Yoğurdu üfleyerek yiyecekler!


 

Geçtiğimiz dönem Mersin Barosu Genel kuruluna iki aday ile girerek oylarını rakiplerinin altına indiren sol, sosyal demokrat ve çağdaş avukatlar, Ekim ayında yapılacak seçimlerde; bu sefer yoğurdu üfleyerek yiyor. Avukatlar ön seçimde seçilecek tek aday ile seçimlere girecek.

Mehmet Nabi Batuk

Mersin Barosu’nun geçtiğimiz dönem yapılan genel kuruluna iki aday ile girerek oylarını parçalayan ve başkanlığı Av. Ali Er’e kaptıran sol, sosyal demokrat ve çağdaş avukatlar, önümüzdeki dönem baro seçimlerinde bu sefer yoğurdu üfleyerek yiyor. Mersin Barosu Önce Baro Platformu’nda buluşan avukatlar, 16 Şubat 2018 Pazartesi günü düzenlenecek ön seçimde yarışacak. Ön seçimi kazanan aday, önümüzdeki Ekim ayında gerçekleştirilecek Mersin Barosu Genel Kurulu’na tek aday olarak yarışacak. Böylelikle sol, sosyal demokrat ve çağdaş avukatların oyları bölünmemiş olacak. Son olarak Mersin Tüccar Kulübü’nde düzenlediği gecede, ön seçimde yarışmaya aday olan avukatlar Bilgin Yeşilboğaz, Hakan Kendirci, Kemal Alhaslıoğlu, Özgür Özbek ve Necdet Yıldırım kendilerini ve projelerini anlattı. Geceye yüzlerce avukat katılırken; adaylar ön seçimde seçilmemesi durumunda önümüzdeki Ekim ayında gerçekleştirilecek Mersin Barosu Genel Kurulu’nda başkan aday olmayacağını ve ön seçimde seçilecek adayı destekleyeceğini taahhüt etti.

“TEK LİSTE OLMADIĞI SÜRECE ADAY OLMAYACAĞIM”

Törende ilk konuşmayı yapan Av. Özgür Özbek, “Önseçime sahip çıkmak ve katlımı artırmak, tüm arkadaşlarımızı bir arada görmek durumundayız. Bu anlayıştan hareketle, yıllardır yapılması için her zeminde mücadele ettiğim ön seçim yapılırken bir kenarda durup izleyemezdim. Onun için aday oldum. Böylece ön seçimin geniş bir tabana yayılmasına ve meşruiyetinin artmasına katkıda bulundum. Adaylığıma bu açıdan bakıldığında durumun daha iyi anlaşılacağını düşünüyorum. Ayrıca iyi bir baro başkanı olacağım inancına ve bu inanca sahip olan arkadaşlarımın tavsiyesi ile aday oldum. Uzun bir zamandır Baro seçimlerine iki grup olarak girdik ve her seferinde bu durumdan rahatsız olduk. Grup listelerinde aday olmamı istediklerinde tek liste olmadığı sürece aday olmayacağımı ifade ettim. Çünkü birden fazla grup ile girilen seçimlerde ne kadar zararlı sonuçlar doğurduğunu hep birlikte yaşadık gördük” dedi.

“KAZANILAN HAKLARIMIZ HEDER EDİLİYOR”

Adaylardan Av. Bilgin Yeşilboğaz özellikle OHAL sürecinde meslek gruplarına ve toplumsal muhalefete baskının arttığını ifade ederek şu cümleleri kullandı: “Geçen dönem hepinizin bildiği gibi bir seçime girdik seçimde biz ikinci olduk. Ancak bu dururum bizi hiç yıldırmadı hatta daha da şevklendirdi. Ülke ve meslektaş sorunlarına seçimden hem ertesi günden itibaren çalışmaya başladık. Ancak maalesef içinde bulunduğumuz durum meslektaşlarımıza ve diğer tüm meslek gruplarına, örgütlü toplumsal muhalefete saldırıların arttığı bir dönem olmuştur. Bir hukukçu ve sosyal demokrat kimliği üzerinde makam ve mevki gözetmeksizin biz bu göreve talip olduk ve bu görevi başarılı bir şekilde yapacağımıza inancım sonsuzdur. Adliyelerde ve Emniyet Müdürlüklerinde meslektaşlarımızın yaşadığı sorunlar bizim dönemimizde büyük bir oranda aşılmıştı. Ancak çalışma alanlarımızda kazandığımız bu haklarımız heder ediliyor. Adliye koridorlarında boynumuzda avukat kimliği ile geziyoruz. Bu durum asla kabul edilemez. Biz girişteki aramayı dahi kabul etmemişken, mahkeme salonlarına girişteki kimlik kontrolünü biz hiç kabul etmiyoruz. Eğer göreve gelirsek ilk müdahale edeceğimiz şeyde budur.”

