SONER AYDIN

Trans mahpus Diren Coşkun tutuklu bulunduğu Tekirdağ 2 No’lu cezaevinde tedavi hakkı ve tecrit koşullarının kaldırılması talebiyle başlattığı ölüm orucunda 20 günü geride bıraktı. 2017 yılının ağustos ayından beri “Örgüt propagandası” iddiasıyla cezaevinde tutulan trans kadın Diren Coşkun’a çeşitli kentlerden destek gelmeye devam ediyor. Birçok kentte başlatılan açlık grevleri ile trans kadın Diren Coşkun’un başlattığı ölüm orucuna dikkat çekiliyor. 

“DİREN’E SES VERİYORUZ”
Mersin’de de LGBT-İ Yedirenk Derneği aktivisti Yağmur Arıcan, trans kadın Diren Coşkun’a ses vermek için 3 günlük açlık grevi başlatacak. Önümüzdeki günlerde başlatacağı açlık grevi ile ilgili açıklama yapan Arıcan, “Kadınlara, çocuklara ve LGBT-İ bireylere yönelik şiddet hız kesmeden artıyor. Son olarak Mersin’de trans kadınlara uygulanan şiddet bunun örneği. Diren Coşkun’un açlık grevi devam etmekte. Diren Coşkun’a trans aktivist Kıvılcım Arat destek vermekte. Diren’e ses olabilmek için çeşitli şehirlerde dönüşümlü olarak açlık grevleri başlatılacak. Biz de Mersin Yedirenk Derneği olarak bir açlık grevi başlatacağız ve bu grevi ben üsteleneceğim. 3 günlük açlık grevi başlatacağız” diye konuştu.

“KOŞULLAR DİREN’İ ÖLÜM ORUCUNA İTTİ”
Son dönemde LGBT-İ bireylere yönelik artan şiddete karşı da açıklama yapan dernek, LGBT-İ bireylere yönelik artan şiddetin son bulmasını istedi. Dernek adına açıklama yapan Mersin Kadın Platformu üyesi Mihrican Zorlu Günok, LGBT-İ bireylerinin geçmiş yıllara oranla daha fazla şiddete uğradıklarını, darp ve taciz edildiklerini, öldürüldüklerini söyledi. Trans bireylerin sadece dışarı da değil, hapishanede bile huzur bulamadığını kaydeden Günok, “Dört duvardan başka hiçbir özelliği olmayan bir hapishane koğuşunda, ayrıca bir tecrit odasında bile diğer mahkûmlardan kat kat daha fazla şiddete maruz kalmaktadır. Diren Coşkun isimli LGBT-İ aktivist arkadaşımızın 25 Ocak’tan beridir sürdürdüğü ölüm orucu bu şiddete verilmiş bir cevaptır. Diren Coşkun’un ameliyat ve tedavi hakkının iadesi için verdiği dilekçeleri geri çeviren hapishane yönetimi onu bezdirmiş, tecrit koşullarında yaşadığı zorluklar, uğradığı taciz ve deneyimlediği ayrımcılık onun böylesi sert bir eylem kararı almasına neden olmuştur” dedi.