Mehmet Nabi Batuk
Mersin’in Tarsus ilçesinde 7 çocuk sahibi İ.Z’nin, 3 öz kızına yönelik taciz ve tecavüz ettiğine ilişkin davanın 3’üncü duruşması Tarsus 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
İ.Z’nin kızlarından O. Z’nin durumu fark etmesi ile ortaya çıkan kan donduran olay ile ilgili mağdur kız kardeşlerin ortaya çıkan ifadeleri ise ‘bu nasıl baba’ dedirtti.
“MERAK ETME KIZLAR BABALARINA HELALDİR DEDİ”
Tecavüz mağduru 17 yaşındaki Z. Z. ifadesinde; babasının çalışmadığını evin geçimini annelerinin ve ablalarının sağladığını, 11 yaşından buyana defalarca öz babasının taciz ve tecavüzüne maruz kaldığını anlattı. Öz babasının annesini ve ablalarını ölümle tehdit ettiği için tecavüzlerine ses çıkartamadığını belirten Z. Z, “İlk defa bana tecavüz ettiğinde 11 yaşımdaydım. İkiz kız kardeşlerim sesler üzerine koşarak yanıma geldi. Bana ‘tuvalete git’ dedi. Bende tuvalete gittim. Babam beni dinlemedi, o gün bana, ‘merak etme günah değil. Kızlar babalarına helaldir’ dedi. Ben o gün çok korktum. Canım acıdı ama hiçbir şey anlatamadım. Sonra her gün beni taciz etti. Kuran’ı getirdi ve Kuran’ın üzerine el bastırdı. ‘Birine söylersen seni, anneni, ablalarını, ağabeyini’ yakarım dedi. Bir kere yazın ortasında annemin üzerine sıcacık su döktü. Sonra bana gelip, ‘bana vermiyorsun diye yapıyorum bunu’ dedi”.
“KURAN’I ELİMDE GÖRSÜN BANA BELKİ KARIŞMAZ DİYORDUM”
Babası İ.Z.’nin kendisine sürekli şiddet uyguladığını da ifade eden mağdur Z. Z. “Bir gün ben banyoyu temizlerken yine yanıma geldi. Baba yapma ben senin kızınım, vallahi canım acıyor dedim ama o; ‘Bir şey olmaz, günah değil’ dedi. Sonra ‘merak etme, korkma, hamile kalmazsın’ dedi. Ben hiçbir şey yapamadım. 8. sınıftaydım, ikiz kız kardeşlerim sabahçıydı. Onlar 7 saat ders, ben 6 saat ders işliyordum. Bu yüzden sürekli bununla 1 saat boyunca evde yalnız kalıyorduk. Ben okuldan geldiğim gibi sürekli abdest alıyor, üstüme bir yazma atıyordum. Hasta olduğum günler bile en azından Kuran’ı elimde görsün bana belki karışmaz diyordum. Her gün abdestsiz Kuran’a sarılıyordum. Ama bu anlamıştı bunu onun için yaptığımı, bu yüzden beni hep kapıda bekliyordu. O dönemde TEOG sınavına çalışıyordum. Geldi yine bana saldırmaya başladı. ‘Baba bari bugün yapma, yarın sınavım var, Allah rızası için yapma’ dedim. Ama beni dinlemedi” dedi.
“ÇORAPLARIMIZI ÇIKARTIP SOĞUK FAYANSIN ÜZERİNDE BEKLETTİ”
Yaşadığı tecavüz olaylarından sonra eğitim hayatında başarısız olduğunu ve okulu bıraktığını belirten Z. Z., “Bir fabrikada çalışmaya başladım. Ama babam 6 ay boyunca çalışmadı. Bir gün Ramazan ayının birinci günüydü. Bana telefondan kötü videolar izletiyordu. İftardan sonra biz hep çay içerdik. Çayı da hep ben demlerdim. Oda koridorda geziyordu. Sonra neden ilk çayı ona vermedim diye beni mutfakta dövdü. Sonra gitti ağabeyimin yüzüne tekme attı. Ağabeyimde eve gelmezdi. O gece saat 02.00’a kadar bizim çoraplarımızı çıkartıp soğuk fayansın üzerinde bekletti” cümlelerini dile getirdi.
“KORKMAYA BAŞLADIM BENİ DÖVER DİYE”
Baba İ.Z’nin istismar ettiği diğer ikiz kızdan Z. Z. ise 3. Sınıftayken babasının kendisini öne sürdü. Z. Z, istismar ile ilgili şöyle konuştu; “Bir gün üstümü değiştireceğim sırada yanıma geldi. Odadan çıkmasını istedim ama ‘Çıkmama gerek yok bence’ dedi. Ben çok şaşırdım, beni döver diye korktum. Birden elbiseme yapıştı. Ben çıkarma diye bağırdım. Sırf onlara ses gitmesin diye yumruğunu sıkarak, ‘bunu kimseye söylersen seni mahvederim, senin cellâdın gelir’ dedi. Ailemize sürekli; ‘ben sizin Azrailinizim, ben sizi mahvederim’ diyor, yangından filan bahsediyor, herkese tehditler yağdırıyordu.”
“ANNENİZİ YAKARIM, ABİNİZİ ÖLDÜRESİYE DÖVERİM”
İkiz kardeşlerin diğeri olan Z. Z. ise “Bize sürekli istismarda bulunuyordu. ‘Eğer birine söylerseniz; annenizi yakarım, ağabeyinizi öldüresiye döverim’ diyordu. Buraya taşındıktan birkaç ay sonra ağabeyimi evden kovmuştu. Kovmasının nedeni bize rahatça dokunmak istemesiydi. İlk tacizi; parkta oynadıktan sonra eve geldiğimizde, elbiselerimi soyup başımı yıkamaya başlaması ile oldu. Ben küçüktüm bilmiyordum. Gelip sürekli vücudumuzun değişik noktalarını elleyip duruyordu. Yapma desek, elimizi sertçe vursak bizi yerden yere vurup sürüklüyordu. Ablamı sürekli yukarı çekip tecavüz ediyordu. Bunu birkaç kez gördük. Kapıların arkasında sürekli enerji içecekleri içerek bize saldırmaya çalışıyordu. Telefondan kötü kötü videolar izletiyordu” ifadelerini kullandı.
ADLİ TIP RAPORU BEKLENECEK!
Öte yandan gerçekleştirilen 3’üncü duruşmada, mahkeme heyeti sanık İ.Z.’nin tutuklu olarak yargılanmasına karar verirken, adli tıp raporunun beklenmesi için duruşmayı 24 Mayıs 2018 tarihine erteledi.
Davanın ardından Tarsus Adliye Sarayı önünde konuyla ilgili basın açıklaması da gerçekleştirilirken, açıklamaya birçok öğretmen, avukat ve birçok STK temsilcisi de katıldı.
Burada açıklama yapan Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı ile Mücadele Derneği Başkanı Saadet Özkan, “UCİM olarak en başından beri mağdur ailemizin yanında olduk, olmaya da devam edeceğiz. Bu doğrultuda hiç vakit kaybedilsin istemiyoruz. Türkiye’nin altına imza attığı uluslararası sözleşmeler ışığında, Çocuk Koruma Kanunu gereği Anayasa ve yasalarda bir an önce değişiklik yapılmasını talep ediyoruz. Bugün duruşması yapılan istismarcının en ağır cezayı almasını, bu cezanın gelecekteki olayların önünü almak için bir emsal olmasını ve adaletin sağlanmasını beklemekteyiz. Çocuklarımızın bedenlerine uzanan kirli ellere artık yeter diyoruz” diye konuştu.