“DİMDİK AYAKTA OLMAK ZORUNDAYIZ”

Adaylardan Av. Kemal Alhaslıoğlu,  “Geçtiğimiz dönem Mersin’in demokratik bir mevzisi ve kalesi olan,  tüm meslek odaları ve sivil toplum örgütleri ile dimdik olan bir baroyu bir kısım arkadaşlarımızın anlaşamaması nedeniyle altın tepsi içinde sunduk. Bugün biz baroyu yeniden kazanmanın yollarını arıyoruz. Ön seçimin artık Mersin Barosu için kalıcı ve yönlendirici olacağını düşünüyorum. Hiçbir arkadaşımızın buradan çıkan sonuca şu veya bu şekilde karşı tavır almasını beklemediğim gibi böyle bir tavır içine girse bile baroda tek başına kalacağına inanıyorum. Artık tabipler gözaltına alınıyor, mühendisler hakkında soruşturmalar açılıyor. Bir hukuk kurumu olan barolardan ve birliğimizden maalesef ses çıkmıyor. Adalet ve hukukun üstünlüğü nerededir. Biz hak adalet ve hukukun üstünlüğü diyorsak demokratik kitle örgütlerine yapılan yönelimlere karşı dimdik ayakta olmak zorundayız” dedi.         

“MERSİN BAROSU DAHA AKTİF VE İŞLEVSEL OLMADIR”

Adaylardan Av. Hakan Kendirci,  “Mesleğimizde yaşadığımız zorluklar, ezilenin yanında güçlünün karşısında olduğumuz içindir. Dünyanın birçok yerinde avukatlar, siyasal iktidarlar tarafından sevilmezler. Bu duygu bizim gibi hukuka aidiyetin olmadığı toplumlarda daha ağır koşulları beraberinde getirir. Avukat halkın adalete olmasının güvencesidir. Barolarda bu güvencenin örgütlenmiş halidir. Savunmanın güçlü bir temsilcisi olan barolar ve avukatlar toplumun bütünlüğü için çok ama çok önemlidir. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından adeta KHK’larla yönetilen ülkemizde bu durum çok daha iyi anlaşılmıştır. Kuvvetler ilkesinin ortadan kalktığı ve adliyelerin adalet üretmediği adeta AVM’leştiği hukuki güvenirliğin kalmadığı savunmanın işlevsizleştiği hukuksuzluk girdabının herkesin içine çektiği bir dönemde savunmanın örgütlü gücü olan baronun hukukun üstünlüğünü yeniden tesisinde yeniden daha aktif ve işlevsel olmadır. Üyesi olmaktan onur duyduğum, komisyon kurum ve organlarında hizmet verdiğim Mersin Barosu’nun Ekim 2018’de gerçekleştirilecek genel kurulundan önce Öne Baro Platformu tarafından gerçekleştirilecek ön seçimde adayım” diye konuştu.

“BENİM KÂBEM AVUKATTIR ANLAYIŞI İLE ÇALIŞACAĞIM”

Törende son olarak konuşan adaylardan Av. Necdet Yıldırım da, “Kendi deneyimimi ve geçmişte yaşadığım süreçte aldığım cesareti meslekteki yaptığım çalışmaları bugüne kadar çeşitli kademelerde yaptığım yöneticilik hayatımda gösterdiğim başarıları daha güzel bir biçimde göstereceğime hiçbir şüphem yok. Ülkemiz maalesef zor zamanlar yaşıyor. Bu ülkede demokrasiyi hangi yöntemle hangi araçla kaldırmaya çalışırsa çalışsınlar bir hukukçunun temel görevi ülkesinin demokrasi kavuşması için gereken her türlü çalışmayı ve fedakârlığı yapmaktır. Bende bugüne kadar bu mücadelenin hiçbir yerinde eksik olmadım bundan sonrada ülkemiz için gerekli olan; demokrasi ve insan hakları mücadelesinde yapılması gereken ne ise benim Kâbem avukattır anlayışı ile yerine getireceğim. Hiç kimsenin kuşkusu olmasın” şeklinde konuştu.


   

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!


  HABERCİ GAZETESİ
 

  HABER ARAMA
 
  

  HABERCİ SPOR
 


  BİK İLANLAR
 




  SOSYAL MEDYA
 

  NÖBETÇİ ECZANELER
 
 

 




sanalbasin.com üyesidir

 
         
ANASAYFA HABER ARŞİVİ KÜNYE İLETİŞİM GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinhaberci.com © Copyright 2016-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA