GİZEM EKİCİ
Akdeniz Ekonomi Forumu’nun ikinci günü bölge için önem taşıyan tarım sektörünün sorunlarının masaya yatırılması ile başladı. İlk oturumun konusu Sürdürülebilir İnovatif Tarım ve Gıda oldu.
Moderatörlüğünü NTV’den Prof. Dr. Güngör Uras’ın yaptığı oturumda Akdeniz Havzası’nda yer alan Mersin’de kurulacak Tarım Gıda Teknopark’ı, bölge ihracatında önemli yer tutan yaş meyve sebze ile bakliyat ürünleri ihracatının uluslararası rekabette ilk sırayı alması için gereken tarımsal önlemler ve yatırımlar, gıda güvenliğine uygun tarımsal ve endüstriyel ürünlerin geliştirilmesi, sanayi tarım entegrasyonu ile 2020 yılında Akdeniz Havzası’nda düzenlenmesi planlanan Dünya Turunçgil Konferansı ele alındı. Bu oturumun konuşmacıları ise; Aves A.Ş Genel Müdürü Onat Angı, Akdeniz İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Mahmut Arslan, Tarsus Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı H. Ruhi Koçak ile Adana Ticaret Odası Başkanı Atila Menevşe oldu.
Oturumun açılışında konuşan MEP Başkan Yardımcısı Özcan Demir, kent ekonomisi hakkında bilgi verip son 5 yılda ciddi bir gelişme yaşandığını, Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan’ın da destekleri ile kentin isminin tüm Türkiye’ye duyurulduğun söyledi.
TARIMIN GÖZÜ HAVALİMANINDA
Adana Ticaret Odası Başkanı Atila Menevşe bölge tarımı ve tarım alanında yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi. Bölgede havaalanı yatırımının devam ettiğini de hatırlatan Menevşe, yatırımın bitmesiyle birlikte bölgenin taze meyve sebzesinin havayolu ile de intikalinin söz konusu olacağına dikkat çekti. “Maliyetlerin yüksek olacağı düşünülebilir ama pazarlarımızı kaybetmemek için gerekli olacağı durumlar olacaktır” değerlendirmesini yapan Menevşe, gerekli durumlarda devletin de bu durumu sübvanse etmesi gerektiğini anlattı.
“TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK TARIM KÜMESİ TARSUS’TA KURULACAK”
Tarsus Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ruhi Koçak da sürdürülebilir tarım konusuna değindi. Çukurova’nın bereketli topraklara sahip olduğunu ve 10 bin yıldır kesintisiz yaşam sürdüğünü kaydeden Koçak, bölgede yüksek katmadeğerli çok sayıda ürün üretilebilecekken mısır gibi düşük kazanç ve verim sağlayan ürünlerin yetişmesini doğru bulmadığını anlattı. Daha katmadeğerli ürün yetiştirebilmek adına 1200 dekarlık alanda pilot bir çalışma başlattıklarını ve süs bitkisi yetiştirmek için yola çıktıklarını belirten Koçak, son dönemlerde yoğun muz yetiştirme talebi aldıklarını da anlattı. Muz üretiminin de doğru bir yaklaşım olacağına dikkat çeken Koçak, “Ancak bunun için ciddi ısıtma gerekiyor. Bu nedenle yapmak istediğimiz yatırımları iyi araştırmalıyız” dedi.
Artık tarımın maliyetlerinin arttığını ölçek ekonomisinden gün geçtikçe uzaklaşıldığını kaydeden Koçak şunları söyledi: “Çiftçi sayısı ve parsel büyüklüklerine bakınca ölçek ekonomisinden bahsetmek zor. Çiftçi başına 6 parsel düşüyor. Her parsel 10-20 dekar. Aile çiftliğine ya da kooperatife dönüşmeli. Biz de 5 bin 300 dekar alanda tamamen tarım ve gıda ürünlerinin yan sanayisinin oluşacağı Tarım Gıda Teknopark’ı kurulum çalışmalarını yürütüyoruz. Burada tohum ıslahı, çeşitlerin adaptasyonu, en iyi yetiştirme yöntemi, çevre kirliliğini yok etmek ve kalıntısız üretim için çalışmalar yapılacak. Demo sahalarda ar-ge çalışmaları yürütülecek. Ardından pazarlama, raf ömrünün uzatılması noktasında çalışmalar yürütülecek. Terzi usulü çalışma gerçekleştirilecek. Türkiye’nin en büyük gıda kümelenmesi oluşacak.
“SÜRDÜRÜLEBİLİR TARIM İÇİN TOHUMCULUK ÖNEMLİ”
Akdeniz İhracatçı Birlikleri (AKİB) Koordinatör Başkanı Mahmut Arslan, ise sürdürülebilir tarımın ipuçlarını verdi. Sürdürülebilir tarım için iki önemli konu olduğunu vurgulayan Arslan, bunlardan ilkinin geniş arazi gerekliliği, ikincisinin kaliteli tohum olduğunu söyledi. Arslan, sürdürülebilirlik için iyi bir tohuma sahip olunması gerektiğini, iyi bir tohum için de değişimin, ihtiyaçların sürekli takip edilmesi ve inovasyonun bırakılmaması gerektiğini söyledi. Türkiye’de ise iyi tohumların bulunduğunu ancak çiftçiye yeterince tanıtılmadığını ve bu nedenle yeterince kullanılmadığını kaydeden Arslan, geçmişte olduğu gibi tarla günlerine devam edilmesi gerektiğini söyledi.
Tohumculukta verimin mutlaka artırılması gerektiğini vurgulayan Arslan, şunları söyledi:
“Çiftçi her zaman sadece kazancına bakar. Para kazandığı ürünü eker. Dünya nüfusunun 2050 yılında 10 milyara ulaşacağı tahmin ediliyor. Bu nüfusu doyurabilmemiz için bugünkü tarım ürünlerini yüzde 60 artırmalısınız. Oysa ortada bir çelişki var. Toprağımızı büyütemeyiz. Dünya toprağı belli. O zaman verimi artırmalıyız. Bunu nasıl yaparız. Tohumculuğu iyileştirerek. Ülkemizde maalesef sertifikalı tohum çok az. Ar-Ge’ye ağırlık vermeliyiz.”