde gasp edilen yasal haklarımı korumuyor. Paramı alamadığım için müteahhit ile kavga ediyorum, odaya başvuruyorum çözüm üretemiyorlar. Siirt Belediyesi paramı yedi. Haklarım gereğince odaya başvurdum ama odadaki avukat davayı kazanamayacağımı söyledi. Sonra başka bir avukat ile çalıştım ve davamı kazandım. Oda bu konuda da benim haklarımı koruyamadı ben şahsi çabalarımla davayı kazanmış oldum. 10 yakın mimar arkadaşımız da bu konudan mustariptir. Patent adı altında bir mühür vuruluyor ve git hukuk yolarına başvur deniliyor. Biz 7 yıldır Mersin’de bu soruna bir çözüm üretilmesini bekliyoruz” diye konuştu. 

“DUVAR USTALARI MİMARLIK OFİSİ AÇIYOR”
Piyasadaki sahte mimar ve mühendisler ile mücadele konusunda odanın çok yetersiz kaldığını belirten Şeker, “Teknikerler, duvar ustaları, taşeronlar kentte mimarlık ofisleri açmış. Daha önceki dönemlerde ben disiplin kuruluna bunları isim isim verdim. Gidin araştırın bunların şirketlerinde mimarlık unvanı var mı dedik. Ama bugüne kadar bunlarla ilgili bir çalışma yapıldı mı? Soruşturmama cevap bile verilmedi. Bu arkadaşlar bunları yaparken birde hizmet bedeli var. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı her yıl düzenli olarak Mart ayında yayınladığı en az hizmet bedeli var. Birde odanın proje hizmetlerinde revize ettiği bir düzenleme var. En az bedel sisteminin faturasını Mersin’de alan kaç adet mimar arkadaş var. Ben bunu öğrenmek istiyorum. Bunu almadığı halde sahte sözleşmelerle fatura kesip kendini maliyeden aklamaya çalışan mimarlar var. Oda benim almadığım hizmetin bedelini benden neden istiyor. Belediyelerdeki birçok şuursuz personeller mimarlara saldırıyor. Projelerden dolayı hakaretler ediliyor.2013 yılında o dönemki başkan Sinan Tücül’ün yanındayken projeme hakaret edildi. Ben ona cevabını verdim altta kalmadım ama Mimarlar Odası başkanı siz bir mimarla nasıl konuşmanız gerektiğini bilmiyorsunuz deme gereği duymadı. Çünkü onun siyasi ilişkileri var” diyerek tepkisini dile getirdi.

ALTINOK: “BİNAMIZIN ENGELLİLERE ERİŞİLEBİLİR DEĞİL”
Mimarlar Odası Şube binasının engelliler için erişilebilir olmadığını söyleyen Mimar Yasemin Yasemin Altınok ise “Biz mimarlar olarak engellilerin hayatların kolaylaştırmak yerine tam tersine bilinçsiz olarak onların hayatlarını zorlaştırıyoruz. Bu konuda meslektaşlarımıza erişilebilirlik ile ilgili kentsel tasarım ilkeleri ile ilgili eğitimleri bir an önce düzenlememiz gerekiyor. Çünkü bununla ilgili bir yasa çıktı. Bu yasa kapsamında belirtilen önlemleri almayan kamu kurumlarına belirli cezai yaptırımlar uygulanacak. Öncelikle bizim şubemizin de erişebilir hale dönüştürülmesi gerekiyor. Ali Togay isimli meslektaşımız şube binamıza gelemiyor.  Çünkü bu binaya girmesi onun için bir problemdir. Gelse bile onun kullanabileceği bir engelli tuvaleti yok. Bu aslında çok büyük bir ayıptır. Mimarlar odası olarak kendi binamızın engellilere erişiminin olmaması benim için büyük handikaptır. Mersin Valiliği bünyesinde kurulan erişebilirlik komisyonları var. Bu komisyon binalarda denetimler yapıyor. Bizim odamıza sıra gelmedi ama buraya gelirlerse bize cezayı büyük bir ihtimalle yazacaklardır” diye konuştu.

YILMAZ: “ÇOCUKLARIMIZ BUNLARI HOCA SANIYOR VE YANLIŞ GELİŞİYOR”
Piyasadaki bilinçsiz mimarlar nedeniyle saygınlık ve eğitim alanında geriye gittiklerini ifade eden yönetim kurulu üyesi Abdullah Yılmaz, “Mersin’in imar planı çıktıktan sonra birçok mimar sanki müteahhitlerin makinasıymış gibi mesleklerini hiçe sayarak sadece iş yapmış olmak için onlarla birlikte hareket ettiler. Şuan ki konumunuzda mimarlık çok zorlu bir süreçten geçiyor. Eskiden hep kaliteli ve meslek ahlakına sahip insanlar bize ders veriyordu. Bu eğitimcilerin hepsi akademi alanında kedilerini ispatlamış insanlardı. Şimdi Mersin’deki üniversitelerde piyasadaki mimarlar gidiyor çocuklara ders vermeye kalkıyorlar. Çocuklarımız da bunları hoca sanıyor ve yanlış gelişiyor. Bu durum çok yanlıştır. Sen mimarlık fakültesi açıyorsun piyasadan a kişisini b kişisini alıyorsun. Bu fakülte yöneticileri akademik kariyeri olan insanlardan dizayn, tasarım ve geometri alacaksın. Mimarlığın ne olduğunu onlar sana anlatacaklar. Kendilerini ispatlamamış insanlar şuanda her yerde gidip mimarlık dersleri veriyorlar. Ben buna karşıyım. Öncelikle mimarlık fakültelerinde yetişen genç kardeşlerimizin kaliteli ve dolu olarak mezun olması lazım. Arkadaşlarımız mezun olunca piyasaya düşünce afallıyorlar” şeklinde konuştu   

ŞAHİN: “KALPAZANLIĞA, HIRSIZLIĞA VE TALANA AÇIK OLAN YASALAR VAR”
Yönetim adına mimarların yaşadığı sıkıntılarla ilgili eleştirilere yanıt veren Mimarlar Odası Şube yönetim Kurulu Üyesi Ünal Şahin, “Belediyeler imar yönetmeliği ile ilgili farklı farklı uygulamalara imza atıyorlar. Hatta bırakın belediyeleri belediyelerde ruhsat şubesinde görevli 5 arkadaşımızın bile birbirine göre fikirleri değişiyor. Öyle enteresan şeylerle karşılaşıyoruz ki proje ile ilgili kararlara keşke benim projem o şu baksa diyorsunuz. Dolayısıyla bu karanlığı ve bu fulüluğu yaratanlar hiç utanmıyorlar. Öyle bir yasa yaratıyorlar ki yasanın kendisi zaten fulü olan bir yasa. Kalpazanlığa, hırsızlığa ve talana açık olan bir yasa. Bu yasayı bize danışmadan üreten ve önümüze koyan idareciler yasa koyucular utanmıyorlar. Bizde bulanık suda balık avlamaya çalışıyoruz. Biz bununla ilgili olarak mücadelemizi sürdürüyoruz” diye belirtti.

SAKAR: “BU BİZ SİZİ TANIMIYORUZ DEMEKTİR”
Faaliyet raporu ile ilgili eleştirilere son olarak yanıt veren Mimarlar Odası Şube Başkanı Ömer Sakar ise, “Biz yönetmelikler konusunda Afyonkarahisar Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü’ne yönetmelikle ilgili görüşleri soruluyor ama mimarlar odasına soru sorulmuyor. Bu biz sizi tanımıyoruz demektir. Karşımızda bu kadar açık ve net bir duruş var. Ben bunu özgür fikirleri üreten, saygın bir mesleğe sahibim diye algılayamam. Ben özgür olursam kentleri özgür kılarım. Ama düşünceler özgür olmazsa kentler özgür olamaz. Mesleğiniz size bunu veriyor. Dolayısıyla bizim kimseyle mesleğimiz üzerinden bir pazarlık yapma lüksümüz olamaz. Haklarımızı talep eder ve onları almak için mücadele ederiz. Bunun için de her türlü eylemi de yaparız. Biz kendimize güvendiğimiz bir mesleği yapıyorsunuz. Belediyelerdeki herhangi bir personel benim hiçbir meslektaşımı azarlayamaz. Her meslektaşım benim için aynı kıymet ve değerdedir. Onun için ayağa kalkar en güzel yere onu oturturum. Ama bu durum kendini bilen her insan için geçerlidir. Saygısızlık hiçbir yerde kabul görmez. Dolayısıyla bizler mimar olarak bu odanın hep birlikte güçlü temsilcileriyiz. Yönetim kurulu sadece sizden bir adım öndedir. Oda bu görevi fahri olarak verdiğiniz içindir. Bana bugüne kadar ulaşan arkadaşlarımın hiçbir sorunu çözümsüz kalmadı. Biz bu çözümleri üretmeye hazırız. Ama hiç kimse yanımıza gelmiyor, bizden hiçbir şey istenmiyor. Buna rağmen tespit ettiğimiz gördüğümüz her sorun ile alakalı olarak yönetim olarak kişisel olarak her türlü girişimi yapıyoruz” dedi.