Mehmet Nabi Batuk
Bakliyat üretiminde gerileme sürüyor
eçtiğimiz yıl ilk defa kutlanan 10 Şubat Dünya Bakliyat Günü, Mersin Ticaret Borsası’nın ev sahipliğinde bu yılda ikinci kez kutlandı. Bu yıl ki etkinlikte de bakliyatın önemine dikkat çekmek amacıyla konuklara bakliyat ürünleri ile yapılmış çorba, börek, salata ve ana yemeklerden oluşan ikramda bulunuldu. Kutlama etkinliğine Mersin Valisi Ali İhsan Su, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, MHP Mersin Milletvekili Baki Şimşek, Yenişehir Belediye Başkanı İbrahim Genç, Mersin Ticaret Borsası Başkanı Abdullah Özdemir, Mersin Ticaret Borsası Meclis Başkanı ve Dünya Bakliyat Konfederasyonu Başkanı Hüseyin Arslan, Kolombiya Ankara Büyükelçisi Juan Alfredo Pinto Saavedra katıldı. Etkinlikte yapılan konuşmalarda bakliyat üretimindeki düşüşlere dikkat çekilirken; Mersin’in sektörde öncü olduğu alanda yaşanacak daralmanın ilk olarak Mersin’i etkileyeceği uyarısı yapıldı.
“ÜRETİM ARAZİLERİNİ ARTIK DAHA ÇOK VERİMLİ KULLANMAK MECBURİYETİNDEYİZ”
Etkinliğin açılış konuşmasını gerçekleştiren Mersin Ticaret Borsası Başkanı Abdullah Özdemir, bakliyat ürünlerinin dengeli ve sağlıklı beslenme için hayati öneme sahip olduğunu kaydetti. Özdemir, “Dünya nüfusunun 2050 yılında bakliyat tüketiminin 10 milyar tona ulaşacağı ön görülüyor. Yani bugüne oranla yüzde 35 gelişen bir nüfusu beslememiz gerekecek. Oysa dünya genelinde bakliyat üretimi azalma eğiliminde. Dolayısıyla bakliyat üretim arazilerini artık daha çok verimli kullanmak mecburiyetindeyiz. Bu verim artışının sağlanmasında baklagiller önemli bir rol oynayabilir. Çünkü bakliyat ürünleri toprağı azot bakımından zenginleştirirler. Böylece toprak verimini arttırır. Ayrıca dönüşümlü üretim yöntemi ile aynı topraktan sürekli olarak yüksek verimli ürün alınmasını sağlar” dedi.
“2 MİLYON TON ÜRETİMDEN 1 MİLYON TONA DÜŞTÜK”
Türkiye’nin bakliyat üretimindeki liderliğini Kanada, Rusya gibi ülkelere kaptırdığını belirten Özdemir, “Son 30 yılda dünya bakliyat üretimi yüzde 50 artarak 82 milyon tona ulaştı. Ülkemiz ise tam tersi bir tablo ile karşı karşıya kaldı. Bundan 30 yıl önde 2 milyon ton bakliyat üreten ve bunun yarısını yurt dışına gönderen, ihracat şampiyonu bir Türkiye vardı. O zaman bakliyat ithalatının ismi dahi anılmazdı. Bugün ise 2 milyon ton üretimden 1 milyon tona düştük. Bunun yarısı kadar da maalesef ithalat yapıyoruz. Son istatistiklere göre 33o bin ton ithalatımız var. Bunun yüzde sekseni dâhilde işleme rejimi ile dışarıdan getirdiğimiz kırmızı mercimeğe dayanıyor. Yani bundan şu anlaşılıyor ki artık bakliyatta kendi kendine yeten bir ülke konumunda değiliz. Bakliyatta bu kadar önemli işler yapan Türkiye bugün Kanada, Amerika, Arjantin, Avusturalya, Rusya gibi ülkelere bayrağı devretmiş durumdadır. Bu ülkelere baktığımızda bu ürünleri hiç tüketmedikleri halde yetiştirir duruma geldiler” diye konuştu.
“TİGEM ARAZİLERİ TOHUMCULUK ŞİRKETLERİ İLE İŞBİRLİĞİ İÇERİSİNDE KULLANILMALI”
Bakliyat üretimi ve ihracatında tekrar eski günlere dönmek istediklerini kaydeden Özdemir, özellikle destek ve teşviklerin arttırılması çağrısı yaparak; “2009 yılına kadar destek verilmeyen bakliyat üretimine çabalarımız neticesinde şuana kadar kilo başına 30 kuruş kar ödemesi yapılıyor. Bu rakamın 50 kuruşa yükseltilmesi için girişimlerimizi yaptık. Önümüzdeki süreçte bunun açıklanmasını bekliyoruz. Ayrıca Türkiye’nin borsaları arasında ilk ve tek olan bakliyat tohumculuğu firmamız faaliyetlerini sürdürüyor. Bakliyat tohumculuğu konusunda Ahmet Eşref Fakıbaba’ya önerilerimizi sunduk. Bu önerilerden birisi TİGEM arazilerinin bir bölümünün tohumculuk şirketleri ile işbirliği içerisinde kullanılmasıdır. Burada üretilen sertifikalı tohumların çiftçiye dağıtımı için Tarım ve Kredi Kooperatifleri tarafından gerçekleştirilmesi. Bunu başardığımız anda bu üretilen tohumların hem arttığını göreceğiz. Hem de ilgili makamlara ulaştığını göreceğiz. Beklentimiz genleri ülkemizden dünyaya yayılan bakliyat ürünlerinin Amerika ve Kanada’da olduğu gibi özel ürün statüsünde değerlendirilmesidir” şeklinde konuştu.
“BAKLİYAT TÜKETİMİNİ ÇEŞİTLENDİRMEYE ÇALIŞIYORUZ”
Mersin Ticaret Borsası Meclis Başkanı ve Dünya Bakliyat Konfederasyonu Başkanı Hüseyin Arslan, 2016'nın 'Dünya Bakliyat Yılı' ilan edilmesinin ardından 10 Şubat tarihinin de 'Dünya Bakliyat Günü' ilan edilmesi konusunu Birleşmiş Milletler’e (BM) taşıdıklarını hatırlatarak, "Bu sene sonunda yapılacak genel kurulda, Dünya Bakliyat Günü, resmi olarak BM'nin portföyüne eklenecek. Eskiden ABD'de nohut çok bilinmiyordu, ancak şu anda bizim 'humus' diye tabir ettiğimiz nohudu yemeyen ABD vatandaşı kalmadı. Ve bu, dünyada en çok büyüyen ürün oldu. Biz federasyon olarak bakliyat tüketimini çeşitlendirmeye çalışıyoruz. Bir ABD'liye ya da Kanadalıya fasulye yedirmek zorunda değilsiniz. Yediremezsiniz de. Bu Türklere 'Suşi'yi yedirmeye benziyor. Yiyenler var ama kültürümüz de yok. O zaman kendi kültürlerine uygun şekilde bunları tüketecek mekanizmaları öne koymak lazım. Son 1 yıl içerisinde tüm dünyada 7 bin çeşit farklı ürün üretildi bakliyatla ilgili. Rusya'ya gittiğimizde artık bakliyat yemeği görmeye başladık, eskiden görmüyorduk" diye konuştu.
MERSİN 431 MİLYON DOLAR İHRACAT GERÇEKLEŞTİRDİ
Etkinlikte son olarak konuşan Mersin Valisi Ali İhsan Su ise hükümetin tarımı güçlendirmek ve geliştirmek adına yapılan desteklerin devam ettiğini kaydederek şunları söyledi: “Türkiye'de yılda yaklaşık 1 milyon 164 bin ton bakliyat üretimi var. Bu önemli bir rakam, inşallah bundan sonra daha da yukarılara taşınacaktır. Bu anlamda ülkemiz 2017 yılında 6.4 milyar dolarlık hububat, yağlı tohumlar ve baklagiller ihracatı gerçekleştirdi. Bunun da 431 milyon doları Mersin'den gerçekleştirildi. Mersin, bakliyat konusunda çok önemli değerlere sahip. Ürettiğimiz 1 milyon 164 bin ton üretimin yaklaşık 750 bin tonu Mersin Ticaret Borsası'nda işlem görüyor. Mersin Ticaret Borsası, Türkiye'deki 113 borsa içerisinde işlem hacmi en yüksek olan birinci borsa. Bakliyat ürünlerinin işlenmesine dayalı sanayinin yaklaşık yüzde 70'i Mersin'de kuruldu. Kentimizde 250 firma bu sektörde hizmet veriyor ve istihdam sağlıyor. Türkiye'de en büyük 100 bin ihracatçı firmanın arasına giren 15 Mersinli firmanın 9'u bu alanda faaliyet gösteriyor. Mersinliler, iş adamlarımız, üreticilerimiz, tarım sektöründe çalışanlarıyla bir bütün olarak ülkemizin ihracatına ve tarım üretimine çok önemli destek sağlamakta ve katkı sunmaktalar”.